Herkes PKK terör örgütünün tasfiye edilip edilemeyeceğini merak ediyor.

Mevcut şartlara baktığımda, PKK terör örgütünün tasfiye edileceğine ve Türkiye’nin terör belasından kurtulacağına dair umutluyum.

Neden böyle düşündüğümü anlatmak isterim.

TERÖRÜN TASFİYESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR

Her şeyden önce, bir ülkede terörün yenilmesi ve bir terör örgütünün tasfiye edilmesi için bazı iç ve dış şartların bir araya gelmesi gerekir.

Bu şartların başında ise ülke içinde sağlam bir siyasi irade ve halk desteği gelir.

Türkiye’de, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve Devlet Bahçeli’nin desteğiyle Cumhur İttifakı’nın PKK’nın tasfiyesi konusunda ciddi bir siyasi irade ortaya koyduğunu görüyoruz.

Bu irade sadece bugün ortaya çıkmış değildir.

Türkiye, 2013 yılından bu yana PKK ile yoğun askeri mücadele yürütmektedir.

Özellikle de 2016’daki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, FETÖ’nün devletten temizlenmesiyle terörle mücadelenin sabote edilmesi engellendi ve terörle mücadele ivme kazandı.

Bu çerçevede savunma sanayisinde atılan adımlar ile Türkiye terörle mücadelesinde tarihinin en başarılı dönemine girdi

Dolayısıyla bugün ortaya konan siyasi irade, bu mücadelenin nihai olarak PKK’nın tasfiyesi ile sonuçlandırılması kararlılığını yansıtmaktadır.

ASKERİ BASKILAMA VE PKK’NIN ZAYIFLAMASI

Bu durum bizi ikinci önemli noktaya getiriyor:

Terörle mücadelede askeri yöntemlerin yetersiz olduğuna dair eski ezberin tersine askeri mücadele asgari şarttır.

Yani bir terör örgütünün tasfiyesi için, örgütün askeri olarak baskılanması ve terör saldırısı yapma kapasitesinin büyük oranda yok edilmesi gerekir.

Terörü tamamen sıfırlamak mümkün olmasa da, saldırı kapasitesinin minimum düzeye indirilmesi mümkündür. Türkiye, bu hedefi büyük ölçüde başarmış durumdadır.

PKK uzun süredir Türkiye içinde ne kırsalda ne de şehirlerde ciddi bir saldırı gerçekleştiremiyor.

Saldırılar artık son derece nadir hale gelmiştir.

Kuzey Irak’ta PKK ciddi darbeler almış, Türkiye burada bir tür tampon bölge oluşturmuştur.

Suriye’de ise Türkiye kurulmak istenen terör koridorunu kırmıştır, güncel konjonktürde ise PKK’nın ayakta kalması giderek zorlaşmaktadır.

Dolayısıyla Askeri başarı şartının da Türkiye tarafından sağlandığını söyleyebiliriz.

DIŞ DESTEKLERİN ZAYIFLAMASI

Tüm terör örgütleri sadece iç dinamiklerle değil, aynı zamanda dış desteklerle ayakta kalabilir.

Bu özellikle PKK için çok daha böyledir.

PKK, tarihi boyunca farklı aktörlerle işbirliği yaparak dış destek almıştır.

Türkiye’yi zayıflatmak isteyen bazı ülkeler tarafından bir araç olarak kullanılmıştır.

Bu durum özellikle Suriye sahasında çok açık biçimde görülmüştür.

PKK; Rusya, İran, Esed rejimi, Şii milisler, Hizbullah, ABD ve bazı Avrupa ülkeleriyle işbirliği içinde olmuştur.

Ancak bugün geldiğimiz noktada bu aktörlerin büyük bölümü Suriye’den çekilmek zorunda kalmıştır.

Geriye sadece ABD ve gizli bir şekilde İsrail’in desteği kalmıştır.

ABD ise Trump’ın yeni stratejisi doğrultusunda Suriye’den çekilme kararlılığındadır.

Bu konjonktür, PKK’nın bir daha toparlanamayacak şekilde belini kırmıştır.

SÜRECİN ÖNEMİ VE DİKKAT GEREKLİLİĞİ

Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde, PKK’nın tasfiyesi konusunda ciddi bir umut taşımaktayım.

Ancak bu sürecin çok hassas olduğunu da biliyoruz ve dikkatle yönetilmesi gerektiği ortadadır.

Zaten hükümet ve devlet de bu süreci büyük bir titizlikle yürütmektedir.

Geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması için azami özen gösterilmektedir.

Sonuçta, yaklaşık yarım asırdır varlığını sürdüren bir terör örgütünün birkaç ay gibi kısa bir sürede tasfiye edilmesini beklemek gerçekçi değildir.

Bu sürecin birkaç yıl daha devam etmesi muhtemeldir.

Ancak ümitli olmak gerekir.

En kötü senaryoda bile, şunu bilmeliyiz ki Türkiye’nin PKK karşısındaki askeri üstünlüğü tarihinin en güçlü seviyesindedir.

Türkiye, terörle mücadelede hiç olmadığı kadar başarılıdır.

Bundan dolayı Türkiye’nin eli güçlüdür, şartları Türkiye dikte etmektedir.

Prof. Dr. Enes Bayraklı / Haber7