Hatadan döndüren kritik hamle
- GİRİŞ10.02.2013 09:35
- GÜNCELLEME10.02.2013 16:50
Maça istediği gibi ve oldukça hızlı başlayan Elazığspor, henüz 5'inci dakikada golü bulurken üst üste kontra ataklarla Beşiktaş kalesine tehlikeler yaşattı. Eğer elde ettikleri pozisyonların birinde ikinci golü bulabilmiş olsalardı Beşiktaş'ın İstanbul'a 3 puanla dönme hayalini neredeyse bitireceklerdi.
Maça kalesinde gördüğü şok golle başlayan Kara Kartal, oldukça tutuk başladığı maçta Gakkoş'un havasına yaklaşık 40 dakika ayak uyduramadı. Ta ki 39'uncu dakikaki Sinan Kurumuş- Escude değişikliğine kadar... Bu değişiklik sonrası oyunun rengi de maçın şeklide değişti. Samet Aybaba, forvetteki genç oyuncusunu yedek kulübesine çekti, yerine defansa Fransız oyuncusu Escude'yi aldı. Bu dakikaya kadar defansta oynayan İbrahim Toraman'ı orta sahaya Sinan'ın arkasında oynayan Holosko'yu ise forvetteki boşalan alana kaydırdı. Düz bakınca bazılarının yanlış bir hamle gibi yorumlanabilecek radikal bir değişiklikti. 1-0 yenik durumdasınız ama siz forvet çıkarıp defans oyuncusu alıyorsunuz. Samet Hoca'nın hamlesi aslında zayıf başladığı orta sahayı güçlendirmeye yönelik yaptığı yanlışı düzeltmeye yönelik doğru bir hamleydi. Orta sahada yapılan bu değişiklik etkisini kısa sürede gösterirken, direk sonuca da etki etti. Bu sayede iyi futbolun orta sahadan başladığını, güçlü bir orta sahanın defansı da ofansı da rahatlattığını bir kez daha gördük.
Örneği ortadaydı; İbrahim Toraman orta alana kaydırıldıktan sonra Elazığ'ın Beşiktaş kalesinde neredeyse kayda değer bir atağı olmadı. Aksine ikinci golü evsahibi takımın filelerine gönderen isim İbrahim Toraman oldu.
Kısa sürede gol geldi. Beşiktaş, ilk yarıya eklenen 1 dakikalık uzatma biteli 7 saniye geçmişti ki soyunma odasına 1-1'lik beraberlikle gitme emeline ulaştı.
Tabi yedek kulübesindeki futbolumuzun fenomeni Yılmaz Hoca, hakemin ilk yarının sonuna eklediği 1 dakikalık uzatmanın 7'inci saniyesinde kalesinde golü görünce küplere bindi. Vural, yan hakeme kendi saatindeki kronometreyi göstererek tepki vermesi, potaya giren basket, pardon kaleye giren gol geçersiz mi sayılacak havası yarattı. Ah keşke basket maçında olsaydık Yımaz Hocam...
Gelelim Beşiktaş'lı oyuncuların maçın tamamındaki performanslarına;
McGregor ilk golde yapacak çok bir şeyi yoktu, zaten topuda önündeki oyunculardan göremedi. Maçın genelinde çok zor bir pozisyonla karşılaşmadı.
Hilbert, Sivok, Gökhan Süzen üçlüsü ilk 40 dakikada rakibe çok alan bıraktılar. İkinci yarıda hem defansta hem hücumdaydılar. Sonuca katkı yaptılar.
Veli Kavlak'a gelince; insan bu kadar mı çalışkan olur, bu kadar mı hatasız oynar... Veli her yönüyle gecenin çalışkan ve başarılı isimlerindendi.
Oğuzhan Özyakup, sezonun ilk yarısındaki günlerini özlettirse de geçen haftaya oranla daha çalışkandı.
Fernandes sakatlıktan sonra yavaş yavaş forma giriyor.
Olcay Şahan bir türlü istediklerini tam olarak yapamıyor ama iyi niyetli...
İbrahim Toraman orta alanda çok daha başarılı oynadığını bir kez daha gösterdi. Kaptan, takımını ayaklandıran oyunculardan biriydi. Ama haftaya cezalı...
Holosko yine çok koştu, ilk golü atarak mağlup durumdaki takımını oyuna döndüren adam oldu. Sahanın en çalışkanlarındandı.
Niang ayağına ilk gelen topu kalitesine yakışır bir pasa dönüştürdü. O top bir hamle sonra rakibin fileleriyle buluştu. Beşiktaş'a katkı sağlayacağını 8 dakika oynamasına rağmen gösterdi. Hazırladığı gol 'hoş geldin' partisi oldu.
Genç oyuncu Sinan Kurumuş tecrübesizliği nedeniyle verilen ağır görevi kaldıramadı. Alışması için zamana ihtiyacı var. Escude, oyundan düşen rakibi karşısında tecrübesiyle hatasıza yakın oynadı.
88'de oyuna giren genç Muhammed için ise yorum yok...
Samet Aybaba maçı kazanan oyuncuları kadar maçın yıldızıydı. Oyun kurgusunu tersine çevirerek yerinde hamlesiyle maça damga vurdu.
Sadece maç sonrası yaptığı açıklamada Sinan Kurumuş'u 17'inci dakikada oyundan alağını söyledi. 17'inci dakikada oyundan çıkarmak zorunda kalınacak kadar hazır olmayan bir oyuncuyla neden oyuna başlanır onu yine anlayamadım. Tercübeli hocanın elbette bildiği bir şey vardır.
Elazığ'a gelince Yılmaz Vural'ın geçen hafta İnönü Stadı'nın protokol tribününde yaptığı hin planı tutmadı. Vural, Samet Aybaba'nın maç içindeki hamlelerine karşılık veremedi. İlk yarının ilk 40 dakikalık bölümünde oynadıkları rakibi kontrol eden baskın oyun anlayışıyla devam etselerdi en az 1 puan alabilirlerdi. İkinci yarıda tam anlamıyla kontrolünü kaybetmiş, oyun hakimiyetini rakibe kaptırmış bir Elazığ izledik. Bu da ev sahibi için 1-3'lük sonucu kaçınılmaz hale getirdi. Yoksa "ilk yarı 7 saniye uzamasaydı gol yemezdik, son gol ofsayttı" sözleri mağlubiyete bahane olamaz.
Son yorumumuz hakemler için olsun; Yılmaz Hoca, her ne kadar ateş püskürse de hakem İlker Meral ve yardımcıları maçın sonucuna etki eden ciddi hata yapmadılar. Oyuna hakimdiler. Yeri gelmişken Vural'ın Beşiktaş'ın üçüncü golü ile ilgili yaptığı ofsayt yorumu da doğru değil. En soldaki Elazığlı oyuncu ofsaytı bozan isimdi.
Beşiktaş ligin ikinci yarısında ilk kez kazandı, 35 puanla puan cetvelinde yeniden zirve için hesap yapmaya başladı. 37 puanlı Galatasaray ile 33 puanlı Antalyaspor, Arena'da kozlarını paylaşacak. Maçın sonucu zirvede hesapları değiştirebilir. Sonuçları bekleyelim...
Osman Ateşli - Haber 7
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol