Bacası tüttü gördünüz mü?

  • GİRİŞ14.03.2013 09:17
  • GÜNCELLEME14.03.2013 16:25

Jet hızıyla yapılan papalık seçimi, 'bacamızdan siyah duman mı çıkacak, beyaz duman mı?' diye merakla bekleşen kalabalığın merakını giderdi. Henüz seçimin ikinci gününde şapelin bacasından bir papanın seçildiğini işaret eden beyaz duman tütüverdi.

Çok geçmeden "Papa I. Francis" olarak anılacak olan 76 yaşındaki Latin Amerikalı Jorge Mario Bergoglio'nun papalık görevini yürüteceği duyuruldu.

Yeni papanın 'müjde'sini geleneksel 'dumanlı iletişim'le duyuran Vatikan'ın ilginç papa açılımı da konuşulmaya başlandı. İlk kez kökenleri Avrupa dışından olan biri papa seçilirken Konklav'dan (papalık seçimi) Cizvit tarikatına mensup bir ismin çıkması da ilginç oldu.

Yıllar 1978'i gösterdiğinden tam 455 yıl sonra İtalyan olmayan birini ilk kez papa seçmeyi başaran Vatikan, bu kez de tarihin 266'ıncı papa seçiminde nihayet Avrupa dışından birini papalık makamı için uygun gördü. Katolik kilisesi o kadar dış dünya ile kucaklamış ki sormayın! Yönetim anlamında asırlar sonra ancak bugün dışarıya açılabildi. Olguya gizem katma adına şeffaf olmak yerine tam bir gizli örgüt havasına bürünmüş katı kilise yapısı ilk kez kapılarını dış dünya için azıcıkta olsa araladı.

Aslında işin dikkat çeken bir yönü daha var;

Her ne kadar ataları Arjantinli olsa da Papa Francis de aslında 'Avrupa dışından' denilebilecek biri değil. Sebebi ise Papa Francis'in 1936 yılında İtalyan bir göçmenin oğlu olarak dünyaya gelmiş olması...

Seçim sürecine gelince; Şapele kapanan 115 kardinalin günlerdir kapalı kapılar ardında yoğun bir kulis çalışması yürüttüğü tahmin ediliyordu.

Kapalı kapılar ardında diyorum, çünkü Vatikan geleneklerine göre papa seçimi için yürütülen tüm seçim çalışması oldukça gizli yapılıyor. İçeride yaşanan hiç bir şey dışarıya bilgi olarak sızmıyor. Hatta bacadan tütüveren duman da 115 kardinalin oy verdikleri pusulaların yakılmasıyla ortaya çıkıyor.

Aziz Petrus Bazilikası'nın balkonuna çıkan devşirme Papa, Vatikan meydanını dolduran kalabalığın huzurunda dünyaya 'sevgi ve kardeşlik' mesajları verdi.

Tutarlığı sorgulanan malum seramoni...

Vatikan çevrelerinde 'Yoksulların Kardinali' PR'ıyla nam salmış olan Papa, sade bir hayat yaşamayı ve halkla iç içe olmayı tercih ettiği belirtiliyor.

Hristiyan dünyası şimdi şunu merak ediyor; Papa Francis, itibarı yerlerde olan halktan kopuk olmakla suçlanan ve binbir ahlaksızlıklarla adı çıkan Hristiyan dünyasının itibarını ayağa kaldırabilecek mi?

Ahlaki çöküntü yaşayan Batı'nın insanlık değerlerinden uzak, sadece sömürmeye endeksli tavrı sürdükçe ben ümitli değilim.

Mehmet Akif Ersoy merhumun Almanya dönüşü sarfettiği tarihe geçen sözlerini hatırlamakta fayda var: "Dinleri var işlerimiz gibi, işleri var dinimiz gibi". Öyle ya, ipe sapa gelmez bunca tiyatro ancak bu kadar ciddi şekilde yapılırsa dünyanın gözünün içine sokulabilir.

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat