İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Adalar’da kaybettiği fayton atları malum… Bir dönem ülke gündemini epeyce meşgul etmişti.

Sıcak havalarda gün boyu ada caddelerinde bir aşağı bir yukarı seğirttirilen atların durumu öteden beri tartışma konusuydu. Sermayenin fır döndüğü yer birilerince rant kapısına dönüştürülüyor. Faytonculuk da son dönem öyle olmuştu. Daha çok para kazanma hırsıyla atlar çatlatılana kadar çalıştırıldı. Pek çok at, yığıldıkları asfaltın üzerinde can verdi. Mesele zaman zaman hayvanseverliğin de ilgi alanı olunca “atlara özgürlük” vaatleri bir kısım çevrelerce beklentiye dönüştü.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Adalar’ın atlarını “özgürlüğüne kavuşturma”ya soyunanlardandı! ‘Özgürlük savaşçısı’ kahramanımızı nasıl trajik bir son bekliyordu?

Hikaye uzun olsa da sabırla okuyacağınızı umarak aktaralım:

Konu 2020 yılının başlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne taşındı. 277 adet tescilli fayton plakasının 300 bin TL bedelle, atların adedinin de 4 bin TL bedel ile İBB tarafından satın alınması teklifi İBB Meclisi’nde oybirliği ile kabul edildi.

İBB satın alma işlemlerini 2020 yılının Mart ayında tamamladı. 2020 yılının ikinci yarısında Adalar Belediyesi’ne ait zabıta ekipleri ahırları boşalttırdı. Burgazada, Heybeliada ve Büyükada’daki at ahırları tek tek yıkıldı. Adaların Atları Platformu’na üye bir grup bu yıkım kararına tepki göstererek eylem yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, satın aldığı atların bir kısmını Büyükada İSPARK çadır ahırında topladı. Atlar, İBB’nin kurduğu kapalı çadırlara mahkûm edilmişti.

İlk zamanlar atların akıbetinin ne olduğunu pek fazla kimsenin ilgisini çekmedi. Daha sonra 861 atın, İBB yetkilileri tarafından Anadolu’nun farklı bölgelerindeki bazı kurum ve kişilere gönderildiği bilgisi yayıldı. Atların çoğunun belirsizliğe gönderildiği gibi bir durum vardı. Atların bir kısmının da öldürüldüğü iddia ediliyordu. Bu aşamada dikkatler konuya yönelmeye başladı.

Adalar’daki çadırlardan da gelen haberler iyi değildi. Bir süre sonra ayaklanan faytoncular, CHP’li İBB ve Adalar Belediyesi’nin verdiği vaatleri yerine getirmediğini söyleyerek anlaşmaktan vazgeçti.

Faytoncular adına açıklama yapan temsilci Sinan Kılıç, CHP’li İBB yönetiminin teslim ettikleri atlarına iyi bakamadıklarını 60 beygirin telef olduğunu açıkladı.

Çadır ahırlara kapatılan atlar, aylarca hiç hareket etmeyince bir birer telef olmaya başlamıştı. Bir yılı aşkın süredir hapis tutulan atların durumu, hapishane hayatından farksızdı. Atların zincirlere bağlı olarak tutuldukları bile iddia edildi.

Günler geçtikçe telef olan atların sayısı katlandı. Önlemler yetersiz kaldıkça telef olan hayvanları sayısı da artıyordu. İBB vahşeti daha fazla gizleyemedi. Ahırlarda tam 224 atın öldüğünü açıkladı.

Atların tutulduğu ahır o günlerde havadan böyle görüntülenmişti.

Adaların Atları Platformu, İBB tarafından Türkiye’nin 17 iline gönderilen diğer atların durumlarının da iyi olmadığı bilgisini paylaştı. Platform, atların durumlarının denetlenmesini, kötü durumda olanların Adalar’a geri getirilmesini istedi.

GÖNÜLLÜLER AYAKLANDI: SUCUK OLDU DEYİP GEÇEMEYİZ!

Platform üyeleri, farklı illere gönderilen 860 at ile Büyükada’daki ahırda bulunan 114 atın akıbetinden endişelendiklerini belirterek, yetkililere atların durumunu takip etmeleri için çağrıda bulundu.

Atların bulunmasını istediklerini dile getiren Adaların Atları Platformu gönüllülerinden Zeynep Alper, “Sucuk oldular deyip geçemeyiz. Çünkü birçoğu yaşıyor ama İBB’nin taahhütname yaptığı yerlerde değil, başkalarının elinde…” bilgisini paylaştı.

Gönüllüler ayrıca, 105 kadar atın, “ruam hastalığına yakalandı” denilerek itlaf edildiğini aktardı. 

‘ATLAR AHIRLARDA HAPSEDİLDİĞİ İÇİN ÖLÜYOR’

İBB’nin elinde bulunan 114 atın Büyükada’da İSPARK ahırında tutulduğunu hatırlatan Alper öfkeliydi:

“Atları alıp hapsedip önüne sadece ot koyarak, su koyarak bakamazsınız… O zaman ölürler, zaten ölüyorlar da. İBB’nin açıkladığı rakamda 224 atın öldüğü söyleniyor. İBB ne yazık ki atların şartlarını değiştirmek, hapsettiği atları dışarı çıkarmak ve kaybedilen atların izini sürmek yerine hala kamuoyunu yanıltacak haberler yapma peşinde koşuyor.”

‘İMAMOĞLU’NUN SÖYLEDİKLERİ DOĞRU DEĞİL’

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar’da atların bulunduğu ahırı herkesin gidip gezebildiğini söylemişti.

İmamoğlu’nun söylediklerini bizzat hayvanseverler tarafından yalanlandı: ““Atlar mutlu” diyor, oysaki hapisler. “İyi bakıyoruz, gelin ahırı görün” diyor ama İSPARK ahırına girmemize izin vermiyor.”

“ATLAR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ELİNE DÜŞTÜ” İDDİASI

Telef olan atlardan İBB’nin sorumlu olduğunu ifade eden bir gönüllünün, “Faytonu işkence ile özdeşleştirdiler ancak faytonsuz dönemde misliyle at öldü” sözleri aslında yaşanan vahşeti özetliyordu. 

Mesele ara ara gündemden düşme aşamasına gelse de vahşet haberlerinin arkası kesilmedi:

Süreç içinde İBB’nin Hatay'ın Dörtyol Belediyesi'ne gönderdiği 99 atın da kaybolduğu ortaya çıktı. İBB tarafından şehir dışına sürülen atlar da “özgürleşme”yi başaramamıştı!

Dörtyol’da kaybolan atlarla ilgili soruşturma genişletildi. Atların terör örgütlerinin eline geçme ihtimali bile konuşuluyordu. İddialara göre atlar önce Adana’ya, oradan da sınır illerindeki alıcılar aracılığıyla Kuzey Irak’a götürülmüştü.

ATLARIN ZEHİRLENME VİDEOSU!

Atların akıbeti ile ilgili tartışmalar sürerken, sosyal medyada yayılan bir video vahşetin boyutlarını daha da katladı. Videodaki görüntülerde İBB tarafından satın alınan atların zehirlenme anını gösteriyordu.

AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cahit Altunay, "İBB Meclisi’nin de onayıyla bin 200 at satın alınmıştı. Bu atların 978 tanesi İBB sorumluluğunda farklı illere gönderildi. Ancak bu atların kimler tarafından, nereye, ne amaçla gönderildiği, atların akıbetinin ne olduğu belli değil. İBB’nin ihmalleri nedeniyle 978 at kayıp." açıklaması yaptı. 

İBB bu gelişmeler üzerine açıklama yapmak durumunda kaldı. “Atlardan 860'ının çeşitli kurum ve kişilere sahiplendirildiği, 224'ünün öldüğü, 115'inin de belediye bünyesinde bakımının devam ettiği” bilgisi paylaşıldı.

PEKİ YA DİĞERLERİ NE OLDU?

Herkes aynı soruya odaklanmıştı: "Atların 224 tanesi bakımsızlıktan öldü". Peki ya diğerleri ne oldu?

Tüm gelişmelerin ardından eleştirilerin hedefi haline gelen CHP'li İBB yönetimi, çareyi Veteriner Hizmetleri Şube Müdürü Muhammet Nuri Coşkun'u görevden almakta buldu. Coşkun’un yerine 16 Nisan 2021 tarihinde Fevzi Karaağaç getirildi.

REZİLLİKLER ÇIKTI, FOTOĞRAFLARINI KALDIRDI

Aynı günlerde CHP Adalar İlçe Başkanı Ali Ercan Akpolat, göz boyamak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin satın aldığı atlarla ilgilendiğini gösteren bir paylaşım yaptı.

Akpolat, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin satın aldığı 978 atın kayıp olduğunun ortaya çıkmasının ardından sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki şahsi hesabından atlarla birlikte çekildiği fotoğrafları apar topar kaldırdı.

İMAMOĞLU’NUN SUÇ ORTAĞI ARAYIŞI!

Tüm bu tartışmalar Ekrem İmamoğlu'nu epeyce terletmişti. Köşeye sıkışan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, suç ortağı arıyordu. "Sahiplendirme işlemini beraber yaptık” diyerek çareyi Tarım Bakanlığı’nı hedef göstermekte buldu. Bakanlığın cevabı netti; “Sorumluluk İBB ve atları sahiplenen kurum ve kişilerdedir.”

Tartışmaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dahil oldu. İmamoğlu'na ‘Nerede o atlar?' diye o da sordu.

Başkan İmamoğlu, kendisine yönelen suçlamalardan kurtulmaya kararlıydı: "Kurumlara verdiğimiz her atın bulunduğu ilde takip edilmesi için, çiplerini taktık. Çiplerini taktığımız atların takip süreci o il ya da ilçenin tarım müdürlüklerinindir; biz değiliz." dedi.

İstanbul Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İmamoğlu'nun "Kayıp atlar varsa bulacak olan Tarım Bakanlığı'dır" açıklamasına anında yanıt verdi.

“Sorumluluk İBB'de ve hayvan sahiplerindedir” ifadelerini yineleyen İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, "Sağlık kontrolleri ve sağlık raporu düzenlemek dışında sorumluğumuz yok" açıklaması yaptı.

Demeçler bir birini kovalarken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fox TV'deki “Çalar Saat” programında İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu. 

İmamoğlu, yayında bu kez de Tarım Bakanı Pakdemirli’ye çağrı yaptı.

İmamoğlu: "1179 atı teslim aldık, bu atları satın aldık. 860'ını sahiplendirdik. Kime? Tarım Bakanlığı'nın da iş birliğiyle beraber bize başvuran kurum ve kuruluşlara sahiplendirdik. Sayın Pakdemirli bir açıklama yapsana. Kayıp at varsa bunu bulacak olan Tarım Bakanlığı. Dönüp dönüp 'Ekrem İmamoğlu atlar nerede?' Allah'tan korkun" yanıtı verdi.

İmamoğlu bu sefer de eleştirileri savuşturmak için atlara çip takıldığı tezini seçmişti. Oysa atlara takılan çipler sadece atları “tanımlama numarasından” ibaretti. “Uzaktan veya uydudan izlenmesi” gibi bir durum söz konusu değildi.

“TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ AT SORUNUNU ÇÖZDÜM”

Atların dramatik sonu çarşaf çarşaf haberlere konu olurken İmamoğlu pişkinliği her seferinde devredeydi.

İmamoğlu sürekli Adalar'ın fayton atlarından kurtuluşunu alkışladığını gururla anlatıp durdu. Yetmedi, "Biz geldik, fayton meselesini tereyağından kıl çeker gibi hiçbir faytoncuyu mağdur etmeden bütün atları satın alarak faytonların yerine o elektrikli araçları o Adalar’a koyarak çözdük. Tertemiz bir Adalar var." dedi.

Peki Adalar’daki manzara gerçekten öyle miydi!?

Biraz sonra takdirlerinize sunacağım videoyu izleyince hiçte öyle olmadığını göreceksiniz.

Ama öncesinde süreci bu kadar uzun uzun aktarmamın birkaç sebebini sıralamak istiyorum;

Birincisi; olayların bu kadar içinde olan bir medya mensubu olarak ben bile yaşananların çoğunu ancak arşiv taramasında hatırlayabildim.

Elbette kamuoyu da unutmuştur. Hatırlatmakta fayda var.

İkincisi; Başkan İmamoğlu, göreve geldiği günden bugüne İstanbul’u nasıl yüzüstü bıraktıysa Adalar’ın atlarını da yüzüstü bıraktığını tartışmasız bir şekilde ortaya koymak istedim.

Üçüncüsü ise; bu tutumun İmamoğlu’na destek veren sempati duyan vatandaşlar tarafından bile (atları özgürleştirme meselesi de dahil) defalarca eleştirildiğini hatırlatmaktı.

Ama asıl bombayı sona sakladım; İmamoğlu’nun hışmından canlarını bir şekilde kurtulabilen son atların akıbetini öncesiyle sonrasıyla ortaya koymaktı.

EKREM BAŞKAN’IN ELİNDEN KURTULAN SON ATLAR!

Geçtiğimiz pazar günü Heybeliada’nın sokaklarında gezinti yaparken bizzat tanık olduğum durumu sizler için video kayıt altına aldım.

Tam adanın cumbalı konak ve köşklerini temaşaya niyetlendiğim anda birden kendimi haberin içinde, atların peşinde buldum.  

Yöneldiğim her sokakta başı boş serseri mayın gibi ada sokaklarında dolaşan atlarla karşılaştım.

Ekrem Bey’in özgürlük vaadiyle yüzüstü bıraktığı zavallı atlar boğaz tokluğu derdine düşmüş, o çöp konteynırı senin, bu çöp konteynırı benim dolanıp duruyorlar.

Çöpleri etrafa saçtıkları için Adalılar durumdan hiç hoşnut değildi. Fayton keyfi yaptıkları günlerin hatırı olmasa belki de hiç yüz vermeyecekler. Belediye ile faytoncular mahkemelik olduğu için atlar başıboş bir şekilde ada sokaklarına salınmış. Bu durum epey bir süredir böyleymiş.

Atlara gelince; Ekrem Başkan’larına çok selamları var. Şu hukuki durum bir an neticelense de halimizin ne olacağını bilsek diyorlar. Faili meçhul olan at kardeşlerinin sonlarını hatırladıkça ise bu hallerine bile şükrediyorlar.

Öyle ya beterin beteri var!

Osman Ateşli – Haber7

Osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli