Her hafta kaç milyon kişi bahis oynuyor?

  • GİRİŞ22.12.2011 10:19
  • GÜNCELLEME22.12.2011 10:19

Türkiye’de, 3,5 Milyon Kişi Her Hafta Bahis Oynuyor 

FİFA, yasadışı bahsin cirosunun 2000 yılında 12 milyon Euro iken günümüzde 340 milyon Euro’ya tırmandığını açıklamış…

Türkiye, 8 milyar dolarla resmi bahis liglerinde Dünya’da üçüncü sıradaymış…

Futbolda resmi bahis sektöründe yaklaşık 60 bin kişi ekmek yiyormuş…

Her hafta 3,5 milyon kişi bahis oynuyormuş…

Pastaya bakar mısınız, dile kolay 12 milyon avro. Ne Pazar değil mi(!) Tabi ipliği pazara çıkana kadar pazarın aktörleri nevaleyi götürmüş. İpliği pazara çıkartılamayanlar ise nevaleyi götürmeye devam ediyor.

Gelgelelim dönüp dolaşıp şikeye.  Artık yazmamayı düşündük ama madem 3,5 milyon kişi her hafta bahis oynuyor o zaman kalem oynatalım dedik.

Biliyorsunuz meclisimiz 6222 sayılı sporda şiddet ve şikeyi önleyen yasada değişikliğe giderek,  ağır ceza mahkemesi devre dışı bırakıp, bu yasayla ilgili suçları işleyenlerin asliye ve sulh ceza mahkemelerinde yargılanacaklarını belirtti. Yani şikecilik dolandırıcılık kapsamından çıkartılarak hafif suçlara dahil edilmiş oldu. Bunun anlamını varın siz düşünün. Düşünürken de objektifliğinizden taviz vermeyin. Doğru ne ise tüm duygularınızdan arınarak karar verin. Resmiyette 8 milyar dolar olan bahis liginde gayri resmi yollardan ne kadar para dönüyordur bir düşünün. .

Bu para hangi yollarla kimlerin ceplerine giriyordur, hangi yabancı ülkelerin bankalarında kasalarda yatıyordur,  bu paralar nerelere harcanıyordur, işin ucu  kimlere ve nerelere varıyordur sorularını kendinize sormayı ihmal etmeyin. Uçsuz bucaksız bir deryada, karmakarışık ilişkilerin olduğu bu sektörün Türkiye ayağının boş mu kalacağını düşünüyorduk. Futbolu yönetenler, yönlendirenler bu sektöre kayıtsız mı kalacaktı zannettik. Bütün bunlara rağmen, bu konuda gelinen son nokta  ise maalesef hafif suç…

Ne de olsa spor mafyası 340 milyon Euro içinde yüzüyor. Acaba bu deryada kimler yüzüyor. Altı pastan topu dışarı atanlar mı, yoksa 40 metreden golü yiyenler mi, ya da sahaya yanlış kadro sürenler mi? Maalesef bu saatten sonra kurunun yanında yaşta yanacak. Hata bile yapsa bir oyuncu, insanın aklına ‘’acaba’’ gelecek. İşte bundan kaçarı yok. Döndükçe bu 340 milyon Euro bir şekilde birileri bu işin içinde olacak. Transferde, komisyonculukta kazanamadığı parayı yani hayatının altın vuruşunu yapması için önünde bir engel yok.  Artık ne ol da olsa hafif suç.    

Bir de Ferrari’sini satan başkanlar çıktı. Ne için? Kulübünü kurtarmak için. Ankaragücü’nün çiçeği burnunda başkanı Sami Altınyuva, 2009 yılında satın aldığı yaklaşık 300 bin TL değerinde olan özel yapım Ferrari marka otomobilini yaşanan maddi sıkıntılara çözüm bulma amacıyla satmış. Satıp değirmeni döndürmeye çalışmış. Belki kendisi gibi bazı fedakâr işadamları çıkar da kulübe el atar diye düşünmüş. Dilerim bu çabası beyhude olmaz ve Başkent takımı durumu toparlar.

İşte görüyorsunuz kimileri alnının akı ile kimileri de türlü türlü hileler ile bu sektörün içinde yer alıyor. Elimizi vicdanımıza koyacağız ve bir iki dakika da olsa düşüneceğiz. Sizce hangi eller tutulmalı; temiz eller mi, yoksa kirli eller mi?

Seçkin Çakır / Haber 7
seckincakir52@hotmail.com

Yorumlar2

  • baskan 9 yıl önce Şikayet Et
    Sami baskana tebrikler helal olsun
    Cevapla
  • Ejder Ejderha 13 yıl önce Şikayet Et
    Bahisten kim zengin olmuş. Ülkemizin son 30 yılda en büyük zaafı köşe dönmeci zihniyet. Herkesin derdi, Çocuklar duymasındaki Beygir mühendisinde olduğu gibi yırtma çabası. Çaba yok, gayret yok, çalışma yok. Varsa yoksa bir fırsatını bulup, az bir gayretle varlık içinde yüzmek. İş dönüp dolaşıp, bahsin, kumarın, alkolün haram olmasındaki hikmete geliyor. Bu işlerin kazananı yok, kaybedeni çok.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat