Sosyal çürüme!..
- GİRİŞ01.02.2025 09:25
- GÜNCELLEME01.02.2025 09:25
"Sosyal medya" diye kim, kimler, nerede, ne zaman bu sözü ettiler bilmiyoruz. Bilen olduğunu da tahmin etmeyiz. İki sâde, mâsum ve toplumda karşılığı olan kelime. Herkes mutlaka farkında olmalı ki bu iki yaldızlı kelime, yetişen nesiller için felâket olan, toplumları çürüten, milletleri çökerten bir yeni zamanlar amansız silahına dönüştü:
Ahlâksızlık, zina, fuhuş, kumar, uyuşturucu… akla gelebilecek her haram, her pespayelik, her zararlı, her aşağılık fiil bin türlüsüyle sosyal medyada. Bu mecra, ar ve namusu çöpe atmış durumda. Sosyal medya adlı bataklık, bir anafor olmuş çocuk, genç, karı, koca… herkesi içine çekmekte.
Gençler, tükeniyor.
Aileler yıkılıyor.
Edeb, darbe üstüne darbe alıyor...
Bir devletin, rakip veya hasım milletleri çökertmesi için bundan böyle o milletin üstüne nükleer silah, zehirli gaz, atom bombası vs. yağdırmasına gerek yok. Şimdilerde Kara ve Sarı Emperyalizm, memleketleri işgal için milyar dolar maliyetli ordular göndermiyor. Yıkıcı, tahrip edici, ahlâkı tüketici, insan iradesini iptal edici, sosyal medya platformlarının kapaklarını kanalizasyon kapağı açarcasına açıp hedefteki milletleri kökünden sarsmaktadır. Bunu, bâzı devletler yaptığı gibi bâzı büyük şirketler ve bâzı hiçbir engelleyici ahlâki freni olmayan kişiler ve hatta gençler de yapmaktadır.
21’inci asırda her devlet için bir numaralı tehlike, çığırından çıkmış sosyal medyadır!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, 16 yaş altı genç ve çocukların ebeveyn denetiminde de olsa sosyal medyaya girmemesi için kanuni düzenlemeler yapacaklarını haber verdi…
Niyet çok isabetlidir.
Ancak; bazı söyleyeceklerimiz var:
Birinci diyeceğimiz o ki bu mevzuda çok ama çok geç kalındı. En öncelikli iş bu olmalıydı. Gerçeği kabul edelim ki her aidiyet ve inanç yapısından nice gencimizi kaybetmiş bulunuyoruz. Buna rağmen "zararın neresinden dönülse kârdır!" diyerek sözü edilen kanun dört başı mamur olarak âcilen çıkarılmalıdır.
Bolu Kartaltepe’de 78 vatandaşımızı yangında kaybetmek hepimizi derinden yaraladı. Neden? Çünkü bu yangın herkesin gözü önünde oldu. Sosyal medyanın yaktığı canlar ise görünmüyor. Ama görünmemesi yok demek değil. Hâlbuki onların sayısı belki de 780 bin! Bu sebeple çok acele etmeli.
İkinci söyleyeceğimize gelince:
Kanun, hemen her hususta 18 yaşı esas kabul etmektedir. İsviçre malı kanunda "rüşd, 18 yaşın ikmaliyle başlar" diyerek 18 yaş altındakileri çocuk saymaktadır. Düşünülen bu hayrlı icraatta ise felâkete mâni olma yaş sınırı 16 olarak düşünülüyor. Hayır bu bir çelişkidir! Hiç olmazsa "18 yaş altı" olmalıdır. Tekrar etme ihtiyacındayız; çocuk ve gençlerimizi sosyal medyanın zehirlemesine, harcamasına, mankurtlaşmasına, insan olmaktan çıkarmasına engel olacak kanun için 16 yaşı merkez ve sınır almak yanlıştır.
Sn. Bakan,
sizin,
partinizin,
Cumhur İttifakı’nın,
TBMM’nin bu mevzua dair alacağı karar, çıkaracağı kanun, tanzim edeceği mevzuat, hava kadar, su kadar elzemdir. Böyle bir hayırlı çalışma, hiç şüphe etmeyiniz ki hayatınızın hizmeti olacaktır…
Kim ne derse desin, kim hangi hayâsızlığı sergilerse sergilesin asla ve kat’a taviz vermeyiniz. Bu sosyal medya bataklığı varken malum harflerle ifade edilen sapkınlıklarla netice alıcı mücadele yapılamaz. Aileyi, çocuğu genci, nesillerimizi… bu koruyucu tedbir, milletimiz için bir beka mes’elesidir!.. Yâ sosyal medya teröristi hainler, ahlâksızlar, yıkıcılar, emperyalistler muvaffak olacak veya biz, neye mal olursa olsun gençliğimizi koruyacak ve kurtaracağız.
Bu bir savaştır.
Yâ Devlet başa, yâ kuzgun leşe!
Kazanmaktan başka çâremiz yoktur...
Haydi Allah, rast getire!
Rahim Er / Türkiye Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol