Torunu üzerinden Abdülhamit'e hakaret!
- GİRİŞ11.04.2013 09:56
- GÜNCELLEME11.04.2013 11:50
Osmanlı sultanlarına karşı içlerinde büyüttükleri nefreti her ısırık attıklarında kusmaktan, ecdada yönelik içlerinde taşıdıkları 'vatan haini' yaftasını her fırsatta yapıştırmaktan geri kalmıyorlar.
Sultan Abdülhamid Han'ın dördüncü kuşaktan torunu olan Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu'nun hafta başında siyasete girme yönündeki düşüncesi olduğunu ve bazı partilerden teklif aldığını medya ile paylaşması bu hazır kıta bekleyen 'ecdat sövücüleri'ni yeniden harekete geçirdi.
Nankörlükte ve tarihe lanet okumakta kimsenin ellerine su dökemeyeceği bu fırsatçılar, hiç bir zaman ıskalamadıkları tarihe küfür, hakaret ve iftira görevlerini yerine getirmek üzere yeniden mevzi aldılar. Topluma ulaştıkları mecralarından ve gazetelerinden baykuşlara rahmet okutuyorlar.
Ecdatlarından 'Tarihini inkar et, Osmanlı'nın düşmanı ol' mirasını devralarak yollarına devam eden kimi kırık kafalılar, köşelerinden bu kez de tarihe 'rövaşata' atmaya kalkışıyor.
Bu ne bitmez tükenmek bir düşmanlıktır anlamak mümkün değil. Kinli ağızlarıyla değil tanımak adını dahi sayamadıkların Osmanlı sultanlarının ölülerine sövdükleri yetmiyor şimdi de hayattaki ailelerine, torunlarına dil uzatılıyor. Onlara da dedelerine reva gördükleri cüzzamlı muamelesiyle mukabele ediyorlar. Padişah torunu, bilmem kaçıncı kuşakta olsa nasıl ülke yönetiminde ve siyasette söz sahibi olabilir!?
Alttan alta 'Osmanlı yeniden siyaset sahnesine dönüyor' yaygarası koparmaya çalışılırken sanki Osmanlı sultanlarının torunları 'siyasi yasaklı'ymış da, bunların önü açılıyormuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Üstelik bu Osmanoğulları'nı alaya alarak, onları aşağılayarak yapılıyor. Şehzade Kayıhan'ın dedesine benzerliği ile alay edilemesinden tutun da sakalı ile kara mollalara benzetilmesine kadar...
Attıkları iftiralarla Sultan Abdülhamid'in ahı hâlâ omuzlarında olanlar, sinsi yüzleriyle şehit sultan Abdülaziz'in hunharca katledilmesinin ahını taşıyanlar, Sultan Vahdettin'e 'ülkeyi satan bir vatan haini' damgasını yapıştıranlar konuşuyor yine... Yapılan tahribatlar için "Mirası Fatih'in ahı var" diyenlere inat Ayasofya'nın camiye çevrildiği için ahı olduğunu ima edecek kadar ileri giden tarih yalancıları dilleniyor.
Bir Türk padişahına ve İslam halifesine hal kararını bildirmek için bir Yahudi, bir Ermeni, bir Arnavut ve bir nankörden başkasını bulamayanların aldığı ahı ve Sultan İkinci Abdülhamid'i tahttan indirilirken yaşatılan aşağılanmayı unutup hariçten gazel okuyabiliyorlar sıkılmadan...
Tacı tahtı milletin kendinden sonra gelecek temsilcilerine kendi elleriyle teslim eden Sultan Vahdettin'i alel acele sürgüne mahkum edenlerin ahını görmezden gelenler söz alıyor yine...
'Yeni bir saltanat sultası geliyor' yaygarasını zorda kalınca hatırladığı Yaratıcı'nın 'baskıcı sultanlar, gerici şehzadeler' gönderdiğinden şikayetçi oluyor...
Sözde 'aydın' edasıyla ecdadın ve torunlarının 'kalender'liğine dil uzatıp 'cahil' olduklarını deklare iddia ediyor kendince...
Tam bir asırdır yaptıkları gibi...
Herkes mesleğini yapıyor da lafta 'değerler edebiyatı' yapıp mangalda kül bırakmayanlar nerede?
Bugün bu milletin yok sayıldığını isminin ortadan kaldırıldığı yönünde toplumu yalandan bahanelerle galeyana getirmeye çalışanlar, ecdada acımasızca dil uzatan küfre varan ifadeler kullanan bu ulusalcı kafalara karşı niye sus pus?
Hani bu milletin değerlerine uzanan 'dili koparır, değerlere uzanan eli keser'diniz. İşte sizin tariflerinize uyan gerçek 'hain'lik.. Hadi koyun tavrınızı da samimiyetinizi görelim. Millette sizi alkışlasın.
Bu iş ellerinizin ve kollarınızın savrulduğu alana kadar yeten kürsü kahramanlığına benzemez. Bizden söylemesi...
Twitter: @oatesli
Yorumlar4