Vatandaşlık Uygulaması Yanlış Yolda (1/2)

  • GİRİŞ18.03.2015 07:52
  • GÜNCELLEME18.03.2015 07:57

 politikaları, özellikle de Türkiye’den gelen kardeşlerimizi ve soydaşlarımızı dışlamak, bu topraklara yerleşmelerini önlemek için önlerine engel çıkartmak uygulamaları, birçok insanımızı ve aileyi mağdur etmekte kalmıyor, hem nüfusun az olması ekonomimize olumsuz etki yapıyor, hem de Rumlarla nüfusumuzu eşitlemek şansını kaçırmamıza neden oluyor. Nüfusumuz Rumlarla eşit olsaydı bugün müzakere masasındaki konumumuzun çok daha farklı olacağını söylemek gereksiz aslında…

Maalesef Rumlardaki megalomani duygusu, aramızdaki bazı insanımızda da fazlasıyla var. Sanki de bizler ari ırk, KKTC’de dünyanın en medeni ve gelişmiş ülkesi havasındayız, etrafımıza bakıp nerede olduğumuzu anlamak lütfünde ve zahmetinde bulunmayız…

Oysa Sadece Türkiye’ye bakmak yeterli ne kadar geride olduğumuzu anlayabilmek için… Hükümet yönetiminde, iş veriminde, özel sektörde, altyapıda, eğitimde ve sağlık hizmetlerinde Türkiye ile aramızda en azından 30 yıllık bir farkımız, geriliğimiz var.        

Biz hala daha yetişmiş insanları bile vatandaş yapmamak için, olası her tür bürokratik zorluğu büyük maharetle kuralların, yasaların, tüzüklerin ve emirnamelerin içine koymuşuz. Başvuran herkesi anında reddedebilmek için kendimize, havadan sudan gerekçelerle olanaklar yaratmışız.  

67 yıllık hayatımın içinde önce İngiliz vatandaşı, sonra da sırası ile Kıbrıs Cumhuriyeti, Geçici Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı oldum. Yüksek öğrenim yıllarım hariç geri kalan yıllarımın tümü Kıbrıs adasında geçti. Mücahitliğimi 1970 yılında Mağusa Sancağında yaptım, 1974 Mutlu Barış Harekâtına da katıldım. Barış Harekâtı sonrası yapılan ilk genel seçimlerde Milletvekili seçilip Meclise de girdim.

İkinci evliliğimi yaptığım eşim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.

Evlilikten dolayı ikamet başvurusu yaptık. Benden, daha doğrusu bizden 7 tane ayrı, her biri yüz karası ve saçma sapan içerikleri olan evrak istendi. Maksadın zorluk çıkartmak olduğu çok belli oluyordu bu istenen evraklardan.  Belli ki hastalıklı beyinler hazırlamış bu evrakları, yurt dışından gelip bu ülkeyi vatan seçen kişileri vatandaş yapmamak, ikamet vermemek için.

Karımdan, beni geçindireceğine dair tasdik memuru (noter) onaylı garanti yazısı istedi Muhaceret Dairemiz. Üstelik bir de çiğ bir şekilde “Ne bilelim biz, belki de danışıklı naylon evlilik yaptınız” diyerek, “Uuuuuu, biz çok gördük böyle evlilikleri” aşağılamasını da cümlenin sonuna ekleyerek…

Aklımdan, “eğer bana böyle davranıyorlarsa, Anadolu’dan gelen insanımıza kim bilir nasıl aşağılayıcı ve itici bir şekilde davranıyorlardır” düşüncesini de geçirdim ister istemez.

Bir Profesör, tanınmış bir KKTC vatandaşı, Cumhurbaşkanının Danışma Kurulu Üyesi ve eski bir Milletvekili olarak kendi kendime torpil yapıp müdüre veya Müsteşara gidemez miydim, ilgili Bakanı devreye sokamaz mıydım. Elbette hepsini yapabilirdim ama o vakit kendi inançlarım ve yaşam disiplinimle ters düşerdim. Bu nedenle de yapmadım. Ne Bakanı aradım, ne Müsteşarı, ne de Müdürü. İçimden de “Canınız cehenneme, al ikametini çal başına” diyerek ayrıldım, daha doğrusu eşimle ayrıldık oradan.

İçişleri Bakanlığına gidip evlilik cüzdanımızı verdik, evlendiğimizi bildirdik hepsi o kadar. Şimdi Ercan’dan giriş çıkış yaparken pasaportumuza ilaveten bir de evlilik cüzdanını gösteriyoruz, hastalıklı beyinlerin ürettiği hastalıklı kurallardan dolayı….(devam edecek)

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org 

Facebook: Ata Atun

http://www.twitter.com/ataatun

18 Mart 2015

Yorumlar2

  • alihan tuna 9 yıl önce Şikayet Et
    Kıbrısın kibir abidesi vatandaşları çok sevdikleri rum tarafına geçsin.bu yazarın yazılarını takip ediyorum tüm çıplaklığıyla kıbrısı anlatıyor söyledikkeri az bile ancak ne kıbrıs yönetimi ne de finansal garantör Türkiye bu çarpık anlayışa dur diyemiyor.bizim vergilerimizle yaşam standartlarında bizi beşe katlayanlar akıl alır gibi değil ama bize zenci muamelesi yapabiliyor.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Mahir Kılıçoğlu 9 yıl önce Şikayet Et
    Bu uygulamalardan Kıbrıslı vatandaşlar da mağdur. Sistem çökmüş, bir takım beyaz Kıbrıslıların keyfi için devam ediyor... Bu beyaz Kıbrıslılar her köşe başını ele geçirmişler. Bakın, aynı aileden birisi öğretmen,birisi hakim, birisi genel müdür, birisi danışman, birisi şirket sahibi ihaleleri alıyor, birisi sendika yönetiminde vs... Bu saltanatın gitmesine izin verirler mi?
    Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat