G.Saray'ın marifeti, Beşiktaş'ın beceriksizliği!
- GİRİŞ23.02.2014 12:21
- GÜNCELLEME23.02.2014 23:36
Galatasaray dün gecenin marifetlisi, Beşiktaş ise güçlü rakibine nazaran oynayıp da sonuca gidememesiyle beceriksiziydi.
Galatasaray, heyecanı geçmiş derbilere nazaran daha düşük tonda geçen derbide bir kez daha kazanma konusunda Beşiktaş'tan daha mahir olduğunu gösterdi. Zirve yolunda önemli bir engeli kayıpsız geçmek arzusuyla sahaya çıkan Beşiktaş ise kazanma konusunda son yıllardaki Galatasaray derbilerindeki gibi yine beceriksizdi. Büyük maçları kaybetme çetelesine bir çizik daha ekledi.
Oysa Beşiktaş maça başlarken zirve yolunda daha avantajlıydı. Bu avantajlı durumunu kaybetmemek adına olsa gerek maça daha istekli ve önde başladı. Maç sonu düdüğü çaldığında ise zirve yolunda altın bulan Galatasaray adına çok daha avantajlı bir tablo çıktı ortada...
Sebebi çok açık: Kafa olarak kazanmaya odaklanmış olmak!
Topa hakim olmak değil, ele geçirdiğin topu gol yapmak önemli futbolda... Sonuca ulaşmadığınız sürece nasıl oynadığınızın hiç bir önemi yok. Yıllar sonra da bu maçın üstün oynayanı değil sadece skoru önemli olacak. Onun için sonuca gitmeyi bilen Galatasaray, oyun olarak olmasa da kafa olarak maça daha hazırdı ve kazanan olarak da tebriği fazlasıyla haketti.
Beşiktaş'ın Galatasaray karşısında üstün ve daha istekli oynamasına rağmen sahadan boynu bükük ayrılmasının en büyük sebebi kuşkusuz maçın ikram anıydı. Galatasaray'ın Beşiktaş'taki kiralık oyuncusu Dany'nin penaltı ikramı pozisyona bile giremeyen Galatasaray'a tek kelimeyle 'lokum' gibi geldi. Bu gereksizce yapılmış penaltı da olmasaydı gol pozisyonu yönünden oldukça kısır geçen derbi mücadelesi neredeyse golsüz kapanacaktı.
Kaderin cilvesi, şampiyonluk mücadelesi verdiğin rakipten kiralık futbolcu almanın da yanlışlığını bir kez daha tartışmaya açtı.
İlk yarıda geriye düşen Beşiktaş'ın orta sahadaki ve ileri uçtaki isimlerinin gününde olmaması maçın sonucunu tayin etti. Dany'nin gereksiz penaltısı dışında defansındaki oyuncuları başarılıydı. Galatasaraylı oyuncuların tehlikeli pozisyonlara girememesi bunu net bir şekilde ortaya koydu. Sarı-kırmızılı oyuncuların formlarının önceki maçlarına nazaran düşük olmasının da bunda etkili olduğunu ifade etmek lazım. Galatasaray yıldız oyuncularla kurulu bir ekipken ve tribünlerdeki 50 bin taraftarın moral desteğini arkasına almışken bu kadar sönük bir oyun sergilemesi herkes için şaşırtıcıydı.
Neticeye bakacak olursak; bu skor herhalde en çok Fenerbahçe'ye yaradı. Liderin, zirve yarışı verdiği takımlardan puanı daha az olan kazanmış oldu. Sarı lacivertliler, her ne kadar Galatasaray'ın kazanmasından pek hoşlanmasalar da, bu skor beraberlikten sonra en fazla işlerine gelen skordu. Ligde yarış kızışırken, zirve yarışında her kaybeden çok şey kaybediyor. Beşiktaş'ta dün çok şey kaybetti. Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışında umudu henüz sönmemiş olsa da daha çok Devler Ligi hedefine odaklanacakları önümüzdeki tablonun ortaya koyduğu bir gerçek... Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan giden olmak varken önündeki fırsat tepmemek için özellikle derbilerde kıyasıya mücadele şart... Maalesef Beşiktaş kafa olarak buna son yıllarda pek hazır değil.
Bitirirken Galatasaray'ın genç oyuncusu Semih'in 'top benden dışarı çıktı' diyerek hakeme doğruyu gösteren erdemli davranışı futbolun sadece maçı kazanmaktan ibaret olmadığını herkese gösterdi. Semih, ayakta alkışlanan hareketiyle rakibin de gönlünü kazanmayı bildi. Hakem Cüneyt Çakır da oyuna hakimiyetinin yanı sıra, Semih'in pozisyonundaki hatasını düzeltebilecek erdemi göstermesi ve genç oyuncu tebrik etmesiyle de alkışı hakedenler arasındaydı. Tebrikler Semih, tebrikler Cüneyt Çakır!
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol