İstanbul'un adı lekelenmemeli
- GİRİŞ23.03.2021 09:35
- GÜNCELLEME24.03.2021 08:15
Türkiye, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni iptal etti.
Başlangıçta iyi niyetle hazırlanan bu sözleşme, “şeytan ayrıntılarda gizlidir” kurnazlığıyla yerleştirilen kavramlarla murdar edildi.
Kendilerini sözde çağdaş ve modern olarak tanımlayan, çağdaşlık ve modernlik anlayışları Etiler’i aşmayan bir grup, “cinsel yönelim” ve “toplumsal cinsiyet kimliği” kavramlarını sözleşmenin önüne geçirdi.
Kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağduru olan kadınların ve çocukların korunarak gerekli hizmet desteğinin sağlanması, kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadınların sosyal ve ekonomik konumunun güçlendirilmesine yönelik kapsamlı hükümler “cinsel yönelim”e kurban edildi.
Toplumumuzun mimarı olan kadınların hakları, “toplumsal cinsiyet kimliği” arayışına feda edildi.
İnsan tabiatına aykırı tercihler, kadın haklarının önüne geçirildi.
İstanbul’un itibarlı adı “cinsel yönelim” arayışları ile özdeşleştirilmeye çalışıldı.
Bir kutlu müjdeye mazhar olan bu muhteşem şehrin özgün kimliği “toplumsal cinsiyet kimliği” tartışmalarının parçası haline getirilmek istendi.
Gururumuz İstanbul’umuz, insan tabiatına aykırı arayışları meşrulaştırma çabalarının platformu haline getirilmeye çalışıldı.
“Aile toplumun temelidir” deyip “aile” kavramına en uzak hayat tarzlarını savunanlar, kültürümüzün membaı olan İstanbul’u, gayrimeşru yaşamlarının mekânına dönüştürmeye kalkıştı.
İptal edilen sözleşmenin “İstanbul Sözleşmesi” olarak adlandırılması, Türkiye’nin en büyük markası olan İstanbul’a yapılmış bir saygısızlıktır.
Peygamberimizin müjdelediği, Fatih’in fethettiği, Atatürk’ün kurtardığı, Menderes’in, Özal’ın ve Tayyip Erdoğan’ın üzerine titrediği İstanbul, insanlığı yok oluşa sürükleyecek yaklaşımlarla özdeşleştirilmemeli.
Söz konusu sözleşmenin “İstanbul Sözleşmesi” olarak adlandırılmasına derhal son verilmeli.
Kadına karşı şiddetin önlenmesine, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına, sosyal ve ekonomik konumlarının güçlendirilmesine yönelik kapsamlı hukukî çalışmalar en kısa zamanda tamamlanmalı.
Ancak, İstanbul’un adının “cinsel yönelim”, “toplumsal cinsiyet kimliği” gibi kavramlarla özdeşleştirilmesine izin verilmemeli.
İstanbul Türkiye’nin en büyük değeridir.
Adının lekelenmesine müsaade edilmemeli.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar3