Diyanet ve Milli Piyango
- GİRİŞ01.12.2024 09:16
- GÜNCELLEME01.12.2024 09:16
Bende hatırası var Piyango’nun…
O zamanlar yarı liberal, yarı muhafazakâr, yarı Kemalist, yarı Sev-Genç takılan bir gençtim.
Mahalle’den bir arkadaş, “Din-Diyanet İşleri” ile alâkalı olmadığımı bildiği halde, “Komşulardan birine Timurtaş Hoca misafir olacakmış, birlikte gidelim mi?” dedi.
İsmini hiç duymamıştım böyle bir hocanın.
Arkadaşım biraz bilgi verdi.
Öyle vaazları varmış ki, cemaat kendisinden geçirmiş.
O konuşurken ortalık inlermiş.
Gazeteci olacak çocuk aşırı meraklılığından belli olur ya…
Merak ettim, “Tamam, gidelim, kimmiş Timurtaş Hoca bir görelim!” dedim.
Gittik.
Evin içi hayli kalabalıktı.
Bir kenarda oturduk.
Kek, kurabiye, çay verdiler.
Hoşuma gitti.
Biraz sonra Merhum Timurtaş Hoca geldi.
Herkes hürmetle ayağa kalktı.
Hoca hayli üzgün görünüyordu.
Dikkatimi çekti bu hâli.
Gençlik işte, meraklılık ya da…
Biraz da patavatsızlık!
Hoca’ya, tuttum, “Sizi çok sıkkın görüyorum?”a benzer bir şeyler dedim.
Böyle bir sorunun gelmesini bekliyormuş gibi, “Evet, bugünlerde çok sıkıntılıyız!” diye karşılık verdi.
Timurtaş Hoca, bir vaazında Milli Piyango aleyhinde konuşmuş…
Milli Piyango o zamanlar Devlet’te ya…
“Devlet Kumarı!” demiş.
Devleti yönetenlerin çocukları, gençleri, bütün toplumu kumara yönlendirdiğini söylemiş…
Böyle yapılınca da hakkında dava açılmış.
12.5 yıl hapsi isteniyormuş.
Kapısına ikide bir polis gönderiliyormuş.
Aile çok tedirginmiş.
“Kapıyı sütçü çalsa, polis mi geldi diye endişe ediyoruz!” dediğini hatırlıyorum.
O günlerde bu işlerden hiç anlamayan ben, “Allah Allah böyle şey mi olur, bir Hoca, görevini yaptı diye yargılanır mı?” diye düşündüm.
Yargılanıyormuş!
Sonra sonra baktım, memlekette birçok sıkıntı varmış.
İnsanlar, “laiklik” adı altında acayip baskılara tabi tutuluyormuş…
Bu işlere bir girdim, pir girdim.
“Sev Genç” idim, bugünlere geldim.
Milli Piyango’nun bende böyle bir hatırası var işte.
Bir de, “Sev Genç”lik dönemimizde, büyüklerimizin bize “elimiz uğurlu gelir” diye piyango çektirdiğini hatırlarım.
“Senin kalbin temizdir, dua et ve çek!” bile derlerdi!
O kadar piyango çektirdiler bana, o kadar dua ettirdiler büyük ikramiye çıksın diye, bir kere amortiyi yakalayabildim!
Timurtaş Hoca’yı görene kadar “ferdi” olarak çektiklerimden de bir numara çıkmadı, “talih kuşu” denilen benim kelleye hiç konmadı, şükürler olsun.
Neyse, işte…
Bugüne gelelim.
Geçtiğimiz günlerde, “yasadışı bahis” haberlerine rast gelince, twitter-x adresime “Bu işin yasalı da kötü, yasal olmayanı da… Kumar kumardır!” muhtevalı bir şeyler yazdım.
Hani, “yasal” denilence…
Bazıları yanlış düşüncelere kapılır..
Yasal olan iyi bir şeymiş gibi bir düşünceye varır.
“Hem vergisi de alınıyor, vergilendirilmiş kazanç kutsal olduğuna göre, yasal kumarda bir sakınca yoktur!” der!
Ve, benim ilk gençlik yıllarımda yaptığım gibi, “dua ile” “yasal” piyangoyu çeker…
Ya da, “yasal” bahis işine girer!
Dedim..
“Aman ha, her yasal olan helâl değildir!” muhtevalı uyarılarda bulundum.
Sonra…
Cuma oldu.
Namaza gittim.
Hutbeye aynı konu!
Diyanet’in hutbe hazırlayan ekibinde sıkı takipçilerim olmalı, en az 20 kere, ne yazdıysam onları gördüm hutbelerde.
Bu da öyle bir hutbeydi.
“Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam’ın şiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır.” diye başladı Hocamız.
Ve devam etti:
“Yüce Rabbimiz, Mâide sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu şöyle haber vermektedir: ‘Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.’ Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade etmektedir: ‘Şeytan, içki ve kumarla, aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”
***
Ben, “Allah Allah nasıl da benim mesaja denk geldi?” diye düşünüyordum ki, sosyal medyada paylaştığım cümlelerin neredeyse birebir tekrarı geldi:
“Değerli Müslümanlar!
İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, YASAL OLSUN OLMASIN, kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir.”
“YASAL OLSUN OLMASIN…
HER YASAL OLAN HELÂL DEĞİLDİR!”
***
Helâl olsun sana Diyanet;
Bir hutbede beni ilk gençlik yıllarıma götürdün.
Merhum Timurtaş Hoca ile o “fakir evinde” sohbetimize götürdün.
Ve…
Bugün yaşasaydı acaba, hallerimize bakıp bakıp…
“Neler neler derdi!” diye düşündürttün.
Serdar Arseven / Milat Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol