FETÖ bahanesi ile İslami cemaatlere düşmanlık

  • GİRİŞ05.09.2016 14:17
  • GÜNCELLEME07.09.2016 08:07

Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş’un ifadesi ile Türkiye’nin 11 Eylülü olan 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminin ardından özellikle görsel medyada peş peşe programlar yapılmakta FETÖ ile ilgili ilginç bilgiler kamuoyu ile paylaşılmaktadır.

Elbette tarihin bu en alçak ve namert girişiminin bütün yönleri ile irdelenmesi, ihanete şöyle veya bulaşmış çete mensuplarının hak ettikleri cezaya çarpıtılmaları bir zorunluluktur. Bu konuda gösterilebilecek en ufak zaafı ne tarih ve ne de millet affetmeyecektir. Bu mücadele verilirken ahbap çavuş ilişkileri, yakınlıklar,akrabalık bağları veya Ak Parti içinde güçlü bir konumu muhafaza ediyor olmak ayrıcalıklı bir muameleye muhatap olmanın aracı haline getirilirse şehitlere ve gazilere ihanet edilmiş, adalet duygusu ağır bir şekilde yara almış olur.

15 Temmuz’dan bu yana özelikle TV’lerde yapılan programlara katılan bazı eski FETÖ’cülerin açıklamaları karşısında dehşete düşmemek mümkün değildir. Elbette bu zevatın bir bölümü önemli açıklamalar yapmakta, nasıl bir yapı ile karşı karşıya kaldığımızı dehşetengiz bir uslupla dile getirmektedirler. Ama bu neredeyse bir ‘günah çıkarma seansına’ dönüşmüş durumdadır. Geçmişte FETÖ’ye hizmet etmekle gündeme damga vuran bir kısım şahsiyetin,şimdi de FETÖ itirafçısı olarak toplumun huzuruna adeta birer kahraman gibi çıkartılmaları ne kadar doğru bir stratejidir? Bir kaçı müstesna, çoğunlukla yeni bir şey de ortaya koymayan bu zevatın bir gün karşımıza kripto olarak çıkmayacaklarına dair bir garantinin olup olmadığı da tartışmaya değer bir konudur. Bunların TV ekranlarından önce savcılıklara, istihbarat teşkilatının ilgili birimlerine gidip bütün bildiklerini anlatmaları, ama özellikle de kriptoları deşifre etmeleri gerekmez mi? Mesela bu kadar çok sayıda program katılımcısı eski FETÖ’cü bugüne kadar kaç kriptoyu deşifre etmiştir ? Devletin bilmediği hangi gizli bilgileri ifşa etmişlerdir? Bu ve benzeri sorular toplumun zihnini kurcalamaktadır.

Burada ciddi bir tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. FETÖ üzerinden cemaat,hizmet ve tarikatlere karşı bir linç kampanyası yürüten çevrelerin tezgahına düşüldüğü açıkça görülmektedir. İslami her hassasiyete ideolojik düşmanlık içinde olmak gibi bir takıntısı olan eski tüfek solcu, Kemalist, liberal yazar,çizer ve programcı FETÖ üzerinden islamı ve dini hizmetleri hırpalamak,dövmek istemektedirler. Toplumda bütün cemaatler, tarikatler biribirine benziyor,hepsi aynı algısını yaygınlaştırarak sosyal dokumuzu felç edecek gelişmelerin önü açılmak istenmektedir.

Bu nedenle daha önce de bir çok yazımda vurguladığım gibi bütün cemaatler kötüdür algısı toplumsal dokumuzu tahrip edecek bir kanser virüsü gibidir. Çünkü İslam Müslümanlara ‘hep birlikte’ üslenilecek görevler vermekte ve bir arada olmayı buyurmaktadır.

 

‘’Türkiye’deki  İslami  refleksin temelinde cemaatlerin yüzyıllardır sürdürdükleri  hayırlı hizmetler vardır. Zira biz biliyoruz ki, cemaatte rahmet vardır ve Allah’ın rahmet ve yardım eli cemaatin üzerindedir. Yine biliyor ve unutmuyoruz ki: Tanzimat’tan bu yana topluma dikte ettirilmek istenen Batılılaşma ihaneti  ancak cemaatlerin ve onurlu toplum önderlerinin gayretleri sonucu bu topraklarda yeşerme fırsatı bulamamış, kendimizi inkar cinnetinden az da olsa korunabilmişizdir.

İslami Cemaat denilince akla ne gelmelidir ? Allah’ın yardım eli hangi vasıflara sahip cemaatlerin üzerindedir ?

Kuşkusuz İslami ölçülere uygun olarak, Kur’anın hedeflediği  insanı ve toplumu gerçekleştirmeyi hedefleyen cemaatler…

Tebliğ,davet ,irşat ve hayırda yardımlaşma görevini ikinci plana itip siyaset ve iktidar devşirme çabasına girmeyen birliktelikler.

 İnsanları kendisine değil, Allah’a itaate davet eden cemaatler.

Kendi aralarında ve farklı cemaatlere mensup Müslümanlar ile ilişkilerinde islamın kardeşlik ilkelerine sımsıkı bağlı kalan cemaatler…

Mensuplarına Allah için sevip, Allah için buğz etmeyi öğütleyen yapılar…Allah’ın dostlarını dost ve düşmanlarını düşman bilen cemaatler…

Müşrik ve münafıkları dost edinmeyen,onlar ile Müslümanlar aleyhine gizli veya açık ittifaklar tesis etmeyen cemaatler… İslam topraklarının barış ve güvenliğini korumayı dinin gereği olarak kabul eden, fitne ve düşmanlıktan kaçınan cemaatler.

