Terör örgütü PKK'nın kurucularından Sakine Cansız ve PKK ile bağlantılı iki kadının Fransa'nın başkenti Paris'te bir evde 10 Ocak tarihinde öldürülmesinin ardından dün de Rusya'nın başkenti Moskova'dan benzer bir esrarengiz cinayet haberi geldi.

Yezidi Kürt asıllı ünlü Rus mafya babası Dede Hasan bir restorandan çıkarken yakınlardaki bir binanın çatısına gizlenen bir keskin nişancı tarafından alnının ortasından vurularak öldürüldü.

Rusya'daki suikast de, Fransa'daki PKK'lı kadınların infazı gibi iyi organize edilmiş tam bir profesyonel işi olduğu belirtiliyor. Tetikçiler bir kaç boş kovan dışında hiç iz bırakmamış...

Ardı ardına gelen bu infaz haberleri henüz sıcaklığını korurken şimdi herkes aynı soruların cevabını arıyor.

Projektörleri çevirsek de hava oldukça puslu... Kafalar karışık... Birbir içine geçmiş onlarca soru işareti... Bu temizlik operasyonuna kim neden girişti? Kim kiminle neyin hesabını görüyor? Hesaplaşmaların ya da hesabı dürülenlerin arkasında nasıl bir güç var? Bunlar bir iç hesaplaşmanın sonucu olabilir mi?

Moskova'daki saldırının yeraltı dünyasının kanlı hesaplaşmasının sonucu olduğu ifade ediliyor ama şu ana kadar netleşen bir şey yok. İki ayrı ülkedeki kanlı infazları çözecek önemli ipuçlarına ulaşılmış değil. Katillerin deşifre edilebilmesi oldukça karmaşık bir denklemin çözümüne bağlı... Bu da epeyce bir zaman alacak gibi görünüyor.

Kimine göre 'Ded Hasan' lakaplı Kürt asıllı ünlü mafya babası Aslan Usayan (76) Rus gizli Servisi'ne çalışıyordu. Olabilir mi? Neden olmasın. Böyle kirli işlerin içinde olanların her zaman bir ayağının devletin içinde olduğunu düşünürsek iddiayı yabana atmamak gerek. Rusya'da silah ticareti yapacaksınız ve devletin sizden haberi olmayacak. Rusya gibi bir ülke, bırakın kendinden habersiz silah satmayı, nefes almanıza bile müsaade edilmez. Kanlı bir mafya babası gün ortasında canı pilmen (Bir rus yemeği) çekti diye elini kolunu sallaya sallaya restorana gidecek. Kendisine arka çıkan bir gücün olduğunu bilmese bu rahatlığı bulması mümkün değil.

Bunun yanında Dede Hasan denilen mafya babasının terör örgütü PKK'ya silah sağladığı cinayet sonrası en çok dillendirilen iddialar arasında... Özellikle Rusya'nın karanlık dehlizlerindeki bir kaç mafya babasıyla birlikte Dede Hasan'ın da terör örgütü PKK 'nın lider kadrosuyla yakın ilişkiler yürüttüğü biliniyor. Hatta söz konusu ismin terör örgütüne kaçak Rus silahı sağladığı 2010 yılında WikiLeaks belgelerinde de ortaya çıkmıştı.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da Paris'teki suikastta öldürülen PKK'lı kadınlardan Fidan Doğan'ı kastederek yakından tanıdığını ağzından kaçırmıştı. Şecaat arzederken arananlar listesinde olan biriyle görüştüğünü itiraf eden bir devlet yöneticisi... Demek ki yaşanan çoğu şey devletlerin bilgisi dahilinde oluyor.

Doğan'ın terör örgütünün silah bırakması konusundaki fikrini bir Türk milletvekili ve Avrupalı muhatapları ile paylaştığı basına yansımıştı. Kurşunların Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne yönelik son görüşmeleri sabote etmeye yönelik olduğu görüşü de ağır basıyor. Cinayetlerin PKK'nın tasfiyesini istemeyen örgüt içindeki ya da dışındaki derin kolların işi olduğu söyleniyor. Katılmamak elde değil.

Başlığa gelince... Büyük resim her ne kadar akılları karıştırsa da iki olay birbiriyle bağlantılı olabilir. Uluslararası arenada yürütülen gizli bir istihbarat çalışmasının sonucu olma ihtimali kesinlikle gözardı edilmemeli...

Santraç tahtası birilerinin önünde... Taşları oynayan taraflardan biriysen süreç içinde kazanma şansın var... Oyundaki taşlardan biriysen birilerinin yönlendirdiği piyonlardan öte gidemiyorsun.

Paris'teki cinayetle ilgili Fransa, Belçika, Hollanda ve Almanya'da iz sürülüyormuş. Hepsi de kanlı örgütün damarlarının uzandığı hatta Batı'da gizliden beslendikleri ülkeler... Bir de buna Rusya'yı ekleyin tam olsun.

Kirli ve kanlı bağlantıların kaçınılmaz sonu... İnsanların alçakça öldürülmesinde payı olanlar kendilerini de aynı sondan kurtaramıyorlar. Tek çekincem var bu senaryolardan birinin ülkemizde tezgahlanarak bir kez daha huzurumuzun kaçırılması...

Anlayacağınız her iki olayda da su testisi su yolunda kırıldı. Kanlı terör canavarının bağırsaklarında bir asalak olarak yaşayanlar elbette bir gün iğrenç bir şekilde dışarı atılmayı göze almalılar. Var mı bundan ötesi?

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli