Geçmişte  üzerinde  güneş batmayan  bu  Krallığın  bugün hala  fiziken olmasa da  finans olarak  ne büyük bir  güç olduğunun en  somut  göstergesi  Londra.

Londra'ya dikkatli bir gözle  baktığınızda bir ülkenin  başkentinden  çok bir dünya   şehrini ve   aynı zamanda da  paranın  başkenti olduğunu  görüyorsunuz.

Bir dünya şehri diyorum; çünkü hemen her ırktan, hemen her milliyetten, beyaz tenlisinden, siyahına, sarı  tenlisine varıncaya  kadar farklı insan tiplerini rahat  bir şekilde bir arada  görmeniz  mümkün.

Paranın  başkenti diyorum; çünkü şehrin  hemen merkezine öyle bir finans merkezi inşa edilmiş ki araştırmanıza gerek bırakmadan  ilk bakışta  bu merkezin dünya finans sisteminin merkezinde olduğunu  hissediyorsunuz.

Nitekim bulunduğumuz sürede bir yatırım bankasının Türkiye masasında tek seferinde Bir Milyar Dolarlık  işlemin  birkaç saniye içinde  gerçekleştirildiğini işitiyoruz.

Bizler bugün  İstanbul  finans  merkezi olsun mu olmasın mı? Merkez Bankası İstanbul'a  taşınsın mı taşınmasın mı kısır tartışmalarını yaparken  Birleşik  Krallığı  şekillendiren, ufku geniş  devlet adamları  bu  konuyu  yıllar  önce   düşünmüşler , tasarlamışlar ve  hayata geçirmişler.

Bugün  İngiliz İmparatorluğu  fiziken  yaşamıyor ancak finans sistemi üzerindeki  etkisi geçmiştekini  aratmayacak  şekilde etkili.

Yeni savaş stratejilerinde artık günümüzde konvansiyonel  ve  ağır askeri  birliklerle  yapılan savaşlardan  çok  siber ve  teknoloji odaklı  karşı tarafın lojistik kaynaklarının  ve insan unsurunun  felç  edilmesine yönelik olguların  ön plana çıkartılması  gibi uluslar arası  siyaset  ve iktisadi güç açısından da artık  ülkelerin toprak büyüklerinin ne kadar  büyük olduğu  veya  ne kadar  büyük olursa  o kadar  etkili olacağı  değil, siyasi askeri ve   ekonomik  olarak  etkinlik derecesine  göre  büyüklükleri  konuşulmaktadır. İşte  bu anlamda  gece  nüfusu ile  gündüz  nüfusu  5 milyon kişi  fark eden  Londra etkinlik  açısından böyle  öneme  sahip  bir  dünya  şehridir.

Londra  finans merkezi olmanın yanında  aynı zamanda  ticaretin de  merkezi  konumundadır. Zira dolaştığımız  ve iş modellerini incelediğimiz  zincir  mağazaların ,uyguladıkları  etkili iş modelleri sayesinde  birim  metrekare  verimlilikleri Türkiye'deki muadillerinin 5-6 katı etmekte  ve  yıllık  elde ettikleri  cirolar  milyarlarca  Pound  tutmaktadır.

Londra  şehircilik ve   engelliler  açsından sunduğu  imkanlarla dikkat çekici  bir şehirdir. Özellikle  Türkiye'deki  şehirlerin aksine  yayalar ve  engelliler  dikkate alınarak  tasarlanmış ve  hayata  geçirilmiş olan  Düşük  yükseklikte  ve yer yer engelli araçlarının kaldırıma  çıkması veya  inmesi veya  toplu taşıma  araçlarına  rahatça  binebilmesine  imkan sağlayacak  kaldırımlar dikkatimizi çekmiştir. Ne diyelim  bizim gördüklerimizi umarız avaneleri ile  birlikte Londra'ya  ziyarete  giden  Belediye  Başkanlarımız  ve Belediye bürokratlarımızda  görürler.

Son olarak  Londra'dan bahsedip  her gün onlarca  eserin  sahnelendiği ve hemen her köşe başında  biletlerinin satıldığı  müzikallerden bahsetmemek  haksızlık olur.  Bu anlamda  Londra  sanatın  ticaretin ve paranın  iç içe  geçtiği  bir şehirdir.

Yalnız  işin  ahlak  boyutu  ıskalanmış olup ahlaki olarak  büyük bir  çöküş gözlemlediğimizi  aktarmakla yetinelim.

Şahin Nursaçan / Ekotrent