Yazının başlığını görünce bu operasyonu yapanların ABD, İsrail ya da Biden olduğunu zannettiniz değil mi? Ama öyle değil. İçeriden ve dışarıdan tüm Türkiye ve Erdoğan düşmanları bir araya geldi fakat AK Parti’yi bitirmeyi, Erdoğan’ı devirmeyi başaramadılar.  

AK Parti’nin son iki seçimde uğradığı oy kaybında bu dış güçlerin ve muhalefetin bir etkisi olmadı. AK Parti yönetiminin yanlış uygulamaları ve yanlış aday tercihleri cumhurbaşkanlığı, milletvekili ve belediye başkanlığı seçimlerinde uğradığı oy kayıplarının sebebidir. 

Yazmamak “çözümse” yazmayalım. Susmak çözümse susalım. Yapılan yanlışları görmezden gelmek çözümse görmezden de gelelim. Öyle ya ömrümüz “dava” için kan kusup sorana, kızılcık şerbeti içtik demekle geçti!  

Ancak yazmasak, konuşmasak, görmesek de bunun sorunların çözümüne hiçbir katkısı olmadığı gibi sorunların daha da büyümesine ve içinden çıkılmaz bir hâl almasına sebep olduğunu biliyoruz. 

Şimdi bu uzun girişten sonra gelelim asıl konumuza. Soykırımcı İsrail bir yıldır Gazze’de Müslümanları katlediyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan da İsrail’e her platformda en sert tepkiyi gösteren lider. Cumhurbaşkanımızın soykırımcı İsrail’e karşı Filistin davası için yaptıklarını uzun uzun anlatmaya gerek yok.  

Tüm dünya bunları biliyor ve görüyor. Ancak AK Parti’de hâlâ Erdoğan’ı ve Filistin davasına verdiği önemi anlamayanlar var. Anlamayı bırakın, Erdoğan’ın mücadelesini ve Filistin davasına verdiği önemi sabote etmeyi kendilerine görev edinmişler var âdeta… 

ERDOĞAN’IN MEMLEKETİNDE GAZZE SOYKIRIMINA SPONSORLUK YAPANIN ŞUBESİNİ AÇMA İHANETİ 

Soykırımcı İsrail, Erdoğan’a nasıl bir darbe vururuz diye düşünse; memleketinde AK Parti meclis üyesinin sahibi olduğu, açılışına AK Partili bazı belediye başkanlarının katıldığı soykırımın yemek sponsoru olan bir ABD şirketinin şubesini açmak akıllarına gelmezdi. 

Hele buna tepki gösteren bir vatandaşın açılışa katılan bir grup tarafından dövülmesini hayal bile edemezlerdi. 

Şimdi okuyucularımın, “O da bir şey mi? AK Parti Rize İl Başkanı medyanın karşısına çıkıp ‘Her lafa verilecek bir cevabım var ama bir lafa bakarım laf mı diye, bir de adama bakarım adam mı diye’ millete hakaretler savurdu.” dediklerini duyuyorum. 

Siyasette kapı kapı dolaşıp halkın desteğini arkasına alarak bugünlere gelen Erdoğan’ın partisinin il başkanının halka hakaretler yağdırması kıyamet alametidir. AK Parti bunu sineye çekemez çünkü halk bunu sineye çekmez ve ilk seçimde faturasını parti yönetiminin önüne koyar. 

AK Parti ve Erdoğan tüm gücünü halktan almaktadır. Erdoğan’ın çağrısıyla 15 Temmuz’da tankların altına yatan halka hakaret etmek kimsenin haddi değildir. Bunun AK Parti ve Erdoğan’a zarar verdiğini anlamayacak kadar aptallar mı? 

İslam dünyasının sorunlarını omuzlarında taşımaktan iki büklüm olmuş Erdoğan’ın sırtına bir de altına koltuk verdikleri yük oluyor.  

Yedi düvelin yıkamadığı AK Parti ve Erdoğan ile halkın arasında kurulan köprüleri yıkmak parti içindeki bazı gafillere mi ihale edildi? AK Parti’nin Kabine değişikliğinden önce parti üst yönetimini değiştirmeye ihtiyacı var!   

Diriliş Postası