Şehit çocuğun bayramı!

  • GİRİŞ28.07.2014 09:30
  • GÜNCELLEME30.07.2014 09:24

Hani siz iyiydiniz,

Hani Gazze'de rahattınız!

 

Çok kırgınız sana,

Verdiğin sözde durmadın,

 

Hani bayramlıklarını giyecektin bu bayram.

Başucuna asmıştı anneciğin gitmeden önce babanın şehit olmadan önce aldığı pantolonla,

Acınla ve yasınla özdeşleşen siyah tişörtünü giyecektin.

"Bu dünyada hem yetim hem öksüz kalmak ancak bu karalarla anlatılır" diye geçirmiştin hediyeni alırken.

 

Arkadaşlarınla sözleşmiştiniz hani...

İsrail kurşunları altında olsan da çocukça bir bayram sabahına uyanacaktın,

Yokluk ve sefaletin süpürdüğü sokaklarda oynayacaktınız arkadaşlarınla,

Kurşunlarla delik deşik olan evinizin görüntüsü seni hiç ürkütmeyecekti,

Ramazan'ın ilk günlerinde inen bombalarla yerle bir olan komşunuzdan kalan harabeyi saklambaç oynamak için ziyaret edecektiniz,

Bu küçücük oyunu bile çok gördü bu zalim dünya size,

Herşeyi sığdırdığımız şu koca dünyada size yer yoktu,

 

Küçük yüreğinle isyan etmiştin vurdumduymaz insanlığa,

6 yaşında bir dev gibi dikilip kaşımıza boyundan büyük laflar etmiştin.

Cüceleşen krallara seslenmiştin,

Ezildik büyük kıyamının karşısında...

Bize öyle ağır bir yük bıraktın ki minik kardeşim,

Bunu taşıyabilmek ne mümkün...

Kurşun gibi ağır şu sözlerin ne kadar da hafif geldi bizlere;

Bizler duyamadık o acılarla içli haykırışını,

Ümmete sağırlaşan Arap milleti mesajlarını alamamışken,

O seslendiğin kralların ruhları senin acının zerresini bile duymazken,

Anlayacağın son çığlığın da Müslümanlara ulaşmadı.

 

Çığlığın hiçbirimize ulaşmadan şehadet haberin geldi bize Küçük Hüveysil!

Acı haber tez gelir derler ya,

Aynen öyle oldu;

Ölüm bizden daha çabuk davrandı.

Seni bizden almak için...

 

Bosna'nın Bilge Kralı Aliya da bir zamanlar aynı senin gibi haykırmıştı:

"Düşmanlarımız burada, dostlarımız nerede"diye haykırışından nice sonra onu işitebilmiştik,

Bu acı haykırışın ne büyük bir vahşeti anlattığını nice sonra anlayabilmiştik...

Nice yiğitler, analar, bacılar, kardeşler toprağa düştükten sonra...

Ne fayda?

 

Dün onlar ağlıyordu.

Bugün sen ağlıyorsun.

Bizse hiç bir şey olmamış gibi keyfimizi sürüyoruz.

Neşemiz yerinde sorma,

Gazze son yetiminin şehadetine ağlarken,

 

Gamsızızdır bizi merak etme,

Biz ne acılar gördük,

Geldi geçti hepsi,

Biz keyfimize baktık,

Çabuk unuturuz seni de,

Geçen hafta plajda parçalara ayrılan 3 minik kardeşini unuttuğumuz gibi,

Seni de unuturuz.

Hiç tasalanma!

 

Haykırışların yetmedi bir canavar gibi kana doymayan zalimin elinden seni kurtarmaya,

Mazlum olarak gidiyorsun Hak'kın divanına ne mutlu...

Göğsünde taşıdığın hain kurşununu şehadet madalyan say,

Bugün bembeyaz bayramlıklarını giyeceksin.

Hiç bir leke olmayacak üzerinde,

Sadece Peygamberin gülü gibi bir al göğsünde,

Babanın giydiği şehadet elbiselerinden giyeceksin sen de...

Yeryüzünde kanla yıkanmış en kutsal bayraklardan birini örtecekler üzerine,

Peygamber sancağının renklerini bir bezde buluşturan kutsal bayrağını,

Yeşil, beyaz, siyah ve kırmızı renlerdeki bayrağını serecekler tabutunun üzerine...

Kırmızı, senin en kutsal şey uğruna dökülmüş kanını temsil edecek...

 

Ve sen kardeşim,

Adı sözde Abdullah olanlara gerçek Abdullah nasıl olunur göstereceksin,

Bu kutlu gidişinle...

 

Bizse güçsüz, bizse zavallı,

Senin minik bedenin mezarını bile dolduramazken,

Biz bu dünyaları dolduracağız,

Kaygısızca, umarsızca...

Yürekleri yakacaksın ama acını hiç hissetmeyeceğiz,

Boğazımız düğümlenecek birazcık, seni izlerken ekranda,

Ama çabuk geçecek merak etme,

Biz burada çok iyiyiz Küçük Hüveysil,

Senin bize dediğin gibi yalancıktan değil,

Gerçekten iyiyiz...

 

Bugün hepimiz bayram yapacağız,

Bazılarımız gezmelere gideceğiz mesela,

Bazılarımız denize gireceğiz,

Çoluk çocuk gönül eğlendireceğiz hep beraber,

Güzel güzel vakitler geçireceğiz...

 

Dünyanın bir yerlerine bombalar iniyormuş umurumuzda mı?

Filistin alev alevmiş kime ne?

Çocuklar parçalanıyormuş sen de,

Müslüman kardeşlerimize İsrail zulmü varmış ne gam?

Ölüm yağdırıyormuş siyonizmin uşakları boşversene...

Filistin'e fosfor bombaları yağıyormuş deme,

Dünya hayatı bize güzel işte, Anlasana!

 

Yağma yok, sen sözünü tutmadın,

Hani her şey yolundaydı.

"Biz Gazze'de iyiyiz

İçiniz rahat olsun.

Siz nasılsınız.

Şehitlerimiz enkaz altında,

Çocuklarımız kamplarda

Sizi soruyorlar,

siz nerdesiniz?

 

Biz Gazze'de iyiyiz,

İçiniz rahat olsun

Arkamızda deniz,

Önümüzde İsrail askerleri,

Savaşıyoruz,

Hala savaşıyoruz...

 

Bizim yeterince silahımız,

Yemeğimiz var,

Bizi merak etmeyin.

İyi olacağımıza söz veriyoruz.

Desteğinizden(!) dolayı size çok teşekkür ediyoruz,

Ruhumuz, yüzümüz, kanımız...

Bedenimiz ve kefenimiz,

Sizin yalan sözlerinizden koruyor bizi..." demiştin.

 

Hani iyiyiz Gazze'de demiştin.

Şamar gibi inse de yüzümüze,

Öyle dedin küresel sermayenin kuklası, gıkı çıkmayan Arap efendiler de inandı sana!

Yoksa kıllarını kıpırdatıp el uzatacaklardı!

İyiliğini söylemeyeydin iyiydi,

Biz de onlara uyduk, imdadına yetişmekte...

 

Ha unutmadan;

Küçük kardeşini merak etme sen,

Bir kaç haftaya kalmaz onu da gönderir İsrail canisi senin yanına,

O gıkları çıkmayan Arap efendilerden bir şey bekleme zaten...

Biz de birkaç gün haykırıp sonra yeniden susarız.

 

Gamsızızdır biz merak etme,

Biz ne acılar gördük,

Hepsi geldi geçti,

Biz keyfimize baktık,

Çabuk unuturuz seni de,

Geçen hafta plajda parçalara ayrılan 3 minik kardeşini unuttuğumuz gibi,

seni de unuturuz.

 

Sana bir haber daha vereyim sahte krallardan,

Yarın en pahalı kıyafetlerini giyerek gidecekler Kabe'ye,

En güzel, en pahalı kokularını sürecekler,

Ama senin bebek tenin kadar güzel kokamayacaklar indinde,

Milyon dolarlık limuzinlerine kurulacaklar,

Senin bindiğin burağa rakip bile olamayacak,

Şükür secdesine varacaklar en ön safta,

Sen daha önde olacaksın Peygamberinle yanyana,

Yaradan'ın beytine girip el açacaklar,

Önündeki efendisinden çok dünyadaki efendilerine yalvaracaklar,

Bir ritüeli bilmem hangi yüzle tamamlayacaklar,

Sen de şehitlik rütbelerini takmış onları tepeden seyredeceksin,

Anlayacaksın onların ne kadar cüce, ruhunun ne kadar yüce olduğunu...

Biz cücelerin bu dünyada gerçek muhtaçlar olduğumuzu...

 

Bugün biz sözde bayram edeceğiz Filistinli çocuk...

Yarın hakkın divanında ise sana gerçek bayram...

Kirli dudaklarımızla şehadet mühründen öpsek bağışlar mısın bizi,

Zalim karşısında tüm suskunluğumuza rağmen...

 

Sahip çıkamadık emanetine Ey Şehit!

Hatıranı koruyamadık, Ey Gazzeli Şehit İslam Ebu Huveysil!

Mescid-i Aksa esir,

Gazze hâlâ yetim.

Bağışla bizi ne olur!

O gün bayramlar belki bize de bayram olur.

 

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter:@oatesli

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat