Cızırtılı mekanik bir ses merkezi sistem üzerinden cemaate cuma öncesi vaaz veriyor:

"Okullarımız artık tatil oldu. Büyüğüyle küçüğüyle çocuklarımız, koltuklarının altında, göğüslerinin üzerinde Kur'an-ı Kerim'leri camilerin yollarını tuttular. Allah'ın kitabında yazanları ve dinlerini öğrenmek için yarışıyorlar. Bununla birlikte isteyen okullarında da artık din dersleri ve Kur'an dersini öğrenebilecek. Bir kaç yıl önce Malkara Müftüsü'yken keşke okullarımızda da çocuklarımıza din eğitimi verilebilse demiştim. 'Bu müftü şeriat istiyor galiba' diye hakkımda söylentiler çıkarılmıştı. Bugün artık çocuklarımız okulda da isterse din eğitimi alabilecek. Bunlar hayatımızdaki güzel gelişmeler..."

Hoparlörden müftü efendinin bu sözleri henüz tarihi caminin duvarlarında yankılanmaya fırsat bulamamışken cemaatten bir iki kişi "müftü siyaset yapma" şeklinde homurdanmaya başlamıştı bile... Sanki camidekiler dindarlıkta işi abartırsa kontrolü elde tutmak için görevli gönderilmiş birer vazife memuru gibi... Dünün 'şeriatçı müftü'sü bir anda bugünün 'siyasetçi müftü'sü oluvermişti... Çocukların din eğitiminin nasıl verilmesi gerektiği yönünde fikir beyan etmeye kalkacak bir müftüye anında 'siyaset yapma' diye desturlayacak bir cemaatimiz var hâlâ çok şükür!

Bizzat bu cuma günü yaşadığım bu anekdot beni, birilerinin milletin din hayatına düzen vermeye kalkıştığı ve ne kadar Müslüman olması gerektiğine karar verdiği, 90'lı yılların başı diyebileceğimiz yıllara götürdü. O dönem arkadaşlarımızla dönemin olaylarına mizahi bir dille göndermeler yapan bir skeci canlandırmıştık. Eyvah irtica! Patagonya'nın Sesi Radyosu'ndan bildirir, sadece Tartaristanlıların olan Tartaristan'da üniversite kapılarındaki ağlanacak hallere güler, güzel ülkemizin gelecekteki hallerinin nasıl olacağını merak eder dururduk.

Bugün her ne kadar halk olarak "Gelişiyoruz, özgürleşiyoruz, çağ atlıyoruz" kıvamında olsak da bu 'malum tip'leri görünce 'hâlâ Patagonya günleri mi' diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.

Ne diyelim o günlerin üslubuyla seslenelim: Ey cemaat sizde bu kafa bizde bu ayak olduğu sürece ne gelişiriz ne değişiriz!

90'lı yıllar demişken o skecin en renkli bölümlerinden birinin radyo tiyatrosuna video paylaşım sitesi üzerinden ulaştım. Bakın bakalım kahramanımızın, müftüye sözlü balans ayarı vermeye kalkışan cemaatten bir farkı var mı... Benden size pazarlık olsun...

Hooop dedik müftü efendi nire öyle?! Durumunu beğenmedim argadaş! Çünkü siyasete garışıyon. Siyasi fikirler taşıyanın o kürsüde yeri yok!

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli