Yakın zaman önce “Jaguar” ve “Land Rover” gibi prestijli markaları satın alarak isimlerinden söz ettirmişlerdi.

Otomobil grubu Türkiye’de “Isotlar Grup” çatısı altında 2005’den beri faaliyet gösteriyor. Yazımıza konu olan modeliyse, markanın küçük sınıftaki yeni temsilcisi Tata Vista.

Tata Vista’nın koltuğuna, diğer Asyalı otomobillere karşı olduğu gibi bir önyargıyla oturdum. Kafamdaki tek olumlu şey, kullanacağım otomobilin kaputunun altında Fiat’ın da birçok otomobilinden tanıdığım 1,3 litrelik Multijet turbo dizel motorun bulunuyor olmasıydı. Bu motor tutumlu olduğu kadar aynı zamanda güçlüydü de. Tata, bu motorun ismini “Quadrajet” olarak değiştirmişti sadace.

Tata, Hindistan’da aynı zamanda Fiat’ın da temsilciliğini yapıyor. Bu yüzden zaman zaman Fiat’tan teknoloji satın alabiliyor.

Her neyse… Aracı çalıştırıp yola koyulduğumda edindiğim ilk izlenimler tüm önyargımı altüst etti desem abartmış olmam. Direksiyondan, kapı iç panellerine ve ön konsola kadar, kullanılan malzemenin tokluğu ve kaliteli görüntüsü, yeterli seviyedeki cep ve saklama alanları ve rahat oturma pozisyonuyla Tata Vista, daha ilk sürüşte gönlümü almayı başardı. Üstelik araç iç ve dış aynalarıyla oldukça güvenli bir sürüş alanı da oluşturuyordu.

77 HP’lik “Quadrajet” motor, beklenen performansı vermesi bakımından Vista’ya artı bir değer katıyor. Üstelik çekiş konusunda da bu küçük gövdeli otomobile çok büyük avantaj sağlıyor.

Dizel motorlu araçlarda dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da motor gürültüsüdür. Vista’da gürültü rahatsız etmeyecek düzeydeyken, lastiklerden gelen asfalt sesi de, kabine ancak konforunuzu bozmayacak kadar yansıyor.

Zamanla bazı düğmelerin sertliğinden şikayet eder oldum. Özellikle arka sileceği çalıştıran düğmenin sanki yağlanmaya ihtiyacı varmış gibiydi. Sıcağa düşkün birisi olarak soğuk kış günlerinde klimanın bir türlü ısıtmaması da canımı sıkan bir başka nedendi. Bunu Hindistan’da kışların hayli ılık geçmesine bağladım. Fakat bundan bize ne…

Tata Vista’da birçok önemli ayrıntı da gözden kaçırılmamış. Bunlar arasında aydınlatmalı torpido gözü, ışıklı ve kapaklı güneşlikler, kaza anında katlanan direksiyon mili, kapı açık uyarı sinyali ve direksiyon yükseklik ayarı sayılabilir.

Stil paketiyle birlikte her iki donanıma da opsiyonel olarak “park sensörü” ve “alaşımlı jantlar” ekletebiliyorsunuz.

Bunlara rağmen manuel ayarlanabilen yan aynalar, harici radyo, anahtarla açılan bagaj kapısı da Vista’nın hanesine ekleyebileceğimiz eksi puanlar.

Aracınızla birlikte entegre bir “Radyo-CD” çalar satın almak istiyorsanız, “Mystic” donanımı tercih etmelisiniz. Aksi taktirde kullanımı ve müzik seçimi oldukça karışık olan radyo ile biraz sorun yaşayabilirsiniz.

Bu otomobilin beni en çok tedirgin eden yanı, bir “ABS” fren sistemine sahip olmamasıydı. En azından kullandığım donanımda bu yoktu. Frenleri bir kaç kez etkili şekilde kontrol ettim. Normal hızlarda ve şartlarda aracın stabilitesini bozmadan durabildim fakat yüksek hızlarda denemeye açıkçası cesaret edemedim. Elbette ABS’nin hayati fonksiyonu bir tehlike anında daha çok hissedilebiliyor. Bu yüzden havalı frenlere sahip aracınızla tehlikeli olabilecek limitleri zorlamamalısınız.

Tata Vista, küçük zaaflarına karşın fiyat ve performans olarak karşılaştırıldığında Türkiye şartları için oldukça başarılı bir otomobil. Yorucu olmayan sürüş karakteri, fonksiyonel ve ferah sayılabilecek yaşam alanı, güçlü, ekonomik ve atak motoru, albenisini yükselten unsurlar.

Düşük hacimli dizel ve benzinli motorlarla satılması Vista’ya avantaj sağlarken, otomatik şanzıman seçeneği bulunmaması da önemli bir dezavantaj oluşturuyor.

Tata Vista “Aura” ve “Mystic” olarak iki donanım seviyesiyle satılmakta.

Salih ÖZDERYA / Haber7
sozderya@yahoo.com
http://www.twitter.com/sozderya