'Erdoğan bitecek' gündemli gizli ikna toplantısı!
- GİRİŞ14.02.2014 08:04
- GÜNCELLEME14.02.2014 14:48
3-4 kişiden aynı şeyleri dinledim diyebilirim. Hükümet ile cemaat arasında yaşanan bu büyük kırılma henüz başlamadan önce gizli bir ikna toplantısı yapıldığı bilgisini paylaştı muhataplarım...
Konuya girmeden şunu altını çizerek vurgulamamda fayda var: Aktaracaklarım tamamen onlardan dinlediğim şeyler... Yerini, zamanını ve kimlerin olduğunu anlatılanlardan çıkardığım kadarıyla aktaracağım.
Söylediklerine göre; hükümet-cemaat restleşmesi bu noktaya gelmeden 2-3 ay kadar önce bir toplantı yapılmış. Tamamen özel dairede, medyaya ve kamuoyuna kapalı... Mekanda söylediler ama emin olamadığım için burada telaffuz etmeyeyim. Konukları tek tek, özenle seçilmiş... Anlatılanlara göre özellikle kendi düşüncelerini kabul ettirebilecekleri ve ikna edebilecekleri isimlerden seçilmiş ve davet edilmiş konuklar tamamı... Toplantıya katılanlarla ilgili yapılan tarifler ilginç: "Siyasete yatkın, günün şartlarına göre yer değiştirebilen, bir türlü yıldızını parlatamamış bir kısım siyasi figürler, kendi düşüncelerine yakın olduğundan emin oldukları işadamları, adı zaman zaman gündeme gelen bazı sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve medyadan isimler..." İnternet medyasından da özellikle iki üç ismin katıldığı çok net bir şekilde söylendi. İsim vermeyeceğim ama gözlemlediğim kadarıyla 17 Aralık sonrası yayın çizgileri belirgin şekilde değişen sitelerin sahipleri ya da görevlendirdikleri isimler bunlar...
Organizasyonun tam olarak hangi çatı altında kimin ev sahipliğinde yapıldığı açık açık söylenmedi. Ancak bazı muhataplarım tarafından 'paralel yapı'yı işaret eden bilgiler aktarıldı.
Toplantıda yaşananlarla ilgili anlatılan ayrıntılar ise şöyleydi;
Ülkedeki genel siyasi durumla ilgili kısa bir değerlendirmeden sonra toplantının asıl gündemine geçilmiş. Hükümet ile ilgili rahatsızlıklar etraflıca dile getirilip konuklar ortama hazırlandıktan sonra "Başbakan Erdoğan'ın siyasi hayatının artık sona erdiği, hükümetin seçimi göremeyebileceği" ile ilgili öngörüler ardı ardına sıralanmış... Davetlilerin bazılarının yüzleri asılmış, bazılarında şaşkınlık, bazılarında bir memnuniyet hali varmış. Klasik siyasete müdahale öncesi zemini hazırlamak adına yapılmış bir ikna toplantısı havasındaymış anlayacağınız herşey... Katılımcılara, siyasi ortamın ciddi bir kırılma ve değişim yaşayacağını bulundukları pozisyonlarını yeniden gözden geçirmelerinin menfaatlerine olacağı salık verilmiş açıkça...
Hatta konuştuğum kaynaklardan biri, bir video görüntü izlettirildiğini de aktardı. 'Hükümeti çok zorda bırakacak' yorumuyla bunu paylaştı üstelik... Israrlı sorularıma rağmen içeriğinde ne olduğunun bilgisini vermedi. Toplantı sonucuyla ilgili, "Toplantıya katılanların büyük çoğunluğu ikna olmuş gibi oradan ayrıldı" demesi dikkat çekiciydi.
Son bir kaç aydır medyada çıkan haber ve yazıları taradım böyle bir bilgiye rastlamadım. Varsa da ben kaçırmış olabilirim... Ama kaynaklarım oldukça emindi anlattıklarından...
İnanmadım desem yalan olur.
Neler hissettiğime gelince;
Bu tür gizemli buluşmaları dinleyince ister istemez amacın geçmişteki gibi, "seçimle işbaşına gelmiş iktidarı antidemokratik bir şekilde görevden uzaklaştırmak olup olmadığını" sorguluyorsunuz.
"Acaba bu hareketi de böyle bir şeye inandırarak mı bu işe soyundurdular?" sorusu ister istemez geliyor insanın aklına...
'DARBE OLACAK DİYE SEVİNEN LİDER'İ HATIRLADINIZ MI?
Yapıldığı iddia edilen ikna toplantısı, Ak Parti'ye karşı ilk siyasi kalkışma ve siyaseti yeniden dizayn girişimini hatırlattı mesela bana.... Şahit olduklarımız, 7-8 yıl önce olanlarla neredeyse bire bir örtüşüyor. Söylemler de kaynaklarımın bana aktardığı 'ikna toplantısı'nda ifade edilenler de şaşırtıcı derecede benzerlik taşıyor.
Geçmişte oynanan oyunları bir türlü unutamayanlar o günleri iyi hatırlar; 2005 ve 2006 yılında da benzer ikna görüşmeleri yapıldığı medyada hatta görülen darbe davalarının klasörlerine giren tutanaklarda yer almıştı... O günlerden haberlere atılan "Darbe olacak diye sevinen lider" başlığı zaman zaman gözümün önüne gelir.
"Darbe olacağını, hükümetin düşürüleceğini, kendisinin de başbakan olacağını" söyleyenler olmuştu o günlerde de. Çokta dikkate alınacak siyasi figürler olmasalar da bu vaadlere hemencecik kananlar olmuştu.
Sivil toplum kuruluşları tek tek ziyaret edilerek "Darbe olacak. AKP düşürülecek. Ben Başbakan olacağım. Duruşunuza dikkat edip, bize yardımcı olursanız, biz de size yardımcı oluruz" diyerek sağa sola gözdağı verildiği bile haberlere yansımıştı.
Mesela bazı siyasi oluşumlar BBP'ye eklemlenmişti. Sonra basına da yansıyan söylemler Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahatsız etmiş ve yollar ayrılmıştı çarçabuk...
Hele merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun özel bir yemekte Reha Muhtar'a söylediği "bizim tarlayı sürmüşler haberimiz olmadan. Çok sonra öğrendik..." sözü unutulacak gibi değildir benim için... Sözlerinin ne anlam ifade ettiğini bugün yaşananları görünce daha iyi anlıyorum.
Ve cevabını herkesin merak ettiği soruları ardı ardına sıralıyorum:
Kim görevlendirdi bu insanları? Arkalarında kimler ve hangi güçler var? Kimlerin piyonlarıydılar? Karşılığında ne vaad edildi? Milletin geleceğiyle ilgili haince planlar yapmaya nasıl bu kadar kolay cüret edilebiliyorlar?
Osman Ateşli-Haber 7
Twitter: @oatesli
Yorumlar6