Hocadan 'first class' hamle!

  • GİRİŞ22.12.2012 08:50
  • GÜNCELLEME22.12.2012 08:50

Sezonun ilk yarısını 3 gollü galibiyetle ve 3 puanla noktalayan Kara Kartal, tatile mutlu çıktı. 

Beşiktaş'ın son dönemde yenmekte en çok zorlandığı takımlardan biri idi Kayserispor. Öyle ki galip gelmek bir yana gol bile atamıyordu. Kayseri ekibi, Beşiktaş ile yaptığı son 11 maçından 7'sini kazanmış, 1 maçı da berabere bitirmişti. Bunun yanında sadece 3 kez sahadan yenilgiyle ayrılmıştı. İki takım arasındaki son 11 lig maçında Beşiktaş toplam 7, Kayserispor ise 14 gol atmıştı. Beşiktaş, son 11 maçın 8'inde gol bile atamamıştı. 

Bu son maça kadar olan istatistiklerin de etkisi olsa gerek İnönü'deki soğuk gece maçı oldukça dengeli hatta konuk ekibin ataklarıyla başladı. Kayseri maçın daha başında üst üste net pozisyonlar buldu. Maç boyunca kalesinde güven veren kaleci McGregor, tam bu kritik dakikalarda yaptığı hayati kurtarışlarla takımının kabus görmesini önleyen isimlerden biri oldu. 

Samet Hoca oyuna erken bir müdahalede bulunma ihtiyacı hissetti ve henüz maçın ilk yarım saatlik bölümü tamamlanmamışken defans hattı için çok kritik bir karar aldı. Bana göre çok da isabetli bir karardı.  Oyuna ısınamayan ve üst üste hatalar yapan Adem Ersan Gülüm'ü 28'inci dakikada oyundan alarak yerine Veli Kavlak'ı dahil etti. Ersan'da ısrar etseydi maç gidebilirdi. Pek çok hocanın kolay kolay cesaret edemeyeceği bu hamle tabelaya da kısa sürede yansırken Samet Hoca da 'üst düzey' olduğunu gösterdi. 

Ersan'ın oyundan çıkmasının ardından İbrahim Toraman'ı defans üçlüsünün ortasına çeken Aybaba, Veli'ye de orta alanda görev vererek defansı da orta sahayı da rakiple yakın oynamayı seven daha çok ikili mücadeleye giren iki oyuncuyla güçlendirmiş oldu. Bu iki noktada yapılan değişiklikten çok kısa bir süre sonra Beşiktaş durumu 2-0' a getirdi. 

Konsantre olamadığı için kendi kendine hayıflanarak oyundan çıkan Ersan'ın karar hoşuna gitmese de bence bu hamle galibiyeti getiren karardı. İbrahim Toraman ve önündeki Veli o alanda iyi bir blok oluşturarak rakibin ataklarını kesici rol üstlendi. Kayseri bu lokal değişiklik sonrası ilk yarım saatteki gibi Beşiktaş defansının arasına sarkamaz oldu. Kaptan Toraman kritik müdahaleleriyle yıldızlaştı. 

Gelelim diğer isimlere... Fernandes'in yokluğunda takımın sorumluluğunu omuzlarında hisseden Holosko, yine gecenin yıldızlarından biriydi. Sorumluluk alarak sürekli öne çıktı yorulana kadar kendini izlettirdi. Golde de attığı paslarda da alkış aldı. Yıldız adayı Oğuzhan yine kalitesini ve klasını konuşturdu. Genç Olcay estetik golüyle takımını rahatlatan isim oldu. 

60'lı dakikalardan sonra Beşiktaş durumu 3-0'a taşırken zaman zaman geriye çok fazla yaslanması rakibe pozisyonlar kazandırdı. Tribünde maçı izlerken özellikle şunu farkettim. Beşiktaş 3 farklı skoru yakalamadan taraftarlar da teknik ekip de rahat değil. Taraftarlar 2-0'ı bile garanti bir skor olarak görmüyor. Öyle anlar oldu ki, bir şey olacakmış da bir anda skor tersine dönecekmiş gibi hep bir panik ve korku hissedildi. Zira maç sonu açıklamasında Samet Aybaba da bu durumdan yakındı. "3-0 önde olan takımın hocasının sesi kısılmaması lazım." derken haykırdığı gerçek buydu aslında... Geçmişte sırf bu yüzden kaybedilen puanları hatırlayınca hak vermemek elde değil. Bu da tam olarak oyun hakimiyetini sürekli lehine tutacak oyuncu eksikliğinden kaynaklanıyor. 

Kayseri her ne kadar Beşiktaş'ı zorlasa da maç geneline bakıldığında istediği oyunu sahaya yansıtamadı. Sarı-kırmızılı ekipten maç boyunca öne çıkan iz bırakan bir isim olmadı. Ara ara etkili atakları olsa da bunlardan sadece biri gol oldu. 

Hakem Halis Özkahya resmen maçın kahyası oldu diyebiliriz. Hakem, konuk ekibin mutlak bir gollük pozisyonunu ofsayt diyerek kesti. Beşiktaş'ın son golünden önce de elle oynamayı es geçince de resmen tabelaya etki etti. Bu özellikle maçın başlarında verdiği hatalı kararlar sonrası tribünlerden yoğun tepki alınca Beşiktaş taraftarının baskısı altında kalmasından kaynaklandı. Oldukça başarısız bir performans sergileyen Özkahya, gecenin kötüleri arasına girdi. 

Beşiktaş şimdi geçmişte pisi pisine kaybettiği 8 puana yanıyor. Öyle ya ilk devreyi zirvede kapatmak vardı. Herşeye rağmen gencecik bir takımla puan farkı açılmadan ve zirvenin yakınında olmak da başarıdır bence... Bir de transfer dönemi var ki herkes nefesini tutmuş neler olacak diye bekliyor. 

Samet Aybaba içimizde saklıyoruz dese de taraftarın müthiş bir umudu var: Şampiyonluk... Dolmabahçe'den ayrılırken taraftarların havaya savurdukları şampiyonluk naraları da bu umudun dışavurumu gibiydi. 

Bitirirken bir güzelliğin hakkını vermek istiyorum. 

Başkan Fikret Orman ne olursa olsun özellikle İnönü'de takımını yalnız bırakmamaya büyük özen gösteriyor. Dün gece de ekibiyle birlikte protokol tribünündeki yerlerini aldı. Atılan her golden sonra havalara fırlayarak yönetim kurulu üyeleriyle kucaklaşarak takımının sevincini paylaştı. 

Kartal'ı 2013'e keyifli uçuran skor sonrası dün gece belki Ümraniye'de menemen partisi olmadı ama İnönü'de Kayseri usulü pastırma sucuk partisi yapıldı. Zorlu geçecek sezonun ikinci yarısı için 30 puanla enerjisini toplayan Beşiktaş oldu. 

Osman Ateşli - Haber7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat