Kurtuluş Son Durak: Erkeklere Ölüm
- GİRİŞ24.01.2012 09:20
- GÜNCELLEME24.01.2012 09:20
"Kurtuluş Son Durak" şu anda vizyonda olan, tanınmış oyuncuların rol aldığı bir filmin adı. Tabi filmin isminde açıkça "Erkeklere ölüm" yazmıyordu; fakat filmi izleyince "yazılması lâzım, eksik kalmış" diye düşünüp isminin yanına ekledim.
"Kadına şiddet üzerine yapılmış bir film" diye medyada çok tantanası yapılınca merak ettim, gittim.
Filmin tanıtım afişi pek bir renkli; ağırlıklı olarak pembe kullanılmış. Altı kadın, boyunlarında pembe fularlar; ikisi ayakta, dördü pembe bir koltukta keyifle oturuyorlar, ayaklarını da yerde yuvarlanmış halının üzerine uzatmışlar.
Afişe ilk bakınca ev kadınları temizlik yapmışlar, yıkadıkları halıyı da kıvırıp üzerine ayaklarını uzatıp, mutluluk pozu vermişler gibi duruyor. İyi niyetimden olmalı, filmi izleyene kadar kadınların üzerine bastıkları, yerde kıvrılmış halının içinden, bir ucundan yarım kafa diğer ucundan ayak sarktığını görmedim. Filmi izleyince anladım ki halının içinde ceset var. Kadınlar öldürdükleri erkeğin cesedinin üzerine basıp, pembe fularları ile de başardık pozu vermişler.
Fragmanında "Bir araya gelirsek başarırız" diye bir cümle vardı. Cümlenin hikmetini filmi izleyince anlıyorsunuz. "Evet fiziki olarak zayıfız, erkeği öldürmemiz, ölüyü yok etmek için taşımamız zor olabilir; fakaaaat bir araya gelirsek öldürebiliriz, kimsenin de ruhu duymaz." demek istemişler. Film sosyal kaygılarla çekilmiş(!) pek çok da mesaj veriyor.
"Saadet Apartmanı"nda, mutsuz kadınlar oturuyor. Düğün öncesi terk edilen bir psikolog da apartmana taşınarak ekibi tamamlıyor. Terk edilmeyi hazmedemeyen psikolog hanım, önce intihar ediyor, sonra ruh bunalımlarından çıkıp, kadınlara yardım etmeye karar veriyor.
İlk yardımı her gün dayak yiyen komşu kadına yapıyor. Öteki kadınları da örgütlüyor ve bir akşam, komşu kadının evine hepsi birden süslenip püslenip gidiyorlar, mükemmel de bir sofra hazırlanıyor. Koca eve geliyor ki ortada tuhaf bir durum var. Sofra hazırlanmış, komşu kadınlar var. "Karısına odaya gel de konuşalım" diyor.
Kadın gidecek; ama göndermiyorlar, adam onlara saldırıyor, kadınlar adama saldırıyor... O bölümü görmüyoruz. Arbede sonrası... Adam yerde ölmüş yatıyor, konuşmalar arasında anlıyoruz ki üvey kızı boğmuş. Cesedi halıya sarıyorlar, el birlik götürüp bahçedeki kuyuya atıyorlar. Çok mutlular, hiç bir pişmanlık yok, adamı soran polisi de atlatıyorlar, pembe fularları ile gayet mutlular.
İlk mesaj: Kötü kocayı arkadaşlarınla birlikte öldür, sonra yok et. Boynuna pembe fular tak, keyfine bak.
Fakat cinayet bununla bitmiyor. Komşu kadınlardan biri eski bir şantöz; evli, iki çocuklu mafya babasıyla birlikte. Adamın karısını boşayıp kendini alacağını ümit ediyor. Adam bir gün "ayrılalım" diyor. Bunun üzerine "son kez birlikte olma" teklifi yapınca kadın adamı tabancayla öldürüyor.
Kadınları biri de "Niye adamı öldürdün?" demiyor. Yine hep birlikte destek oluyorlar, ölüyü yine halıya sarıp götürüp kuyudan atıyorlar. Sonrada boyunlarına pembe fularlarını takıp güzel bir sofra hazırlayıp, şarkı türkü söyleyip eğleniyorlar. Onların eğlendiğini gören psikolog, yarım ağız "ben size bunu dememiştim" falan diyor; fakat ne dediğini de demiyor.
İkinci mesaj: Terk edildiysen acıma vur, kadın arkadaşlarınla el birlik ölüyü yok et. Atacak bir kuyu bul yeter.
Üçüncü ölüm olayı da psikologun onu terk eden eski nişanlısını kazara öldürmesi sonucu gerçekleşiyor. Kasti yapılan iki cinayette hiç biri yakalanmıyor; fakat psikolog, son olayda suçsuz olduğu halde tutuklanıyor.
Üçüncü mesaj: Katilsen yakalanmayabilirsin; ama masumsan bu ülkede hapse girersin.
Filmde bir de polis var, şiddet uygulayan erkeklerden yana olan. Kadınlar cinayetlerden önce ona şikayet ediyorlar; fakat yardımcı olmuyor.
Dördüncü mesaj: Polisten yardım isteme, faydası olmaz, öldür kurtul. En temiz yol.
Filmde bir tane iyi erkek yok. "Allah hepinizin belasını versin." diyeceğiniz adamlar var. Bir ayyaş adam var, bir şiddete destek veren pis suratlı polis memuru var. (Oyuncuyu tebrik ediyorum rolünü çok iyi oynamış.) Öyle meymenetsiz bir yüzü var ki, insanın erkek milletinden nefret edesi geliyor. Bir de polislerden...Adam polis.
Bir de karısının ortak olduğu cinayetlerin farkına varan, mıymıntı bir koca var ki, Allah başa vermesin. Karısından ödü kopmaya başlıyor. Hatta telefonda konuştuğu oğluna "Aman karının sözünden çıkma, kadınlar tehlikeli olabilir" babında bir şeyler söylüyor.
Beşinci mesaj: Kadınlar böyle toplanıp bir kaç cinayet işlerlerse, erkek milletini sindirmek zor olmaz. Erkekleri sindirirseniz işiniz kolay olur.
Psikologun tutuklanma sahnesinde olay duyuluyor ve memleketin kadınları "katil kadınlar" için ayaklanıyorlar, yürüyüş yapıyorlar, onlara destek oluyorlar.
Filmin devamında da şiddete uğrayan kadınlar, hem bizzat gelerek hem de telefonla bu katil kadınlardan yardım istiyorlar, onlar da onların dertlerini dinliyorlar, destek olmak için bir şeyler anlatıyorlar; fakat ne anlattıklarını duymuyoruz. Büyük ihtimalle şunları söylüyorlardır:
"Hiç acımayın, korkmayın tek ihtiyacınız olan arkadaşlarınızla bir araya gelip örgüt kurmak.
Sonraki ihtiyaç bir kuyu. Bir bahaneyle evin ya da sitenizin bahçesine açtırıverin.
Ha birde sır saklayan ve bel fıtığı olmayan (cesedi taşırken ucundan tutacak olan), uzun tırnakları kırılmayacak
arkadaşlara ihtiyacınız olacak. Gerçi bunları bulmak bu devirde zor; ama vazgeçmek yok, şansınızı deneyin."
Bunları söylüyorlardır herhalde, başka bir şey yapmadılar ki anlatsınlar.
Velhasıl konu ile ilgili yetkililerimiz, şiddete uğrayan kadınlar için; kolyeydi, bileklikti uğraşa dursun, sinema sektörümüz kadına şiddetin çözümünü bulmuş (!) Bence yetkililer de izlesinler filmi. Her mahalleye kadınların öldürdükleri kocalarını atacak bir kaç kuyu açılsa, daha toptan bir çözüm olmuş olur (!)
Bu komedi tadında cinayet filmi, belki sinemada çok izlenmeyecek; fakat vizyondan kalkınca televizyonlarda dönüp dönüp gösterilecek. Kadınlara ne kadar iyi (!) mesajlar vereceği ortada. İnsanı öyle bir öldürmeye teşvik ediyor ki yeni nesilde "Kız kıza toplanıp bu akşam film izleyelim mi?" repliği "Kız kıza toplanıp bu akşam seninkini öldürelim mi" haline gelirse bu filmin katkısını kimse unutmasın.
Sema Maraşlı - Haber 7
www.cocukaile.net
semamarasli@gmail.com
https://twitter.com/#!/semamarasli
Yorumlar61