En iyisi bir süre haber izlememek!
- GİRİŞ25.10.2024 08:33
- GÜNCELLEME27.10.2024 10:58
Ülkemiz hakkında hiç bir bilgisi olmayan bir araştırmacı, bütün bilgisini televizyon, gazete, internet ve sosyal medyadan edinseydi, nasıl bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıkardı? Bu soru bugünlerde ayrı bir anlam taşıyor.
Rahmet toplumundan cinnet toplumuna doğru hızla yol alıyoruz. Yeni doğan çetesi, foseptik gündeminin üzerine tüy dikti. Sağlık adına ne varsa her şeyi töhmet altında bıraktı. Umarım yeni maarif modeli önce insan yetiştirmeye odaklanıyordur. 10 yıl sonrasını, insan düşünmek bile istemiyor. Üniversiteler, Tıp Fakülteleri bu canilik konusunda neden sessiz? Terör örgütleriyle mücadelenin kimyasal analizini yapan oda mensupları neredeler?
Yargı sistemi, geleceğe umutla bakmamız için bize hiç bir neden bırakmayan bu vahşet silsilesi konusunda ne düşünüyor? Onlarca suç kaydı olan tiplerin elini kolunu sallayarak koleksiyonlarına yenilerini ekleme rekabetine nasıl bakıyor? Haykırışları duyuyor mu? Belli ki idam tartışmaları pek gündemde tutulmak istenmiyor. İnsan yaşamına kasteden her türlü eylem terör kapsamına alınıp, yeni nesil suç ve suçlularla mücadele için özel bir birim kurulamaz mı? Ya da başka bir çözüm? Sınırlarımız dışındakini nokta atışıyla etkisiz hale getirirken içerdekileri dizi film gibi izliyor, günlerce tartışıyoruz. Hukuk, adaletin çanına ot tıkar hale geldi!
Organize/bireysel suçları Cimer'e yazılmadan, medyaya yansımadan veya arşivleyip, zamanı geldiğinde para talep eden hesaplar marifetiyle, farklı niyetlerle kamuoyuna ifşa etmeden önce öğrenme ve gerekeni yapma sorumluluğunu hakkıyla yerine getirecek başka bir birim kurulamaz mı? Yenidoğan katliamını yenileri takip edecek mi? Bir süre sonra unutulup gidecek mi? Başka bilmediğimiz neler var?
Cinnet ve aç gözlülük mesaisi sınır tanımaz bir şekilde tüm hızıyla devam ediyor. Taklit ve tağşiş yapan gıda firmaları, Yenidoğan şebekesi örneğinde İsrail'e ilham kaynağı olan doktorlar, tuzu kokutan bürokratlar, suçludan önce suçu işleyenin kimliğine, ideolojisine bakan gazeteciler... Gündüz kuşağı programları bir ayna vazifesi görüyor. İşte, bakın tüm cilaları dökülüyor diye ellerini ovuşturanlar var bir de... Ne diyelim?
Bebeklerin para için öldürüldüğü hastanelerimiz var, yaşlılara eziyet edilen bakım evlerimiz, çocuklarımızın istismar edildiği mekânlarımız. Bu zihniyetin Ak Partisi-CHP"si, Muhafazakârı-Seküleri, Milliyetçisi, Eğitimlisi-Eğitimsizi, Köylüsü-Kentlisi yok. Dökülen kimsenin değil bizim cilamız. Yeni değil! Karaborsacılık, tefecilik, stokçuluk, kayırmacılık, rüşvet, mafya, çeteleşme, sokak terörü, hırsızlık, ahlaki çöküntü, uyuşturucu, fuhuş bataklığı, aklınıza gelen ne varsa, 1970’lerden beri film ve dizlerde işleniyor. Savunmalar hep aynı: Toplumu resmediyoruz!
Bunları yapanları ithal etmedik biz, içimizdeydiler, şimdikiler de öyle. Bizi yönetenler de bu toplumun bir parçası, yönetmek isteyenler de. O nedenle kimse kimseye kulp takmaya çalışmasın! Bu zihniyeti etiketlemeye çalışmak bu zihniyetin ekmeğine yağ sürmektir. Bizi tencere dibin kara noktasına getirir. Ya hep birlikte çözeceğiz ya da hep birlikte felakete gideceğiz.
En iyisi bir süre haber izlememek, sosyal foseptikten uzak durmak. Samanlıkta iğne arar gibi bizi mutlu edecek haberler arıyoruz, ararken 40 kötülük kapımızı çalıyor! Medya diyeti hatta orucu hiç bu kadar gerekli olmamıştı. Haber 7 yönetimi iyi haberler başlığıyla yeni bir haber kategorisine öncülük edip, enseyi karartmamaya çalışanlara destek olursa çok iyi bir iş yapmış olacak.
Siz yine de umutsuz olmamak için elinizden geleni yapın, bazı şeylerin iyi olacağına dair söylentiler var, bahane arayanlara...!
****
TUSAŞ Şehitlerimize Allah'tan Rahmet diliyorum. Orhan Veli bu çağın nutukçularını görse ne derdi acaba? Hükümet, Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na katkı payını yeniden gündemine almalı. Yalnız zorunlu tutmayarak ve bir türlü tamamlayamadığı eksiğini yani iletişim stratejisini doğru yöneterek. Bu millet, elbet ordusuna sahip çıkacaktır. Teröre, güçlü bir destek kampanyasıyla yanıt vermek en iyi seçenek!
Sağlıcakla kalın,
Prof. Dr. Hakan Aydın / Haber7
Yorumlar20