Tek ümmet, iki devlet!
- GİRİŞ24.12.2024 08:20
- GÜNCELLEME24.12.2024 08:20
"Bir millet, iki devlet" veya sonraki yaygınlaşmış şekliyle "tek millet iki devlet" deyimine yazılı kaynak olarak ilk defa Azerbaycanlı şâir ve siyaset adamı Bahtiyar Vahapzâde’nin 1991’de kaleme aldığı "Azerbaycan-Türkiye" adlı, 4 kıt’adan mürekkep 20 mısralık şiirinde rastlanmaktadır.
Şiirden iki dörtlük şöyledir:
Dinimiz bir, dilimiz bir/Ayımız bir, yılımız bir,
Aşkımız bir, yolumuz bir/Azerbaycan Türkiye.
Bir milletiz, iki devlet/Aynı arzu, aynı niyet,
Her ikisi cumhuriyet, Azerbaycan-Türkiye.
"Bir millet, iki devlet" sözünü daha sonra Azerbaycan’ın ilk cumhurbaşkanı Ebülfez Elçibey’in ardından da cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in telaffuz ettiği bilinmektedir. Merhum cumhurbaşkanlarının merhum şairden ilhamla mı böyle dedikleri veya kendiliklerinden yahut birbirlerinin tesirinde kalarak mı böyle konuştukları bilinmemekte. Kanaatimizce adını zikrettiğimiz şairden hareketle bu söz, deyim hâline geldi. Türkiye’de de ilk defa Haydar Aliyev’e atıfla Süleyman Demirel tarafından telaffuz edildiğini hatırlıyoruz.
Sözlerin, millet dilinde kullana kullana, deyim, atasözü gibi şekiller alması bilhassa bizde yaygındır. Hatta bâzı âyet-i kerimeler, hadîs-i şerifler, kelâm-ı kibarlar bile halk dilinde her gün konuşularak devam edip gider.
İster "bir millet, iki devlet" isterse "tek millet, iki devlet" densin ve kim tarafından söylenmiş olursa olsun, kardeşlik, birlik, beraberlik, muhabbet ve dayanışma ifadesi olan bu söz, bu cümle, öpülüp başa götürecek denli kıymetlidir.
Son çeyrek asırda yalnızca Türkiye-Azerbaycan kardeşliği için değil, Türkiye-Kazakistan, Türkiye-Özbekistan, Türkiye-Türkmenistan, Türkiye-Kırgızistan münasebetlerinde de sıkça kullanılmaktadır. İstikbalde Türkiye-Şarkî Türkistan, Türkiye-Kırım için de kullanılması umulur. Türkiye-Bosna/Hersek hatta başka başka iklimler için kullanılması da mümkündür.
Tek Millet-İki Devlet, bir elmanın; Kızılelma’nın bir yarısıdır.
Müslüman Türk,
Türk-İslâm olduğumuza göre;
Elmanın bir yarısı Türklüğümüz, diğer yarısı Müslümanlığımızdır.
Bundan dolayıdır ki İİT-İslâm İşbirliği Teşkilatını teşkil eden devletlerden Türkiye’ye samimiyetle yakın ve muhabbet duyan hangi devletler varsa onlardan her biri için de "Tek Ümmet, İki Devlet" diyebiliriz. Onlar kimlerdir? Sayının zamanla çoğalacağını beklerken şimdilik şunları söyleyebiliriz:
Türkiye-Suriye, Türkiye-Filistin, Türkiye-Lübnan, Türkiye-Irak, Türkiye-Libya, Türkiye-Somali, Türkiye-Katar.
Bu çerçeveye girmek, toprak beraberliği değil sanayi, teknoloji, kalkınma, mali zenginlik, dünya çapında söz söyleme ve sözünü dinletebilme gücü ve ilim-irfan gibi değerlerdir.
Türkiye, son bir asırda Baasçı Tek Parti zihniyeti tarafından çok hırpalandı. Türk diyene Turancı, Allah diyene gerici, Ümmet diyene ümmetçi, İslâm diyene İslamcı denerek üstüne gidildi. Turancılar, Sansaryan Han’daki tabutluklarda işkence görürken, diğerleri devrin sözde TCK’nun 163. Maddesiyle mezalime maruz bırakılıyordu.
Şu satırlarımız temenni ederiz ki bir Tek Parti mürteciliğine yol açmasın, kimse rahatsız olmasın. Evet, bugün Türkiye, diğer Türk devletlerinin her biriyle Tek Millet ve İki Devlettir. Nitekim TDT kurulmuştur. Şimdi müşterek alfabe yapılmakta ve Türk Devletleri Haritası çizilmektedir. Bugünkü bu yürüyüş tarihî bir fırsattır. Osmanlı ecdadımız, aradaki İran kaması yüzünden Türkistan’la kucaklaşamadı.
Tek Ümmet İki Devlet berberliği de her Müslüman ülkeyle tek tek mevzubahistir. Bu devletlerin olduğu coğrafya, bundan böyle "Orta-Doğu" değil, "Osmanlı Türkiye"sidir. Osmanlı Türkiye’sinde yer alan devletlerden Türkiye ile gönülden yakınlık içinde olanlar bu beraberliği hak ederler. Şüphesiz ki Haçlı, Siyon ve Baasçı yahut Kemalist zihniyet, diğer karalayıcı lafların yanı sıra şu fikrimiz için "Neo Osmanlıcılık", Yeni Osmanlıcılık diyeceklerdir. Devlet-i âli Osman, bir Yüce Devlet olarak 650 yıl süreyle dînimize, milletimize ve ümmetimize karşı vazifesini yapmış ve her türlü araştırmaya açık şekilde tarihteki yerini almıştır. Bundan dolayıdır ki, Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, Şam’a gittiğinde diğer İslam büyükleriyle şehîdlerimizi ziyaret ettiği gibi öz topraklarında medfun 36’ncı ve son Osmanlı Hakanı ve Son İslâm Halifesi VI. Mehmed Vahideddin Han’ı da ziyaret edecektir, fikrindeyiz. İddia, itham ve ihtilaflar artık tarihin hakemliğindedir. Şimdi Türkiye Yüzyılının hedefinde olan 2071 Cihan Devleti yürüyüşü söz konusudur.
SSCB dağılıncaya kadar yarım asır boyunca Almanya, "Batı Almanya" ve "Doğu Almanya" diye iki ayrı devletti. Sovyetler çökünce Batı Almanya, sosyalist rejimle yönetilen Doğu Almanya’yı bedeli mukabili markla satın aldı. Başşehri de Bonn’dan savaş öncesi payitaht olan Berlin’e taşıdı. O gün kimse, Almanya’ya "yeni Almancılık yapıyorsun!" demedi!..
Ankara, kısır laflara aldırmadan:
Tek Millet İki Devlet,
Tek Ümmet İki Devlet,
Çalışmalarını nakış nakış işlemelidir.
Ankara, iyi gidiyor.
Şu Suriye olayı, asrın zaferidir.
Bunu elbette Kudüs takip edecektir.
Sn. Devlet Bahçeli, doğru söyledi:
-Şam, Fethedilmişse; Kudüs’ün fethi de yakındır!!!..
Türkiye gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol