Anadolu Karanfili: Ayağa kalkan şehirler...
- GİRİŞ22.04.2025 09:06
- GÜNCELLEME23.04.2025 10:16
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı iki aday arasında geçti. “Kaybeden kazanmış olsaydı neler olurdu? Veya kazanan kaybetmiş olsaydı ne olurdu?” soruları muhtemeldir ki akıllara geliyor…
Aslında olanı soruyoruz. Kaybetmiş gibi görünen kazandı, kazandırdı… Kazanmış gibi görünenin hali ise içler acısı… Silivri’den arada kafasını uzatıyor ve hala yalan, iftira içeren cümlelerle sağa sola saldırıyor.
Kaybetmiş gibi görünen kazanan, milletin gönlünü, yüreğini fethedecek işlerle meşgul. Gecesi yok gündüzü yok, çalışıyor. Üretiyor. 6 Şubat depremleri ile yerle bir olan şehirleri ayağa kaldırmak, evini, işini kaybedenleri yeniden yuvalarına, işlerine döndürmek için kendi evinden, yuvasından uzak şantiyelerde konaklıyor…
Hatırlayalım, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili olarak, 6 milyondan fazla bağımsız bölümün hasar tespit işlemleri yapıldı. Yaklaşık 680 bin konut ile 170 bin ticari alandan oluşan toplam 850 bin bağımsız bölümün ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldiği anlaşıldı.
Bütün dünya şöyle soruyordu: “Türkler bunun altından nasıl kalkacak?”
Cevap Murat Kurum’dan geldi:
“Depremin ikinci günüydü, telefonum çaldı, Cumhurbaşkanımız arıyordu! Bana ömür boyu unutamayacağım şu sözü söylemişti: “Murat hazır ol! Bu yuvaları yeniden biz yapacağız, bu şehirleri yeniden biz ayağa kaldıracağız, bu milleti yeniden biz mutlu edeceğiz!” Biz, bu şerefli vazifeyi aldık ve çok çalıştık. Bugün şehirlerimizin yeniden ayağa kalktığını gördükçe, tüm gücünü milleti için seferber eden devletimizle gurur duyuyoruz, bu mübarek yolda Cumhurbaşkanımızın yanında yürümekten onur duyuyoruz! Arkadaşlarımız bugünün anlamını ifade etmek için yeniden ayağa kalkışı simgeleyen Anadolu Karanfilini seçtiler. Bugün biz de hep birlikte, tıpkı bir karanfil gibi yeni bir başlangıcın simgesi olan yuvalarımızın mutluluğunu yaşıyoruz. Ben dilerim ki her yeni yuvamız, anne hasreti çeken evlatlarımıza mutluluk getirsin! Her yeni evimiz, evlat acısı çeken annelerimizin kalbine bir nebze de olsa huzur versin! Her yeni yuvamız, babalarımızın dizine derman versin! Başka bir dileğimiz yoktur, başka bir isteğimiz yoktur!”
Evet, 6 Şubat, Türk tarihinin en uzun ve en soğuk gecesiydi. O gün, bütün Anadolu adeta baştanbaşa buz tutmuştu. Ocaklar sönmüş, yuvalar dağılmıştı. İşte bu zor durumdan çıkmanın tek yolu da inanmak dayanışmak ve çalışmak idi: “Millet olarak; bu afete muhteşem bir dayanışmayla cevap verdik. İnanın tek bir an bile; “Bu enkazı nasıl kaldıracağız, bu hayatları nasıl normale çevireceğiz” şüphesine düşmedik. Annelerimize hep şu sözü verdik; “Siz şehitlerin bize emanetisiniz. Siz nasıl bize emanetseniz, hatıralarınızla dolu bu kentler de, Anadolu karanfili gibi yeniden filizlenecek bu yuvalar da bize emanettir!” dedik. O sözü verdiğimiz günden bu yana inanın kendi varlığımızı unuttuk, “Varsa yoksa, milletimizin geleceği” dedik. Her evi kendi yuvamız bildik. Elini öptüğümüz her anneyi kendi annemiz gördük. Başını okşadığımız her yavruyu kendi yavrumuz bildik. Alnımızın terini bu toprakların çamuruna karıştırdık, elimizin emeğini bu coğrafyanın yollarına döktük. Yüzbinlerce yeni yuva kurduk, yepyeni uydu kentler, şehirler kurduk.”
Deprem bölgesinde 2025 yılı sonuna kadar ise 421.676 konut, 31.307 iş yeri olmak üzere toplamda 452.983 bağımsız bölümün hak sahibi afetzedelere teslim edilmesi planlanıyor. Laf değil, somut icraat. Yarısından fazlası zaten yapıldı, bitti ve teslim edildi. Kalanlarda inşaatlar hızla devam ediyor.
Demek oluyor ki, her şeyin başı nasıl yapılacağını bilmekte, yapılacağına inanmakta, yapılması için çalışmakta ve sabırlı, kararlı bir şekilde davranmakta…
Demek oluyor ki, imkan ve kaynakları yerli yerinde kullanmakta, israf etmemekte, suiistimallere gitmemekte, hiçbir şekilde izin vermemekte…
Tablo: TOKİ, Emlak Konut GYO ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından İhalesi Yapılacak ve Yapılan Bağımsız Bölüm Sayıları
“At binenin kılıç kuşananın!” demiş atalar. Boşuna değil…
Yapılanlar, yapılacaklar bununla kalmamış, yerinde dönüşüm için afetzedelere 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli ve faizsiz olarak kredi ve hibe verilmiş. Bu kapsamda, depremden etkilenen 18 ilde proje kapsamında 254.590 aktif yerinde dönüşüm başvurusu olmuş, proje ve ruhsat işlemleri devam eden 49.585 adet bağımsız bölümden, 25.153 adet bağımsız bölümün yapımı tamamlanmak üzere. Şu ana kadar 14 Milyar TL hibe ve kredi desteği gerçekleştirilmiş.
Deprem bölgesindeki altyapı hizmetleri için İller Bankası tarafından verilen hibe miktarı ise 65 milyar TL’yi bulmuş…
Bunlar öyle yatmakla, uyumakla, uyutmakla, kamu kaynaklarını buharlaştırmakla olmuyor… Hepsi çok çalışmayı, sürekli çalışmayı, durmadan dinlenmeden çalışmayı gerektiriyor…
Bunlar öyle ajans faaliyetleri ile geleceğe dönük kişisel kariyer hesapları ile yolsuzluklarla, şaibeli ilişkilerle, parti içi kumpaslarla da olmuyor…
Şekil: Alt Yapı Hizmetleri İçin Verilen Hibe Miktarı
Prof. Dr. Zakir Avşar / Haber7
Yorumlar35