Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki “koltuk” savaşı tüm hızıyla sürüyor. Savaşın tarafları her gün yeni bir hamle yapıyor.

Millet olarak aslında CHP’de her seçimden sonra bu “koltuk” savaşının yaşanmasına alıştık. Dünden farklı olan, CHP’de değişen bir şey yok.

Bugün ise farklı olan bir şey var ve ben dikkatinizi ona çekmek istiyorum!

CHP tarihindeki “koltuk” savaşları hep parti içi aktörler ve taraflar arasında olurdu. Bugün, dünden farklı bir şekilde Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki “koltuk” savaşına, dışarıdan bir başka parti ve o partinin lideri “direkt” taraf olarak karışıyor!

Peki neden?

Meral Akşener ve İYİ Parti’nin sadece bugün değil, en başından itibaren Kılıçdaroğlu’na karşı Ekrem İmamoğlu’nu desteklediğini biliyoruz.

Altılı masayı kuran, masanın en güçlüsü, en çok seçmeni, milletvekili ve belediye başkanı olan CHP’nin başındaki Kılıçdaroğlu’nun doğal cumhurbaşkanı adayı olması beklenirken Akşener, İmamoğlu’nu aday yapmak için masayı bile devirmişti.

Akşener kendi adaylığı için bu kadar mücadele etmedi!

Peki ama neden?

Akşener’in, İmamoğlu’nu parlatmasını, sürekli gündemde tutmasını ve kapalı kapılar arkasında yaptıkları görüşmeleri biliyoruz.

Sağ olsun İmamoğlu da Kılıçdaroğlu ve CHP’nin değil de Akşener ve İYİ Parti’nin belediye başkanıymış gibi; bu desteğin altında kalmadı.

EKREM İMAMOĞLU CHP’Lİ Mİ, YOKSA İYİ PARTİLİ Mİ?

Akşener, kimin projesi ise İmamoğlu da aynı gücün projesidir! Akşener ve İYİ Parti’nin “üst aklı”, şimdi İmamoğlu’nu CHP’nin başına getirmek için operasyon yapıyor.

Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde Kılıçdaroğlu’nu “kazanamayacak aday”diye seçmenin önüne atan Akşener, aslında İmamoğlu’nu, CHP’nin başına geçirmeye hazırlıyordu.

İYİ Parti ve Akşener’in, bugün Kılıçdaroğlu’nu hedef alan açıklamaları kimseye sürpriz olmamalı. İYİ Parti kurmaylarının seçim sürecinde Kılıçdaroğlu’nu seçtirmemeye yönelik skandal açıklamaları, Akşener’in masayı devirmesi İmamoğlu’nun, CHP genel başkanlığına giden yolunu açmak içindi.

Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getiren güçler, bugün gitmesini istiyorlar. Yerine getirmek istedikleri isimse CHP’nin değil, kendi çocukları olan İmamoğlu.

Bu hamlelere karşı Kılıçdaroğlu da boş durmuyor tabii. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun CHP’ye ait olmadığını söyleyip “Partinin ilkelerine bağlı, geçmişi temiz biri çıksa genel başkanlığı hemen bırakırım.” açıklamasıyla altın vuruşunu yaptı.

Akşener’in MHP’yi ele geçirme ve bölme projesi kime aitse, bugün Kılıçdaroğlu’nu devirip, CHP’yi İmamoğlu’na teslim etme savaşının komutanlığını da aynı “üst güç” yapmaktadır.

Konu sadece seçim kaybeden Kılıçdaroğlu’nu devirmek değildir. Konu Atatürk’ün partisi CHP’yi, emanetçinin elinden alıp “üst gücün öz evladına” teslim etme savaşıdır!

Peki İmamoğlu CHP’nin genel başkanı olursa İYİ Parti, CHP’ye katılır mı? Akşener ve İmamoğlu’nun patronu aynı “üst güç” olduğuna göre, bu iki partinin birleşmesi gündeme gelir mi?

Ya da İmamoğlu, CHP genel başkanı olamaz ve Kılıçdaroğlu tarafından da İstanbul belediye başkan adayı gösterilmezse İYİ Parti’ye katılır mı?

Neden olmasın?

DİRİLİŞ POSTASI