Şam Seferi: “Türk ve İslam Birliği” Ağı İçin Türk Hava Yolları
- GİRİŞ18.01.2025 08:42
- GÜNCELLEME18.01.2025 08:42
“Türk Hava Yolları Şam seferlerine başlıyor” haberini okuyunca, bir refleks şeklinde Sabahattin Zaim’in 1970’lere kadar Mekke-Medine hattı dışında Türkiye’den bir İslam diyarına uçuş olmadığından yakınması ister istemez akla geliyor.
Uçuş, siyasi-diplomatik stratejinin önemli bir parçası. Mesela, Soğuk Savaş döneminde Rusya’nın en büyük havayolu şirketi Aeroflot, Moskova’dan Havana’ya doğrudan uçuş düzenlemişti. Bu uçuş, Rusya-Küba arasındaki siyasi etkileşimi artırma isteğinin sembolik bir göstergesiydi. Havayolu şirketleri, çoğunlukla siyasi nedenlerle belirli yerlere seferler düzenlerler.
Ya Türk Hava Yolları (THY)?
THY, 1933 yılında “Devlet Hava Yolları İdaresi” adı altında kuruluyor. 1955 yılında “Türk Hava Yolları” adını alıyor.
THY’nin ilk uçuşu 16 Haziran 1938’de “Sabiha Gökçen” pilotluğunda Balkan ülkelerini kapsayan turla başlıyor. Beş günlük Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya ve Romanya turu yapılıyor.
Denemeler sonrası ilk uluslararası uçuş da 12 Şubat 1947’de Atina’ya oluyor. Uçuş sonrası, Devlet Hava Yolları Genel Müdürü’nün Cumhuriyet Gazetesi’ndeki açıklamaları şu şekilde: “Uluslararası uçuşlara önem veriyoruz. Ülkemizi dostumuz ve komşumuz Yunanistan’a bağladık.”
Diğer bir “dostluk”, 5 Şubat 1951 tarihinde Türk-İsrail Hava Ulaştırma Antlaşması imzalanması ile İsrail hattında kuruluyor. Türkiye, İsrail’i tanıyan ilk İslam ülkesi olmasının yanı sıra, hava ulaşımıyla ilgili bir anlaşmayı da imzalayan ilk İslam ülkesi olmuş oluyor. Bu durum, aynı zamanda İsrail için bölgede önemli bir “siyasi meşruiyet” anlamına da geliyor.
1960’lara gelindiğinde THY gurbetçiler için devreye giriyor. 1960’ların sonlarında gelen yoğun taleplerin etkisiyle THY, Avrupa’daki Türk işçilere hizmet vermeye başlıyor. THY, Köln (1969), Düsseldorf ve Stuttgart (1971), Hannover ve Hamburg (1972), Kopenhag, Berlin ve Nürnberg (1973) şehirlerine yeni uçuş noktaları açıyor.
Hemen öncesinde, Menderes döneminde, ilk defa 1953 yılında Devlet Hava Yolları hac maksadıyla Mekke ve Medine’ye uçuşlara başlıyor. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin bir İslam ülkesi ile ilk “uçuş ağı” oluyor. Daha evvel Türkiye-Suudi Arabistan siyasi ilişki denemeleri “laikliğe aykırı” diye Meclis’te reddediliyor. Türkiye ile Mısır da 1923’ten 1960’lara kadar başbakanlar düzeyinde hiçbir siyasi iletişim kurmuyor.
1970’ler dünyasındaki ekonomik ve siyasi çalkantılar, Türkiye’nin İslam dünyasına yakınlaşmasına ve dolayısıyla siyasi iletişim ağının uçuşlar eliyle güçlenmesine imkân veriyor. Bir yandan 1973 Arap-İsrail Savaşı, diğer yandan da petrol krizi var.
Böyle bir zeminde, dönemin hükümet ortağı Erbakan’ın da özel çabalarıyla 1970’lerin sonlarında THY güzergâh haritasını genişletmeye başlıyor. Mekke ve Medine dışında 1978’de Bağdat, Tahran ve Dhahran ile 1979’da Kuveyt ve Cidde gibi yeni uçuş rotaları açılıyor. Böylece, THY üzerinden Türkiye’nin İslam ülkeleri ile siyasi ağ kurma imkânı daha fazla mümkün oluyor.
Türkiye’nin İslam ülkeleri ile siyasi ağını genişletmesi 1980’lerle THY’nin de katkıları ile devam ediyor. THY, uçuş rotalarına Abu Dabi (1981) ve Amman’ı (1982) da ekliyor.
Özal ile birlikte THY, Türk-İslam ülkelerine de açılmaya başlıyor. Mart 1991’de Özal Moskova, Kiev, Bakü ve Almati’ye birer gezi düzenliyor. Akabinde THY, 25 Mart 1991’de Bakü’ye seferler başlatıyor. Derken THY üzerinden Türk-İslam dünyası siyasi ağı genişliyor. Almati (1992), Taşkent (1992), Aşkabat (1993) ve Bişkek’e (1996) uçuşlar başlıyor.
2002’de Erdoğan’ın Türkiye’nin başına geçmesi ile THY açısından durum daha ileri seviyeye ulaşmaya başlıyor. THY, “küresel marka” olmanın yanında “Türk ve İslam Birliği ağı”nın en önemli vesilesi olma pozisyonuna erişiyor.
Erdoğan dönemi ile Türkiye dünyanın her tarafına THY’nin de marifeti ile açılıyor. Ortadoğu, Afrika, eski Sovyetler Birliği ve Balkanlar gibi coğrafyalarla daha fazla bütünleşmeye gidiliyor. THY, “çok yönlü dış politikanın sembollerinden biri” haline geliyor.
Özellikle 2005’in “Afrika Yılı” ilan edilmesiyle de THY’nin Afrika uçuşları artmaya başlıyor. THY, 2009 yılı ile Afrika’ya açılıyor. Johannesburg, Cape Town, Hartum, Lagos, Addis
Ababa, Nairobi ve Dakar dışında THY, Afrika’da yeni noktalara uçmaya başlıyor.
Uzun lafın kısası; Menderes’in minik de olsa ilk girişimleri, Erbakan’ın özel çabaları, Özal’ın açılımı ve nihayetinde Erdoğan’ın devrimi ile THY, sadece küresel ölçekte bir güç değil, artık “Türk ve İslam Dünyası” ile ilişkilerin ve işbirliğinin de ana aktörlerinden biri. “Türk ve İslam Birliği” THY gibi araçların/vesilelerin artması ve güçlü olması ile daha fazla mümkün.
Şimdilerde THY, 492 adet uçak filosuyla 130 ülkede toplam 346 farklı noktaya “Dünyanın En Çok Ülkesine Uçan Hava Yolu” unvanıyla uçuyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) üye 57 ülke bulunuyor (ki Türk dünyası da buraya dahildir). İİT’ye üye olan Bruney Darüsselam, Gine Bissau, Guyana, Surinam ve Togo ülkeleri dışında THY, tüm Türk ve İslam ülkelerine uçuyor.
Yakında Suriye’ye “Şam Seferleri” başlıyor.
En yakın zamanda da inşallah Filistin’e uçuşların olması duasıyla…
Tebrikler Türk Hava Yolları!
Teşekkürler Türk Hava Yolları!
Elhamdülillah…
Prof. Dr. Faruk TAŞCI / Haber7
Yorumlar8