Peygamberi hutbeden indiren iki çocuk!
- GİRİŞ17.06.2012 09:23
- GÜNCELLEME18.06.2012 09:56
İsterim ki eğitimlerinin bir parçası olan din eğitimini en doğal haliyle öğrensinler örnekleriyle görsünler.
Miraç kandili coşkusunun yaşandığı dün gece de ailecek 4 buçuk ve 6 yaşlarındaki oğullarımla caminin yolu tuttuk. Akşam namazı kılındı, Kur'an, mevlit, dua derken yatsı namazına kadar program devam etti. Programın büyük bir bölümünde çocuklar da bizlere eşlik ederken mutlu oldukları her hallerinden belliydi. Tabi zaman zaman çocukluk hallerini gösterdikleri zamanlar da olmadı değil... Bazen usulünce uyardık bazen hoşgördük.
Yatsı namazının farzı tamamlanmıştı ki camideki uhrevi huzur ortamı yersiz bir müdahale ile son buldu. Hemen ön safımızdaki iki ihtiyar selam verir vermez arkalarına dönüp "Yeter artık. Al götür kardeşim bunları dışarı namazımızı bozduruyorsun" demez mi... Namaz arası olunca tabi çaresiz çocukları, büyüklerinin bir ibadethanedeki hoşgörüsüz tavrını görmemesi için hemen oradan uzaklaştırdım. Ne de olsa tepkiyi gören çocuklar ileri de bir daha caminin sokağından bile geçmeme gibi bir riskle karşı karşıya kalabilirlerdi.
Yine de Kandil gecesini ihya etmek için gittiğimiz camide 50’sini aşmış iki ihtiyar tarafından iki çocuğumla kapı önüne gönderilmeye tepkisiz kalamadım. Çıkışta konuyu camideki görevlilere aktarırken çocuklara müdahale edenlerin de duyacağı şekilde tepkimi sertçe dile getirdim:
"Ne söyleyim ben size amcalarım yaşınızı başınızı almışsınız. Evet çocuklara o müdahaleyi yapana kadar namazdaydınız. O müdahale ile cami ile namazla işiniz bitti. Secdeyi 50'den sonra bulduğunuz her halinizden belliyken bari bu yeni yetişen fidanlara hoyrat olmayın... Bari yeni yetişen yavrucuklara merhamet edin.
Miraç’ta namazı getiren Peygamberimizden çocuklarla ilgili onlarca örnek anlatılırken hiç birini duymadınız mı? Belki cumadan cumaya uğradığınız camide hoca hutbede Peygamberin namaz kıldırdığı mescidinde hoplayıp zıplayıp, güreş tutan, Hz. Peygamberin sırtına çıkan Hasan ile Hüseyin'i anlatırken siz hangi sütuna sırtınızı dayayıp sayıklamaktaydınız?"
Bu konuda gerçekten acımasız ve hassasım... Camilerdeki yaş ortalaması her şeyi fazlasıyla gözler önüne seriyor. Çünkü babalar çocuklarını ellerinden tutup camiye götürmedi. Ya da orada yapacakları küçük masum yaramazlıklara verilecek tepkilerden çekindi götüremedi. Bence ihtiyarların cami saflarını doldurmasından ziyade çocukların camiye alışması, genç neslin omuz omuza saf tutması önemli...
Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Mehmet Görmez'in bu konuyu çok çok önemsediğini biliyoruz. Camilerdeki din görevlilerinin de çocukları gördüğü zaman yüzü sevinç ve neşe kaplayan Peygamberimizin çocuklara camide nasıl davrandığını cemaate iyi anlatmaları gerekiyor vesselam…
Buna küçücük bir katkım olacaksa işte Peygamberimizin iki torununun şahsında çocuklara gösterdiği sevgi ve şefkat örneklerinin bazıları... Bakın bakalım 'İnsanların En Merhametlisi'nin namazı bozulmuş mu? Bakın da ders alın amcalar:
"Bir gün Peygamberimiz minberde hutbe okurken Hasan ve Hüseyin’in düşe kalka mescide girdiklerini görür. Konuşmasını yarıda keserek aşağı iner, onları tutar, bağrına basar.
"Cenab-ı Hak, ‘Mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir’ buyururken ne kadar doğru söylemiştir. Onları görünce dayanamadım" dedikten sonra konuşmasına devam etti.
Hz. Enes de kendi gördüklerini şöyle dile getiriyor:
"Peygamberimizi hutbe okurken gördüm, Hasan dizinin üstündeydi. Ne söyleyecekse halka söylüyor, sonra eğilip çocuğu öpüyor ve 'Ben bunu seviyorum' diyordu."
Ebû Said anlatıyor:
"Peygamber Efendimiz secdede iken torunu Hasan geldi, sırtına çıktı. Peygamber Efendimiz de onun elinden tuttu ve ayağa kalktı. Tekrar rükûa varıncaya kadar onu sırtında tuttu. Rükûdan kalktıktan sonra bıraktı ve çocuk gitti."
Hz. Zübeyir anlatıyor:
"Bir gün gözümle gördüm. Peygamber Efendimiz secdede iken Hasan geldi, sırtına bindi. Çocuk kendiliğinden ininceye kadar Peygamber Efendimiz de onu indirmedi. Peygamber Efendimiz namazda iken bacaklarını açar, Hasan da bir taraftan girer, öbür taraftan çıkardı."
Abdullah bin Mes’ud anlatıyor:
"Peygamber Efendimiz namaz kılarken secdeye varınca Hasan ve Hüseyin geldiler, sırtına bindiler. Oradakiler karışmak isteyince, Peygamber Efendimiz onlara karışmamaları için işaret etti. Namaz bittikten sonra da kucağına aldı ve şöyle buyurdu:
"Kim beni seviyorsa, bunların ikisini de sevsin."
Enes bin Mâlik anlatıyor:
"Bir defasında Peygamber Efendimiz secdede iken Hasan ve Hüseyin geldiler, sırtına çıktılar. İninceye kadar Peygamberimiz secdeyi uzattı.
"Oradakiler sordu:
"Yâ Resulallah, secdeyi uzatmış olmadınız mı?"
"Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
"Oğlum sırtıma çıkınca acele etmekten çekindim."
Sahabiden Katâde anlatıyor:
"Bir defasında Peygamberimiz, kızı Zeynep'ten olan torunu Amame kucağında olduğu halde yanımıza geldi. O şekilde namaza durdu. Rükûa varırken çocuğu yere bırakıyor, kalktığı zaman da kaldırıyordu."
Bu hususta bir başka Sahabî de şöyle anlatıyor:
"Hz. Hasan ve Hüseyin sırtında olduğu halde Peygamber Efendimiz camiye geldi. Öne geçti, çocuğu sağ yanına bıraktı. Namaza durdu. Peygamberimiz secdeye vardı. Secdeyi o kadar uzattı ki, cemaat arasından başımı kaldırdım, baktım. Bir de ne göreyim? Peygamberimiz secdede, çocuk sırtına çıkmış duruyor. Tekrar döndüm, başımı secdeye koydum. Namaz bitince halk sordu:
"Yâ Resulallah, bu namazda öyle uzun bir secde yaptınız ki, şimdiye kadar sizden böyle bir şey görmedik. Bu şekilde hareket etmeniz mi emredildi, yoksa bir vahiy mi aldınız?"
"Hayır, bunların hiçbiri olmadı. Ancak oğlum sırtıma çıkmıştı, kendiliğinden ininceye kadar acele ettirmeyi uygun görmedim."
Öyle ki, bazen ağlayan bir çocuk sesi duysa namazını bile kısaltır, annenin çocukla meşgul olmasına imkân verirdi.
Peygamberimiz Mescitte namaz kıldırırken cemaatte çocuklu anneler de bulunurdu.
Sahabîlerin bu husustaki anlatımı şöyle:
"Resulullah bize sabah namazını kıldırmıştı. Namazda iki kısa sûre okudu. Namaz bitince Ebû Said el-Hudrî sordu:
"Yâ Resulallah bugün daha önce yapmadığınız bir şekilde namazı kısa kıldırdınız..."
Peygamberimiz şöyle açıkladı:
"Geride kadınlar safındaki çocuk sesini duymadın mı? Annesinin onunla ilgilenmesini temin edeyim dedim."
Twitter: @oatesli
Yorumlar19