Olayı şöyle özetliyor Amberin Zaman: "Geçen salı gecesi CNNTürk’te katıldığım bir programda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de ahlaki çöküş yaşandığını ve halkın bir kısmının sorgulama yeteneğine sahip olmadığını savundu. Ben de bu görüşüne cevaben dedim ki: 'Bunu Türkiye’de, bir Müslüman ülkesinde beklemek biraz zor değil mi? Çünkü neticede İslam, merkezine bireyi değil cemaati alan bir din.'"

Bu cümleler "Amberin Zaman İslam'a hakaret ediyor" demek için yeterli değil. Dikkatsizmiş. Ama insafsız değil. Ben de insafsızlık edip "edepsiz kadın" korosuna katılırsam, Amberin Zaman'ı haklı çıkarırım.  Herkes öyle diyor diye sorgulamadan aynı sözü tekrar edersem, Amberin Zaman'ın yanlışlıkla İslam'a atfettiği toptancılığı ispatlamış oluruz. Birey olarak düşünmeli her mümin; adı cemaat konulmuş kaba kalabalıkların gürültüsüne tempo tutmamalı.

Daha önce de başıma geldi. Sosyal medyada önüme konulmuş hazır hükümleri onayladım. Şevval Sam başörtüsüne hakaret etti dediler, koroya katıldım.  "Ama bi'dakka" demeye kalktığımda iş işten geçmişti. Kardeşimiz başörtüsüne karışılmaması gerektiğini kendi dilince anlatıyordu o kadar!

Birkaç olay daha var! Sözü uzatmamalı!

Amberin Zaman yanlış biliyor. İslam, merkezine bireyi alır, cemaati de bireyin onuru ve orijinalliği üzerinden kurar. Kur'ân'ın ilk üçte ikisi insanın onurunu onarmaya ayrılmıştır. Sonraki üçte biri de bu temel üzerine konuşur. Cemaatte hiyerarşi yoktur, cemaat de saflar vardır. Cemaat de imam vardır; ama cemaat imama imamın hatırına tabi olmaz, imamın tabi olduğu Allah'ın hatırına tabi olur. İmam Allah'a tabi olduğu sürece imama tabi olur.

Amberin Zaman yanlış biliyor ama bu yanlıştan Amberin Zaman'la birlikte Müslümanlar da sorumlu. Din programlarının reyting ve kalabalık toplama hesabıyla uçuk kaçık hurafelere kurban edildiği, saçaklı püsküllü magazinlere boğulduğu şu baskın ortamda Amberin Zaman'lar duru ve diri gerçeği nasıl bulsunlar! Şunu diyebilirdi: "Müslümanlar merkezine bireyi değil cemaati alan bir topluluk." Belli ki dili sürçmüş.

Cemaat cemaatse, bireyin bireyselliğini teminat altına alır. Ancak cemaat cemaatçi ise, insanı tek-tipleştirmeye kalkar. Peygamberin [asm] cemaatine bakalım. "A Takımı"nda herkes bireydir; Ebubekir[ra] Osman'a [ra] benzemez. Ömer [ra] Ali'nin [ra] kopyası değildir. Hazreti Peygamber de "herkes Ebubekir gibi olsun!" demez. Dememiştir.

Eğer Amberin Zaman gibi düşünenler örgütsel hiyerarşileri cemaat sanıyorlarsa, bu sözüm ona cemaatleri İslam'ın inşa ettiğinden eminlerse, onları yeni baştan düşündürecek, mahcup edecek örnekler ortaya koymamız gerek. Koyabilir miyiz? Ümidim var.

Şu kritik anda, Amberin Zaman gibi düşünenleri haklı çıkaracak şu hoyrat etiketlemeden dönebilirsek, şunu deme hakkımız var: "Hanımefendi, biz inananlar, birey olmanın bedelini fazlasıyla ödedik.  Senin onaylamak için laf yetiştirdiğin Kemalist cemaat, diktatörleriyle gelip de herkesi tek-tipleştirmeye çalıştığında, gencecik kızlar ve aileleri direndiler. Said Nursi direndi. İskilipli Atıf direndi. Es'ad Erbili bireydi. "Herkes şapka giyecek" diyen Atatürk ve silahlı arkadaşları insanları yontmaya kalktı. Sonra darbeler oldu, yine direndi inananlar. Cop yediler, tazyikli sular altında kaldılar. Tahsillerini yarım bıraktılar. Gurbetlerde kaldılar. Hayallerinden vazgeçtiler. Kariyerlerinden oldular. Tek tek direndiler. Yüreklerinde yaşadıkları acıyı dillendirmediler bile. Kalabalıklardan anlama dilenmediler."

Göğsümüzü gere gere diyebiliriz ki Amberin Zaman'lara: "Yanında durduğunuz şu Kemal ve onun yandaşları var ya… Onların silahlı arkadaşları "irtica" toptancılığıyla şu güzelim ülkede terör estirirken, biz tercihlerimizi yapacağımız sandığı bekledik. Birey olarak kendimizi orada gösterdik. Cemaat diye örgütlenmiş kardeşlerimizi bile yenebildik. Delikanlı adamlar koyduk meydana. Bize giydirilen deli gömleklerini yırttık."

Deriz ki Amberin Zaman'lara: "Bireyselliği yok ediyor diye suçlayacağın bir cemaat arıyorsan. Her köşeye tek adam resmi asmaya, her meydana tek adam heykeli dikmeye, her ana caddeyi tek adam caddesi yapmaya, her şehir meydanını tek adamın adıyla anmaya hevesli şu Kemalist cemaate sesini yükselt. 'Koruma Kanunu'culara, 'değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez' anayasal zorbalık düşkünlerine, 'tek ulus-tek dil" diyen 'andımız"cılara 'kendini sorgulama ahlakını unutmuş' diye şikayet edeceğin biz değiliz. Yanında durduğumuz o 'uzun adam', siyasi kariyerini riske ederek, Kürtlerin hakkını seslendirdi, elini taşın altına koyarak "ötekileştirilmiş" herkese kapı açtı. Daha Dersim'de kendi atalarına yapılan soykırımı itiraf bile edemeyen Kemal'in yanında kalarak mı bize özeleştiri ve insaf dersi vereceksin? İnsaf!" 

Senai Demirci - Haber7 

www.senaidemirci.net

www.facebook.com/senaidemirci

www.twitter.com/senaidemirci