Çift sarılı diploma bu kafayı adam eder mi?
- GİRİŞ15.11.2012 09:27
- GÜNCELLEME15.11.2012 12:20
Günay, fahri profesörlük ünvanı almaya gittiği üniversitede siyasi olarak karşıt görüşlü 3-5 öğrencinin yumurtalı saldırısına uğradı. Her ne kadar yumurtalar Bakan Günay'a ulaşamasa da eylemciler, bence hiç de insani olmayan eylemde amaçlarına ulaştı. Güvenlik güçlerine kafa tutup tüm ısrarlara rağmen posta koymaya kalkışan öğrenciler, bir türlü saldırgan eylemlerinden vazgeçmeyince bunun doğal sonucu olarak yaka paça gözaltına alındılar.
Elleri ve çantaları yumurta dolu olduğu halde normal bir öğrenci sıfatıyla salona girmek için uzun süre ısrarcı olan öğrencilerin pişkinliğini hayret etmemek elde değildi. Militanca davranışlarıyla bu konuda hayli profesyonelleşmiş olduklarını her hallerinden belli eden kız öğrencilerin başı çektiği eylem, tahmin ediyorum ki pek çok kişiyi rahatsız etmiştir.
Gözaltı sırasında bir taraftan polise direnen protestocu öğrencinin güvenlik güçlerine yönelik "Öğrenci böyle alınmaz ne yapıyorsunuz hocam" sözlerine verilebilecek en güzel karşılık, "öğrenci böyle olunmaz sevgili kardeşim" olurdu herhalde...
Peki, yumurta atmak, saldırmak, kırıp dökmek karşındakinin fikirlerini beğenmediğini göstermenin 'doğal' bir yolu mudur? Düşüncelerine katılmadığımız herkesin suratına okkalı bir yumurta atarak sorunlarımızı çözebilir miyiz? Karşıt görüş için soruların tek bir cevabı olsa da bence kesinlikle hayır...
Neden mi?
Bunun bir hak olduğunu savunan öğrencilerin özgürce düşüncesini ifade etmesine müsaade edilmediğinden dem vuran dudaklarını örten sigaranın sararttığı bıyıklarının arasından sırıta sırıta "aferin size çocuklar, işte böyle" diyerek alkış tutan, bu çocuklara gaz veren kimi sözde özgürlük ve demokrasinin yılmaz savunucularını bir kenara bırakalım. Karşındakine konuşma hakkı tanımak bir yana, dinleme cesaretini bile kendinde bulamayan, düşüncelerini fikri platformlarda dile getirmek yerine esiri olduğu düşünce yapısını yumurta atarak ifade etme basitliğine düşmüş bu gençlerin acınası bir hâli var. Kaleme, kağıda ve bilgiye sarılmak yerine; taşa, yumurtaya ve kavgaya sarılıp, fikrine katılmadığına diş bileyen öğrenciyi geleceğimizin yıldızı sayacak halimiz yok. Bu malzeme olsa olsa aczin omlet kıvamında çamurlaştırdığı bir hoşgörü fakirliği olabilir.
Bu dünyayı kendine ve başkasına dar etme sarmalına düşmüş olanlara cevabı kendi içinde bir kaç soru yöneltelim: Madem karşı tarafın size zulmettiğini, adil davranmadığını düşünüyorsun haklı olmak adına mazlum olma asaletini göstermek daha doğru olmaz mı? Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acı değil mi? Çirkinleşerek, size karşı yüreğinde ne beslediğini bile bilmediğiniz insanlara yumurta atarak kendinizi nasıl dinlettirebilirsin ki?
Üniversite öğrencisi olmak sokakları savaş alanına çevirmek terör estirmek olamaz, olmamalı... Bence kendisini militanist emellere kukla etmiş bir beyin, gözlerini aydınlık geleceğe dikmiş bir üniversitelinin kafasının içinde taşıyacağı et parçası olmaktan çıkmıştır. Bu fikir yapısındaki bir gencin günün birinde başımıza 'Bey' olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Eylemden eyleme koşarak en basitinden eline bulaştırdığı çift sarılı yumurtanın kiriyle alacağı diploma ile topluma karışacak bir gencin insanlık namına millete ne vereceği noktasında kendi namıma söyleyeyim ciddi kaygılar taşıyorum. Sizi bilemem ama ben, tepkisini insani ölçülerde koymayı bile beceremeyen, ehilleşememiş (bunu kesinlikle koyunlaşmak, tepkisizleşmek anlamında söylemiyorum) bu düşüncedeki bir gençliğe geleceğimi teslim etmek istemiyorum.
Sokrates "Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır" der. Bu öğrenci kardeşlerimiz de bir şeyleri değiştirmek istiyorlarsa bu tarihe mal olan sözleri düstur kabul ederek yeni bir başlangıç yapabilir.
Twitter: @oatesli
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol