Azerbaycan’da TL kabul etmeyen Türk bankası
- GİRİŞ15.08.2018 07:34
- GÜNCELLEME16.08.2018 08:09
Amerikan tarihinin tartışmasız en dengesiz Başkanı Trump’ın ülkemize ekonomik savaş ilanı sonrası dolar krizi yaşıyoruz. Birkaç gündür Türk Lirası, ABD doları karşısında büyük bir hızla değer kaybediyor. Hükümetimiz krizin hasarlarını en aza indirgemek için büyük gayret sarfederken, birbiri ardına önemli adımlar atıyor. Halkımız tüm samimiyeti ve cömertliği ile Türk Lirasının itibarını korumak için seferberlik ilan etmiş durumda… Herkes “ülkem batmasın, milletimiz zarar görmesin, finans kaynaklarımız kurumasın” diye elini taşın altına koymuş çabalıyor. Kardeş coğrafyalarımız Anadolu’daki kardeşleri dara düşmesin diye adeta çırpınıyor. Ümmet coğrafyasından da göz yaşartan davranışlara şahit oluyoruz. Türkiye’mizin ümmetin gözündeki değerini gördükçe şükrediyoruz. Ülkemizi hiçbir gücün düşüremeyeceğine olan inancımız kavileşiyor. Bunlar azmimizi ve inancımızı artıran şeyler. Bunların yanında bazı mide bulandırıcı kriz fırsatçılıkları var ki inanılmaz derecede iç acıtıyor, öfkelendiriyor.
Azerbaycan’da yayın yapan Yeniçağ gazetesinden gazeteci arkadaşlarımızın bize ulaştırdığı haber de bunlardan biri oldu.
Neydi haber? “Bakü’de hangi banka Türk lirasından vazgeçti? - Yanıt herkesi şoke edecek!” başlıklı bir haber. Başlığın da cazibesiyle merak edip tıkladım.
Okuduklarıma inanmak istemedim. Utandım.
Haberin özeti şöyleydi;
Azeri gazeteci arkadaşlarımız, “Azerbaycan bankalarının Türk Lirası almayı durdurduğu” yönünde bir söylentinin peşine düşmüşler. İddiayı araştırmak için bazı bankaları ziyaret edip kendilerine ulaşan bilginin doğruluğunu teyit etmeye çalışmışlar.
Bunun için, Kapital, BTB, Uluslararası Banka, Günay Banka ve diğer birkaç bankayla görüşmeler yapmışlar. Bankaların tamamı “Türk lirasını kabul ettiklerini, şu anda 1 liranın 0.24 Manat civarında olduğu” şeklinde bilgiler vermiş kendilerine…
Meselenin iç acıtan tarafı da tam burada başlıyor.
Azerbaycan’a ait bankalar Türk Lirası almaya devam ederken, merkezi Türkiye’de olan ve Azerbaycan’da şubesi bulunan bize ait bir bankanın Türk Lirası alımını durdurduğunu öğreniyorlar. Şubedeki yetkililer, Azeri gazeteci arkadaşlarımızın ısrarlarına rağmen sebep açıklayamıyorlar tabi. Yöneticilerinin büyük bir kısmının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir bankanın kendi Türk Lirasına sahip çıkmamasının zaten açıklanabilir bir tarafı da olmasa gerek.
Vahamet mi dersiniz fecaat mi?! Adını varın siz koyun.
Bankanın adı haberde, geçmişteki vukuatları da bizde var.
Kritik günlerden geçerken bir finans kurumumuz zarar görmesin diye burada paylaşmayalım.
Buraya bir virgül koyup meselenin başka tarafına gidelim;
Gözlerimiz geçen haftadan beri güncel piyasa bilgilerinde dolaşıyor.
Dakika dakika “dolar çıktı mı, avro düştü mü, altın ne oldu?” diye takipteyiz.
Hepimizin dikkatini çeken bir detay var. Kurdaki alış ve satış arasındaki büyük fark.
Aradaki farkın bir nebze açılması anlaşılabilir. Paradaki anlık büyük dalgalanmadan etkilenmemek için belli bir oran koyulabilir. Ama kurdaki fark izah edilebilir bir fark değil. Makas çok açık. Fiyat farkı da her bankada dikkat çekici oranda farklı.
Normal zamanlarda 1-2 kuruş olan fark, 70-80 kuruşa hatta 1 liraya çıkıyor.
Makasın bu kadar açık olmasının makul bir tarafı var mı işin uzmanları elbette daha iyi izah eder. Keyfilik ve suistimal varsa BDDK'nın bu aralığa müdahale etmesi gerekiyor. Serbest piyasada döviz alım satımı yapan bürolarda da tablo farklı değil. İş kârda tamahkârlık ve açgözlülük sınırlarını aşmışsa mutlaka bir denetim mekanizması işletilmeli diye düşünüyorum.
Üçüncü bir örnekle bitirelim;
Doların en büyük sıçramayı yaptığı gecenin sabahında bir ağabeyimiz aktarıyor.
Merkez Bankası faizlerle ilgili henüz herhangi bir artırım yapmamıştı. O günden beri de herhangi bir faiz artışı olmadı. Bankanın biri 5-10, faizlerin üstüne koymuş. Fırsat bu fırsat, krizden istifade… Fatura her zamanki gibi vatandaşa…
Oysa durum tersi olmalı. Bankalar durumun hassasiyeti sebebiyle hatta müşterilerini bile kollamalı.
Madalyonun hakikate bakan yüzüne geri dönelim;
Anadolu’daki insanlarımızın, “ülkemde kriz var aman devletime zeval gelmesin” diye inanılmaz kanaatkârlık örneklerine gözyaşları içinde şahit oluyoruz. Hem de hiçbir lüksü hayatına yük etmemiş insanlarımız, bizlere adeta hayat dersleri vererek yapıyor bütün bunları… Bize yakın-uzak coğrafyalardan kardeşlerimiz sırf Türkiye’ye olan sevgisinin ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın samimiyetinin karşılığı olarak inanılmaz fedakârlıklar yapıyor.
Bugün krizden çıkış için atılan pahada küçük, değeri milyar dolarla ölçülemeyecek derece büyük adımların kanaat sahiplerinin erdemlerinin zekatı da hisse olarak bankalarımıza düşmesi gerekir!
Bizim bankalarımıza ve finans kaynaklarımızı yöneten insanlarımıza Anadolu insanının bu yüce gönüllülüğünü mutlaka öğretmemiz lazım. Özellikle böyle kriz günlerinde… Az kâra tamah etmeyi, kârda kanaatkâr olmayı kapitalist hırsların kamçıladığı aç gözlü finans dünyamızın da şiar edinmesi gerekir diye düşünüyorum.
Ancak bu bankacılık anlayışıyla zor. Yorum sizin…
E-posta: Osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli
Yorumlar33