Karabağ’dan Anadolu’ya…
- GİRİŞ26.02.2023 09:47
- GÜNCELLEME28.02.2023 08:31
Korkunç bir deprem, çok büyük bir afet yaşadık. Şehirlerimiz yerle bir oldu. Evlerimiz, işyerlerimiz birkaç dakika içinde yok oldu. Umutlarımız, mutluluklarımız soldu. Binlerce insanımızı, canlarımızı, yakınımızı kaybettik. Birçok insanımız ruhi veya fiziki olarak yaralandı. Kimileri sakat kaldı. Tüm bu yaşananlara rağmen geleceğe dair ümitlerimiz, inancımız hiç eksilmedi. Hedeflerimize ulaşmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Yeniden dirileceğiz. Çünkü bu milletin mayasında bu var. Birlik beraberlik ruhu var. Dayanışma var, yardımlaşma var, el birliği var.
Bizler acıyı da hüznü de varlıklarımızı da paylaşarak şehirlerimizi ihya edeceğiz. Kardeşlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız.
Allah “Bismillah” deyip yeniden başlayanların yardımcısıdır! Yeniden bir kez daha güçlü bir Bismillah!
Aynı hisleri, aynı duyarlılığı taşıyanlar gel dememizi beklemeden ‘Bismillah’ deyip davrandı. Can Azerbaycan gibi…
Aynı ruhu taşıdığını gösteren, hiçbir davet beklemeden yardımımıza koşan kardeş Azerbaycan’a, Can Azerbaycan’a minnettarız. Var olsunlar.
YETTİM GARDAŞ!
Bize en zor günümüzde ilk el veren oldular yine... Koşup yetiştiler imdadımıza… Seferber oldular. Hemen yanı başımızda beliriverdiler. Acılarımızı paylaştılar. Bizim gücümüz neye yetebilir ki demeden... Ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Kardeş şefkatini ruhlarımızda hissettirdiler.
Azerbaycan Türkü yardım gönüllüleri depremin ilk saatlerinden itibaren bölgeye ulaşmaya başladı. Yıkılan binaların enkazlarının altına girdiler. Bir canlı bulabilir miyiz acaba diye ölümüne bir mücadele örneği sergilediler. Ölümü göze aldılar. Azerbaycanlı gönüllü gençler yardıma seğirttiler. Acil ihtiyaç duyulan yardım malzemelerini yetiştirdiler.
Azerbaycan’dan gelen sağlık ekipleri de afet bölgesinde seferber oldu. Bir çırpıda sahra hastanesi kurdular. Çadırlar, konteyner kentler kurmak için durmaksızın çalıştılar.
Ali Baş Komandan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in emriyle Acil Durumlar Bakanlığı ilk andan itibaren seferberlik ilan etti. Azerbaycan halkı gibi devletin bütün kurumları da seferber oldu. Askeri birlikler hızlıca afet bölgesine sevk edildi. “Kardeşimiz üşürse biz burada donarız” hassasiyetiyle yapıldı bütün bunlar.
Aynı Karabağ’a ağıt yakan Üstad Abdürrahim Karakoç’un; “Alevler sizdeyse közü bizdedir, Sizdeki yaranın özü bizdedir.” dediği gibi…
Acımızın koru, yaralarımız Can Azerbaycan’dan hissedilmişti bir kere... Herkes yardıma koyuldu.
Anneler Karabağ’da şehit düşen evlatları için ördükleri hatıra çorapları gönderdi depremzede kardeşlerine...
Server Beşirli gibi yiğitler tek oda gecekondu evlerinde yorgan döşek ne varsa yoluna zor giden araçlarına yükleyerek yollara düştü. Eşyaları, döşekleri yüklediği 81 model Jugili’nin görüntüsü tarihin kayıtlarına geçti.
Bu kare kardeşlik için her zaman yapılacak bir şeyler olduğunu bizlere gösterdi. O sembol fotoğraf karesi gibi o asil davranış da elbette hiç unutulmayacak. Server Beşirli’yi Laçin’den kaldırıp Adıyaman’a Kahramanmaraş’a getiren ruh bizi ayağa kaldıracak. Kardeşliğimiz bizi diriltecek.
“Türkiye bize git diyene kadar buradayız” diyerek yardım çalışmaları bitmeden gitmeyeceğini söyleyen ruh da aynı ruh. Yıkılmaz, sarsılmaz, yılmaz ruh!
Bölgede çalışmaları koordine eden valilerimizden Gökmen Çiçek’in aktardıkları önemli; “Azerbaycan ekipleri diğer ülkelerden fazla can kurtardı. Yiğitlikte sınır tanımadılar. Hiç kimsenin cesaret edemediği girilmeyecek yerlere girdiler. Karabağ’ı unutmayız. Sizin yardımlarımızla vatan topraklarımıza geri kavuştuk. Gerekirse ölelim burada dediler.”
Bu gözü pek yiğit gardaşlarımızın hepsinden Allah razı olsun.
Azerbaycan’dan gelen ekipler sadece Kahramanmaraş’ta 53 kişiyi enkaz altından çıkardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kendileriyle özel ilgilendi, yardımseverlikleri için kendilerini takdir etti.
Azerbaycan Acil Durumlar Bakanlığı Hatay Ekip Komutanı Tuğgeneral Muharrem Hasanov’un kendilerine teşekkür edenlere cevabı net:
"Bize teşekkür etmeyin, biz kardeşiz. Eğer teşekkür edecekseniz yabancı kurtarma ekiplerine edin. İnsan gardaşını enkazdan çıkardı diye teşekkür bekler mi?"
Evet biz iki devlet tek milletiz. Bu yıkılmaz, sarsılmaz bağı kişilere, liderlere bağlayanlar maalesef yanılıyor. Bu saatten sonra bu bağın teminatı Türkiye ve Azerbaycan’daki Türk milletidir. Bu bağ, milletimizin geleceğe taşımaya ahdettiği kopmaz bir bağa dönüşmüştür.
VATANIN BORCUNU GETİRDİK
Nahcivan’dan TIR’ına yardım malzemelerini yükleyip gelen şoför abimizin sarf ettiği sözler de aynı duyguları özetler gibiydi;
Biz vatanın borcunu getirdik gardaşlar.
Ömer Halisdemir’in borcunu getirdik.
Kazım Karabekir Kumandanımızın borcunu getirdik.
Nuri Paşa’nın borcunu getirdik.
Mübariz İbrahimov’un borcunu getirdik.
Bir ananın bir babanın evlatları olarak geldik.
Buraya yardım getirmedik biz.
Vatanın borcunu getirdik.
Azerbaycan’ın Şeki kentinde yaşayan 72 yaşındaki Hikmet Dedemiz geri kalır mı?
Depremi duyar duymaz bir yakınına koşuyor Hikmet Dede… 100 Manat borç alıyor. Parayı 1 kuruşuna dokunmadan Türkiye’ye gönderiyor. Emekli maaşı eline Şubat ayı sonunda geçeceği için acelesi var. “Türkiye’nin o paraya şimdi ihtiyacı var” diyor.
Bakü’deki Ziraat Bankası şubesinde kuyruklar oluşturanları da unutmayalım. Türkiye’ye yardım seferberliğine koyulanlar bir anda bankaya yığılıyor. İnsanlar Türkiye’ye yardım etmek için adeta birbirleri ile yarışa tutuşuyor. Herkes gücünün yettiği nispette… Ne kadara imkanı elveriyorsa gönderiyorlar. Haberin ilk alındığı andan itibaren Bakü tam bir matem havasına bürünmüş.
GARDAŞ KÖMEĞİ!
Dün Azerbaycan’dan yardım malzemesi taşıyan, konteyner ve çadır taşıyan konvoylar gelmeye devam ediyordu. Azerbaycan’dan Türkiye’ye şu ana kadar 20’den fazla uçak, 450-500 civarında TIR, onlarca vagon tren insani yardım ulaştı. 500 milyon TL civarında nakdi yardım kayıtlara geçti.
Dün Türkiye’ye gelen Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziye ve destek ziyaretinde bulundu. Azerbaycan’ın, Türkiye’ye yardımı (Azerbaycan Türkçesinde kömeği deniyor) devam edecek.
Rabbim vefat etmiş kardeşlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza acil şifalar versin. Kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz daim olsun.
AH YARALI HOCALI!
Bugün Hocalı katliamının yıldönümü… 31 yıl önce tarihin en karanlık gecelerinden birinde 613 Azeri Türkü, kadın, çocuk, yaşlı demeden Ermeniler tarafından vahşice katledildi. Acılarımız ilk günkü gibi taze… Soykırımı unutmadık, unutmayacağız. Tüm şehitlerimizle beraber, Hocalı şehitlerimizi, Karabağ şehitlerimizi, 44 günlük vatan savaşındaki şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Rabbim bizlere böyle beter acıları bir daha yaşatmasın. Tüm İslam alemini korusun, vatan sağ olsun.
Osman Ateşli – Haber7
e-posta: osman.atesli@haber7.com
Twitter:@oatesli
Yorumlar34