Marka, prestij modellerinde bile klasik modellerde yer alan birçok parça ve malzemeye yer vermesiyle bilinir. 508’in diğer Peugeot modelleriyle aynı kalan tek özelliğiyse “kavun içi” iç mekan aydınlatmaları.

Peugeot 508, 407 modelinin yerine üretildi. Citroen C5 ile aynı platformda üretiliyor. Önemli rakipleri arasında VW Passat, Opel İnsignia, Renault Latitude, gibi orta üst segmentin temsilcileri bulunuyor.

Markanın 200’üncü yaş şerefine

Peugeot bundan tam bir yıl önce 200’üncü yaşını İstanbul Auto Show’da 508’i tanıtarak yapmıştı. Bizler de otomobille ilk kez o günlerde karşılaştık. Fuarın en dikkat çeken otomobillerinin başında gelen 508, Mart 2011’deyse Sedan ve SW olarak iki farklı gövde tipiyle Türkiye’de satışa sunulmuştu.

Bugün yollarda artık sıkça karşılaşmaya başladığımız otomobilin baz versiyon olarak kabul edilen 1,6 litre VTI, 120 HP motor gücündeki benzinli modelinden bahsedeceğim size.

508 hem görsel anlamda hem de sunmuş olduğu zengin donanımıyla göz dolduran bir otomobil. Hatta bu haliyle sınıfındaki rekabete de tatlı bir heyecan kazandırmış durumda.

Gerçek konfor için daha fazla ödemeniz gerekiyor

Otomobilin gerçek konforuyla tanışmak için baz versiyonu yerine daha üst bir donanım seviyesini tercih etmeniz gerekiyor. Zira “Start-Stop” ve anahtarsız çalıştırma sistemi, “Navigasyon” ve “Head up” bilgi ekranı, “Uzaktan çalıştırma” ve “Anahtar üzerinden açılabilen motorlu bagaj kapağı” hatta “Karşıdan gelen araca duyarlı uzun farlar” gibi hayatınızı çok fazla kolaylaştıracak özelliklere daha üst donanımları tercih etmeniz durumunda sahip olabiliyorsunuz.

Bu yüzden şık ve kaliteli iç mekanın ergonomisi ve işlevselliği dışında, temel donanımda bizi şaşırtan ve kendisinden heyecanla bahsedebileceğimiz önemli bir özellik yok gibi.

O halde motordan ve 508’de kullanılan şanzıman sisteminden söz edelim.

Vites geçişleri sürüş kalitesini etkiliyor

Aracın bünyesinde bulunan motor verimli ve tatminkar bir sürüş sağlıyor ancak araçta kullanılan klasik otomatik vites kutusunun, vites geçişleri konusunda yaşattığı tutukluk otomobilin sürüş karakterine de yansıyor. Genel anlamda rahatsız eden vites geçişleri özellikle 1’le 2’inci vites aralığında çok fazla hissediliyor. Dikkatlerden kaçmayan bir diğer husus da geçişlerin 3.500’le 4.000 devir gibi yüksek bir aralıkta gerçekleşiyor olması.

Bu durum şehir içi kullanımlarda konfor dezavantajı ve yüksek tüketim olarak geri dönse de aracın uzun yol testlerinde oldukça başarılı tüketim değerleri elde edildiğini görmekteyiz. Edirne ve Hatay illeri arasında yapılan tüketim testinde aracın, 100 km’de 4,7 litre yakıt tüketerek 72 litre benzin ile tam 1.531 km yol kat ettiği de bir gerçek.

508’in benzinli olarak tümü 1,6 litre hacimli olma üzere 120 ve 156 HP gücünde iki motor seçeneği mevcut. Her iki motorda da otomatik vites seçeneği bulunuyor. Dizel olarak da 1,6 litreden 2,2 litreye ve 112 HP’den 204 HP’ye kadar çeşitli hacimlerde ve güç özelliklerinde dört HDI motorla temsil ediliyor.

Otomobilin başlangıç fiyatıysa, 2011 modellerde 59.000 TL iken, 2012 modellerde 63.350 TL’ye kadar çıkıyor.

Eğer aradığınız şey konforsa, premium sınıfta daha pahalıya satın alabileceğim birçok özelliğe daha düşük bir fiyata sahip olmak istiyorum diyorsanız, Peugeot 508 bu beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak düzeyde.

Otomobilin, sade ve havalı görüntüsünün yanında rakiplerinden farklı olma uğruna sunmuş olduğu sıra dışı özellikleriyle de Peugeot markasına üstün bir prestij kazandırdığı kesin.

Bakalım önümüzdeki günlerde segmentte nasıl bir rekabet yaşanacak.

Salih ÖZDERYA / Haber7
sozderya@yahoo.com
http://www.twitter.com/sozderya