‘Biteriz’ kabusu görenlere denilecek tek şey; Ee bitin tabi!
- GİRİŞ14.04.2017 09:11
- GÜNCELLEME15.04.2017 09:21
Referandum sandığının önümüze gelmesine artık 2 gün kaldı.
Sözü olana söylemek için bugün, bir de yarın var.
Sonra herkesin kelamı bitecek.
Sadece sandıkta tecelli edecek milletin iradesi konuşacak.
Referandumda Evet çıkarsa “biteriz” diye korkanların, şimdiden titremeye başladığı hissediliyor.
Öfkeden köpürdükçe köpürüyorlar.
Sebebi ortada;
CHP, bir daha asla yüzde 50’yi göremeyecek. Ve bu zihniyetin milleti canından bezdiren Kemalist vesayet iktidar hayalleri tarihe gömülecek.
HDP, bir daha Kürt halkını hain emellerine alet edip, güdümüne girdiği terör örgütüyle ülkeyi bölme planları yapamayacak.
FETÖ ya da başka hiçbir paralel güç, artık devleti ele geçirmeye kalkışamayacak.
PKK denen hain terör, ülkeyi kan gölüne çevirip kardeşi kardeşe kırdıramayacak.
Diğer kırıntı yancılarını saymaya bile gerek yok.
Sadece dün ardı ardına yaşanan dört farklı gelişme ve demeç Türkiye'nin referandum kararıyla kimleri bitirdiğini ortaya koymaya yetiyor.
Özet geçelim;
Dün Balıkesir’de askeri üsse inen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir manga asker tarafından askeri törenle karşılandı.
Askerler, hiç sebep yokken Kemal Kılıçdaroğlu'na selam durdu.
Nereden baksan skandal!
Birincisi, anamuhalefetin genel başkanı seçim yasağını ihlal ediyor.
İkincisi, tören mangaları Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve amirleri dışında kimseyi karşılayamaz.
Parti genel başkanına cephe selamı verilemez. Cephe selamı; Cumhurbaşkanına, sancağa, İstiklal Marşı'na ve misafir devlet başkanlarına verilir.
Yönetmelik çok net.
Üçüncüsü öğrendiğimize göre birliğin komutanı FETÖ’den sabıkalı.
Geçelim ikinci olaya;
CHP’nin kaset kurbanı eski Genel Başkanı Deniz Baykal, biliyorsunuz bu sıralar yine çok ateşli…
Ateşi, kaşar siyasetçi kontenjanından oluşundan mıdır, fırsat kolladığından mıdır bilinmez.
Katıldığı canlı yayında tek kelimeyle saçmaladı.
Demokrasiyi sindirememişlik halini bir kez daha her ifadesiyle ortaya koydu.
Referandum ve seçimlerde usûller yasalarla çok açık ortaya konmuş olmasına rağmen çıkmış, “referandumda 'evet' için yüzde 50 yetmez” diyor.
“En az yüzde 70 kriteri olmalı”ymış.
Baykal'ın 'adalet'ine göre, Hayır içinse yüzde 50+1 olsa yetecek.
Bunların demokrasi anlayışı da inancı da özürlü…
Şaşırmıyoruz çünkü bu ülkeyi 90 yıldır eğitim ve sağlık da dahil yıllarca her alanda böyle yönettirdiler.
Kendilerine hep özel statü belirlediler. Milleti de ikinci, üçüncü sınıf vatandaş saydılar.
Üçüncü meselemiz ise ABD’den gelen referandum açıklaması:
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de Pazar günü yapılacak referandum ile ilgili açıklama yaptı.
Kimin gazıyla? Tabii ki Türkiye’yi karıştırdığı maşası FETÖ’nün.
Referandum sürecini yakından takip ediyorlarmış.
Türk demokrasisinin kalitesinden endişelilermiş.
Yukarıda bahsettiğimiz iki olaya tepki gösterseler 'hadi amenna' denir.
Maksat da, hedef de başka;
Hükümete ve Evet’i destekleyenlere sopa göstermek.
Hayır’ların kaybedeceğine neredeyse kesin gözüyle bakılırken Türkiye’yi referanduma götürmemek.
Son olarak eski BDP’nin Eşbaşkanı Ahmet Türk.
Hatırlarsınız yakın bir zaman önce Mardin Belediye Eş Başkanlığı görevinden ihraç edilmişti.
Ahmet Türk, FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğuydu dün.
Türk, yaklaşık olarak “Erdoğan’ın seveni çok. Ben Türk halkının, eğer Erdoğan’ı seviyorlarsa, Hayır oyu vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu onun için daha hayırlı olacak.” gibi bir cümle kurdu.
Mesajı biz anladık.
Mesajları verenlere de zamanlamalarına da lütfen dikkat!
Farkındasınızdır bu cephe Türkiye'nin kritik karar anlarında hep ‘tehlike’den bahsederler.
Kendileri asıl ülkenin selameti için tehlike o ayrı.
Millete sürekli kumpas kuran, demokrasi diye dolaşıp ‘d’sini bile hazmedemeyen bunlar değil mi?
Daha bir iki hafta önce değil miydi?
Baykal ve CHP’nin vekili Hüsnü 16 Nisan’da milleti denize dökmeyi planladığını itiraf etmedi mi?
HDP, 6-8 Ekim olaylarında PKK ile bir olup kendi halkını çukura gömmeye kalkmadı mı?
FETÖ’nün 15 Temmuz’da bu millete yaşattıklarını hatırlatmaya gerek var mı?
PKK’ın emelleri zaten dünya biliyor;
Ülkemizi kan gölüne çevirip bölüp parçalayıp yok etmek.
Hep bir ağızdan bir koro gibi ‘Aman Evet çıkmasın, biteriz’ diye yakınıp duruyorlar.
Yakınsınlar…
Milletin buna diyeceği tek şey olabilir;
Ee bitin tabi!
Bitin de millet de, ülke de rahat etsin.
Yoksa hayatta huzur yüzü göremeyeceğiz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu aralar sık kullandığı bir cümle var;
“Türkiye tek adam iradesine teslim edilecek ülke midir?” diyor.
Muhatabı doğru seçip asıl biz soralım;
Allah aşkına; Türkiye, CHP’nin ve aynı tarafı tutan bu hainler zümresinin iradesine teslim edilecek ülke midir?
Twitter: @oatesli
Yorumlar4