Konu Azerbaycan olunca iç politikayı bu hafta pas geçtim. Gerçi kardeş Azerbaycan’daki sıcak gündem bizim için iç politika sayılır.

Azerbaycan, Karabağ’daki “Ermeni teröristlere” karşı temizlik operasyonu başlattı. Karabağ Azerbaycan toprağıdır ve toprakları üzerinde yasa dışı silahlı gruplara müdahale hakkı vardır.

Türkiye, her yerde Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu ve Azerbaycan’ı desteklediğini söylüyor.

Daha önce “Karabağ Azerbaycan toprağıdır” demekten imtina eden İran da dün bu cümleyi açıkça söyledi.

Rusya’nın da Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğuna bir itirazı yok.

Dünya ülkeleri, Azerbaycan 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılırken bunu zaten kabul etmişti.

Ancak bu bölgede yaşayan Ermeni ayrılıkçı terör örgütleri, Ermenistan ve Rusya’yı arkalarına alarak Karabağ’daki Azeri Türklerini katledip Karabağ’ı 30 yıl işgal altında tuttular.

27 Eylül 2020’de Türkiye’nin desteğiyle Azerbaycan, Karabağ’da Ermenistan işgaline son verdi.

Ermenistan ve Ermeni terör örgütleri yapılan anlaşmanın şartlarını yerine getirmedikleri gibi Karabağ’da terör faaliyetlerine devam ettiler.

Bu da yetmezmiş gibi dünyadaki terör örgütlerinin bir numaralı finansörü ve destekçisi ABD’yi bölgeye getirerek birlikte tatbikat yaptılar.

Paşinyan, Rusya’yı hedef alan açıklamalarıyla Ermenistan’ın Rusya’yı bırakıp yeni patron olarak ABD’nin kanatları altına girdiğini ilan etti.

ABD’NİN GİTTİĞİ YERDE SAVAŞ VE GÖZYAŞI OLUR

Azerbaycan’ın Ermeni teröristlere karşı başlattığı operasyonda ABD’nin Ermeni teröristlerin yanında duran açıklaması sürpriz olmadı. ABD Dışişleri Bakanı, Aliyev ve Paşinyan’ı arayarak artık sahada olduklarının mesajını verdi.

Buraya kadar her şey doğal seyrinde gitti. Ancak ABD Dışişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamadaki bir cümle bugün Azerbaycan’ı, yarın Türkiye’yi bekleyen “sinsi” tehlikenin habercisiydi!

ABD’nin artık Ermenistan’ın yeni patronu olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı Blinken’in; “ABD, Azerbaycan’ı bu eylemlerini derhal durdurmaya çağırıyor” açıklaması normal.

Ancak bugün Azerbaycan yarın Türkiye’yi bekleyen tehlikeli cümle bundan sonra kuruluyor; “Bakü ile Dağlık Karabağ halkının temsilcileri arasında saygı çerçevesinde diyalog kurulması çağrısında bulunuyoruz.”

Kim bu “Dağlık Karabağ halkının temsilcileri?”

Blinken onu söylemiyor ama ben söyleyeyim. Karabağ’ı Azerbaycan’dan koparmak isteyen Ermeni terör örgütleri.

ABD’nin Türkiye için de 40 yıldır hayal ettiği ve kurmak istediği cümle tam da budur!

ABD, Türkiye’yi bölmek için desteklediği PKK adına da Türkiye’ye böyle bir çağrı yapacağı günlerin gelmesi için gece gündüz çalışıyor ve o günleri iple çekiyor.

Peki biz bu tehlikenin farkında mıyız?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim stratejisini neden “beka” üzerine inşa ettiğini, MHP’nin Erdoğan’a neden destek verdiğini şimdi anladın mı?

Erdoğan, Bahçeli ve Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarının mücadelesi, ABD’den Türkiye’ye gelecek olan; “Ankara ile Güneydoğu’daki halkın temsilcileri (?) arasında saygı çerçevesinde diyalog kurulması çağrısında bulunuyoruz” açıklaması ihtimalini tamamen ortadan kaldırmak içindir!

Türkiye’deki siyasi mücadele ve tarafı olan parti ile liderlerine bir de bu pencereden bakın.

Ne görüyorsunuz?

DİRİLİŞ POSTASI