CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez de Ankara-İstanbul yolunda sözde ‘adalet’ arıyor.

Henüz kısa bir süre önce Ak Parti'nin içinde FETÖ'cü avına çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, kendi partisinin FETÖ'nün tam göbeğinde olduğu ortaya çıkınca yine durumu örtmek için çareyi sokaklarda buldu.

Sabıkası ortaya çıkan CHP, bir el tarafından yola revan edildi.

Belki de Kılıçdaroğlu, siyaseten 8 seçimde bulamadığını yine kitleleri sokağa dökerek bulacağı zannediliyor.

Belli ki hezimetlerini ve mahcubiyetlerini unutturmak derdiyle yeni rüzgâr arayışında…

Kim bilir?!

Koltuğu kurtarma niyetine, iktidar düşürme kısmetine…

Çekti sporlarını “Gandi Kemal” tertibi tekrarıyla başladı adımlamaya…

Yolunun başında söylemekte fayda var;

Yolu yine yol değil.

Menzili yine menzil değil…

Kasıla kasıla çıkışa yürüdüğünü düşünen Kılıçdaroğlu yine yolunu kaybetti.

Kılıçdaroğlu’nun rotası yine milletle ters yöne düştü.

‘Adalet’e diye çıktığını düşündüğü yol adalete değil adaletsizliğe çıkıyor.

Sadece Devlet Bahçeli’nin uyarıları bile bunu çok net ortaya koyuyor.

Keşke adalet yürüyüşü Sincan’a, Silivri’ye doğru yapsaydı.

Keşke bu kez FETÖ ve ihanet cephesinden alkış almak yerine milletin alkışına talip olabilseydi.

Millet, FETÖ’cülerden ve onlara yol olan ihanet şebekelerinden hesap sorulsun isterken…

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz ihanetini, davalarını, duruşmalardaki müsamereleri ağzına bile almıyor, alamıyor.

Millet, FETÖ’nün ihanet davalarını takip etmeyen siyasi partilere çağrılar yaparken;

Kılıçdaroğlu bu büyük ihanetin en önemli ayağından çıkan vekilini içeriden çıkarmakla meşgul…

Silivri’deki Sincan’daki ihanet davaları umurlarında bile olmayanlar kalkmış devletin sırlarını dünya aleme ifşa edenlerin davasını güdüyor.

İhanetin kuryesi olanlara sahip çıkıyor.

Ülkeye tarihindeki en büyük ihaneti yaşatanlara yoldaş kesiliyor.

Devlet sırrının ifşasına sebep olmuş bir vekili için yollara düşüyor.

Kitleleri gazlayıp sokağı işaret ediyor.

Hapisteki HDP'lileri de mesajlarının arasına sıkıştırıyor ki kitle genişlesin.

"Dokunulmazlıkları kaldırma" tuzağına düşürdüğü HDP'liler kendisine kıs kıs gülüyor görmüyor.

 

İşaret edilen ve işaret verilen tarih manidar: 15 Haziran.

Gezi’nin bırakıldığı gün yeni bir ihanet adımlanmaya başlanıyor.

Gezi senaryosunu ortaya koyan üst akıl adalet bahanesiyle yollarda…

Ankara’dan İstanbul’a yürünecek: Yürü!

Bakalım daha kimler kimler yollara düşecek.

Zorlama ve toplama yüzde 48,5’tan ne kadarı İzmir Marşı'yla uygun adım yola koyulacak.

Devlete kurulan MİT TIR’ları kumpasından suçlanarak Maltepe Cezaevi’ne gönderilen Enis Berberoğlu’nun hakkını arıyorlar.

Soner Yalçın’ın 1 Eylül 2016 tarihinde Sözcü'de kaleme aldığı yazısından çıkarım yaparsak 'FETÖ’nün Hürriyet’teki eski eli, CHP’deki sipariş vekili' olduğu anlaşılan Berberoğlu.

İhanetin paydaları, işbirlikçileri devlete kumpas kuranları aklama telaşında…

Küresel efendileri, ülkeyi kaosa sürükleyecekler de hazır kıta bekliyor.

Şunu iyi biliyoruz ki bu kadim topraklarda milletle omuz omuza yürünmeyen ve millete doğru olmayan hiçbir yürüyüş hayra değil.

Bir zamanlar “duran adam” diyerek paralı duranlar tutanlar, bugün paralı yürüyenlerle kaos planını yürütmeye çalışıyor.

Türkiye'yi emperyal güçlerin hedefi haline koyacak bir provokasyona zemin hazırlanmak istenildiği su götürmez bir gerçek.

Yola koyulanların FETÖ'nün siyasi ayağında olup olmadığını sorgulamaya bile gerek yok.

Paralı piyonları meydanlara dikenler, bugün yoldaş piyonları sürüyor sahaya…

Yol yol olmadıktan sonra yoldaş FETÖ olduktan sonra!

Bu yol Gezi’lere çıkar, kaosa çıkar, ihanete çıkar.

Asla ve asla millete çıkmaz.

Bahçeli yaya kalanların akıbetine “Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş!" diyor ya;

Sayın Kılıçdaroğlu yaya kaldığının bile henüz farkında değil.

Adalet için değil sadece FETÖ'ye ve ihanet çetesine cesaret için yürüyor.

Adımla babam adımla…

Yolun sonu ihanet!

 

Osman Ateşli – Haber 7

Twitter: @oatesli

Osman.atesli@haber7.com