Ümmet bilincini darbelemeyi değil,pekiştirmeyi görev kabul eden cemaatler…

Dünyevi zenginliğin, güç ve iktidarın  değil, Allah’a yaklaştıracak davet, tebliğ ve irşat hizmetinin peşinde koşturan cemaatler…

İçinde yaşadığı toplumu fitneden, düşmanlıktan, çekişmeden uzak tutmaya çalışan cemaatler…

Kendisine mensup olsun olmasın gerçekten İslami ve insani endişeler taşıyan  herkesi sevip kucaklamayı, korumayı görev bilen cemaatler…

Cemaat taassubuna,grup ve meşrep bağnazlığına düşmeyen cemaatler…

Hak’kın keskin kılıcı,mazlumun yardımcısı,zalimin düşmanı olmayı dininin gereği ve varlık sebebi olarak bilen cemaatler…

Kendilerine Efendimiz (sav)’i  önder,rehber ve yegane lider olarak gören cemaatler…

Evet ! İçinde yaşadığı çağı kavrayan, kafasını kuma gömmeyen,oyun ve tezgaha gelmeyen,saman alevi gibi parlayıp,sabun köpüğü gibi kaybolmayan, başkalarının yol-yöntem ve siyaset empoze edemediği, zorluklara karşı yılmayan,iman-irade ve akıl gücünü mümin basireti ile birleştirip ümmete öncülük edebilen,mensuplarına körü körüne itaatı emretmeyen, liderlerine masumiyet zırhı giydirmeyen, sevenlerine iman ve akıllarını kuşanmayı öğütleyen, ilim ve tasavvufi edebi öğreten  cemaatler her türlü ilgi ,yardım ve saygıyı hak ederler.

Ama ne acıdır ki; İki cihan Sultanı (sav)’na ‘ Bu Vahiy midir Ya Resulullah’’ diye soran genç, ya da Hz. Ömer(ra)’e  mihir konusundaki açıklaması ile ilgili itiraz eden kimsesiz kadın veya ‘Seni kılıcımızla doğrulturuz ya Ömer!’ diye seslenen Hz.Bişr (ra) yok aramızda.

Çoğumuz kafamızı  liderimize, cemaatimize ve ideolojimize kiralamış, kolay bir  cennet ve mihnetsiz bir zafer ümidi ile yan gelip yatıyoruz. Hal böyle olunca da bağlı olduğumuz  kişileri ‘zillullah ‘( Allah’ın yeryüzündeki gölgesi ) sıfatına layık görüyoruz. Başımızı hep yukarıdan aşağıya  ‘emredersiniz’ anlamında sallamayı takva sanıyoruz.Sanki  başımızı aşağıdan yukarıya, yada sağdan sola ‘hayır’ anlamında sallama yetimiz dumura uğramış.

Bazı cemaatlerde mensupların  hayır deme veya gerekçe sorma özgürlüğü yok. Bu saygısızlık,disiplinsizlik,iteatsizlik hatta kimi zaman günah gibi görülmektedir. Böyle bir yapının zorunlu sonucu olarak da cemaat liderlerine adeta masumiyet izafe ediliyor, onları Zillullah gibi görmeye veya Mehdi, Kainat İmamı,Kutup sıfatları ile anmaya başlıyorlar. Kim bilir kaç Mehdi, kaç Halife adayı var ve kaç tanesi kendisine itaat etmeyeni delalet içinde görüyor.

Oysa cemaatlerin hedefi  bilinçli Müslüman yetiştirmek ve hayırlı hizmetlere öncülük yapmak olmalıdır. Bilinçli Müslüman ise Allah’a teslim olmuş kul demektir. Müslüman kula kul olmayan insan demektir. Kendisini Allah’ın rızasını kazanmaya yönlendiren, günah,fitne ve şirkten uzaklaştıran kişilere elbette saygı duyacak, onlardan ilim ve terbiye öğrenecek. Dualarını almaya çalışacaktır. Ama karşısında titreyen kişiye dönüp ‘Kendine gel.Ben Melik değilim ! Kuru ekmek yiyen bir Arabın oğluyum ‘ diyerek Tevhit ve tevazu dersi veren yaratılmışların en Şereflisinin (sav) ümmeti olmanın bilincinde olacaktır.

Özetle İslamla hiçbir alakası olmayan bir Gladyo yapılanmasından, Küresel bir ihanet şebekesinin tahribatından hareketle İslami birlikteliklere,STK’lara, vakıf,dernek ve tarikatlara düşmanlık yapmaya kalkışmak bir beladan kaçarken bir başka Küresel Proje’nin aleti olmak riskini taşımaktadır.

Yorumlar4

  • Mustafa Akman 8 yıl önce Şikayet Et
    Delillendirilmesi gereken bir yazı. Mesela hangi cemaate ne denmiş de düşman ilan edilmiş FETÖ dışı. Merak etmekteyim.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Recep 8 yıl önce Şikayet Et
    ALLAH razı olsun çok önemli bir noktayı kaleme almışsınız.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • KEMAL SEVGİ 8 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkür ederim güzel bir değerlendirme.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • ayşe bıyıklıoglu 8 yıl önce Şikayet Et
    yüreğinize saģlık.
    Cevapla Toplam 12 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat