Her devrin adamları!

  • GİRİŞ08.07.2012 11:08
  • GÜNCELLEME08.07.2012 11:08

Maksat kimseyi hor hakir görmek değil lakin menfaat ve çıkar halkaları kurma telaşındaki kimi düzenbazları görünce de tepkisiz kalmak imkansız.

Bu tip küçük hesap peşindekilerin ayak oyunlarına toplumda çok fazla itibar edilmese de menfaat dünyasında yer edinme telaşındaki bukalemunvari süzülüşler gerçekten dikkatlerden kaçacak gibi değil… Son derece derinden bir ‘ortama uyum mücadelesi’ var.

Meziyetleri az, boş lafları çok. Dışarıya ‘gördüğün göreceğin en itibarlı şahsiyet benim’ imajı vermek suretiyle kendilerince bir aldatmaca göz boyama mantığı işletiyorlar. İşin aslı iktidar sahiplerinden habersiz onlarının kimliğini kullanarak yaşıyorlar. Oysa ki her kıpırdanışları adamlık özürlü yanlarını iyot gibi açığa çıkarıyor.
İster katılın ister katılmayın vasıfsızlık açığını ‘ahbap çavuş ilişkileri’ sayesinde kapatmaya çalışan, hayatını ‘sömür sömür sonuna kadar sömür’ düzenine endekslemiş, toplum içinde kamufle olarak başkalarının üzerinden geçimini sağlayan, ‘kimlik hırsızı’ oldukça kalabalık bir güruh var.
Denizin kıyıya gel-git yapan dalgalarının kıyıdaki kum parçacıklarından mavi suların derinliklerine malzeme çaldığı gibi hâlâ ‘dev kütleden ne koparırsak kâr’ mantığı işliyor.

Bu tipleri tanımak zor değil…

Etrafınıza dikkatlice bakın… Her yerde onlardan bolca görmek mümkün... Rol kapma telaşıyla her boş buldukları meydana atlıyorlar. Her işte varlar. Her yere saldırıyorlar. Kapıdan kovulsalar bacadan girecek kadar yüzsüzler. Herkesle bir şekilde ilişki kurmaya çalışırlar ve kurarlar da... Bunların bir değerleri, ölçüleri ve ideolojileri yoktur. Hangi görüş revaçtaysa ondandırlar. Tek dertleri bir şekilde geçinmektir! Kalan boşlukları siz tamamlayın.

Bunun yanında toplum için ciddi değer kaybı denilebilecek bir noktayı da dikkatlerden kaçırmamak gerek; Sırf bu tiplerden tiksinen adam gibi adamlar da onlardan uzak olma pahasına artık birer birer sahne gerisine çekiliyorlar.

Ne denebilir… Kişiliğini başkalarının itibarının gölgesinde kaybetmiş olanlara sonradan kişilik ve asalet kazandırılamayacağı bir gerçek. Zaten başkalarının kimliğinin arkasında sürülen bir hayatın, sahibinin olduğu da söylenemez.

Yükselmeyi başkalarının adı soyadının himayesinde görenler, istikballerini hamili kart mesabesinde bilenler bu kadar fazla oldukça ‘kişilikli toplum’ olmak için daha epeyce bir yolumuz var gibi...

Mehmet Akif’in öze dönüş çağrısı hepimiz için;
İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz?
Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.
Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;
Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.
Adam gibi adamlara ve hayatlarını bu toplum adam olsun diye adayanlara selam olsun!
Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli

Yorumlar2

  • Fikret Cal 12 yıl önce Şikayet Et
    hastalık. günümüzün hastalıklarından. yazar sonsuz teşekkürler.
    Cevapla
  • FzlFzl 12 yıl önce Şikayet Et
    bu köşe yazısına dikkat !. son derece önemli ve ibretlik bir yazı. gençlerimizin dikkatle okumasında büyük yarar var. özellikle bu tipler istikrarın zaafiyete uğradığı ara dönemlerde, makam mevki sahibi olabilirler. dik duruşunu yitirmeyen onurlu nesiller yetiştirmek gerek. tebrik ediyorum osman bey...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat