Muhalefeti de Erdoğan mı belirliyor?!

  • GİRİŞ21.01.2025 09:06
  • GÜNCELLEME21.01.2025 09:06

Kendisini “Koyu CHP’li, iflah olmaz Kemalist” olarak nitelendiren bir vatandaş, çok garip bir soru yöneltti:

“ Serdar Bey, siz iyi bilirsiniz bu işleri; bizim Özgür Özel tıpkı bizim Kemal Kılıçdaroğlu gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevlendirilmiş olabilir mi?”

Ne biçim soru değil mi?

Saçma sapan, akıllara ziyan!

Altılı masada saçma sapan işler dönerken de böylesine tuhaf “komplo teorileri” gündeme getirilmişti.

O kadar ki…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’de kendisinden çok daha fazla oy alabilecek isimlerin bulunduğunu gördüğü halde…

Önüne gelen anket sonuçları bu duruma işaret ettiği halde, adaylıkta ısrarcı olmasını…

Bu da yetmezmiş gibi “mezhebine” vurgu yaparak, kimlik siyasetine başvurarak, iddiasını iyice zayıflatmasını…

Meral Akşener’in masayı birden bire devirip geri gelmesini ve böyle yaparak “masa ittifakı”na en az dört puanlık hasar vermesini…

Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan gibi, oyları çok sınırlı “masa ortağı” genel başkanların, sürekli olarak “ittifak”a zarar verecek konuşmalar yapmalarını…

Mesela, Davutoğlu ile Karamollaoğlu’nun “Bu masanın adayı Cumhurbaşkanı olursa, elbette bütün önemli kararlarında bizden izin alacak!” muhtevalı, CHP tabanını gıcık eden, birçok vatandaşımıza da “Etrafımız bu kadar karışıkken, her yanımız ateşle çevriliyken böyle ülke mi yönetilir Allah aşkına!” dedirten lâflar etmelerini…

Geçmişinde “Bilderberg” bulunan Ali Babacan’ın, FOX TV’de, cumhurbaşkanı adaylarının kim olacağına dair sorulara cevap verirken, “En sonunda o 6’lı masadan bir beyaz duman tütecek. Beyaz duman tüttüğünde de diyeceğiz ki, hayırlı olsun!” demesi ve Vatikan ritüeline atıf yapmasını…

Bu da yetmezmiş gibi, İktidar’ın en güçlü yanlarından biri olan “savunma” alanındaki hamlelerin yıldızlarından Bayraktar’ı hedef almasını…

Böylece, iktidar cenahının eline, tepe tepe istifade edeceği malzemeler vermesini… 

Bütün bunları ve çok daha fazla tuhaflığı bir araya getirenler, yine “komplo teorilerine” başvurmuşlardı seçimi kaybettiklerinde…

Bu teorisyenlere göre, Kemal Kılıçdaroğlu’nu adaylığa iten de, “Akşener, Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu” dörtlüsünü oraya yerleştiren de Recep Tayyip Erdoğan!

“Öyle ya” diyorlardı, bu saçma sapan teorilerini dile getirirken;

“Hepsinin, her hal ve hareketleriyle Erdoğan iktidarının devam etmesi için uğraşmaları tesadüften ibaret olabilir mi?”

*

Bu acayip değerlendirmeler, bugünlerde de “ilâvelerle” devam ediyor.

Her şeyi kurgulayabilme gücüne sahip olan, sistemi, herkesi parmağında oynatabilen bir Lider olarak görüyorlar Sayın Erdoğan’ı.

Hiç unutmam: bir vakitler NATO,  Norveç’te düzenlediği tatbikatta, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “düşman hedefler” olarak  belirleyince, aynı çevreler, yine saçma sapan komplo teorileri üretmişlerdi.

İşte, Cumhurbaşkanı Erdoğan işleri öyle ayarlamış ki, kendisini Atatürk’le birlikte hedefe yerleştirtmek suretiyle müthiş bir “algı operasyonu”na imza atmış.

O kadar yani, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kadar ince ayarlar yapabiliyor, NATO’yu bile parmağında oynatabiliyor bunlara göre!

Buna düpedüz “Aklını Erdoğan ile bozmak!” derler.

Evet; 

Cumhurbaşkanı’nın ustalıklı manevraları var; siyasetteki unsurları istediği alana çekebiliyor, onların gündemlerini belirleyebiliyor, bu gerçek.

Gerçek ve bu büyük bir yetenek, siyaseti çok iyi bilme hali…

Ustalık.

O kadar.

Gerisi hep, muhalefetteki birçok unsurun becerisizliğinden, tembelliğinden, öngörüsüzlüğünden, çağdışı kalmışlığından…

En önemlisi de, ne yapmak, nereye varmak istediğini bilmezliğinden kaynaklanıyor.
İşte…

Son halleri görüyorsunuz…

Tabanın, yerel seçimden birinci olarak çıkmanın verdiği  moral motivasyonla atak üstüne atak yapmasını…

 İktidarı, gündeme gelmesinden en fazla rahatsızlık duyacağı alanlardan son derece “iyi düşünülmüş”, etkili hamlelerle tartışma alanına çekmesini ve halka cazip gelecek ayakları yere basan projeler üretmesini beklediği Özgür Özel, neler yapıyor böyle?

Yandaş gazetelerine bile “Biraz ciddiyet lütfen!” çağrısı yaptıran tuhaf işler!

Büyük müjde, büyük sürpriz olarak nitelendirdiği,  epeyce merak uyandırdıktan sonra sahnelediği “tuhaf, basit, müsamerelik” kırmızı kart gösterisi de neydi öyle?

Sayın Bahçeli’nin Teröristbaşı Öcalan’ı örgütü lağvetme ve silahları bırakma çağrısı yapmak üzere, Meclis’e gelip Dem Grubu’nda konuşmaya çağırdığı konuşmasına cevap olarak, “Devlet Bey el yükseltti. Ben de el yükseltiyorum Devlet Bey, Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum!” diyerek, elde edebileceği sonuç neydi?

İktidara geldiklerinde “rakı”nın fiyatını “sudan ucuz” halde tutacaklarını söylemekle, kimlerden, ne kadar oy getirisi bekliyordu?

Bunun, milyonlarca emekli ve diğer dar gelirliler tarafından nasıl karşılanacağını umuyordu?

Bazı belediye başkanları hakkındaki hukuki süreci değerlendirirken, tamamen Ekrem İmamoğlu’nun anaforuna kapılarak, “Bunların yollarını kesmek için yapılmış hamleler olduğunu” öne sürmesi, “kendilerine savaş açıldığından” bahsetmesi ve orta da fol da yumurta da yokken, Erdoğan’ın iktidarı devretmeye hazırlanması gerektiğini söylemesi… 

Akılcı hamleler mi?

Hayır, kesinlikle değil!

İktidar, yürütülmekte olan hukuki süreçlerle ilgili değerlendirmelerinde, bir yandan herkesi hukuka, savcılara, hakimlere saygılı olmaya çağırırken…

Diğer yandan da…

CHP’deki “tartışmaları, iç çekişmeleri” gün yüzüne çıkartmaya, oralardaki sıkıntıları iyice görünür hale getirmeye çalışıyor…

Evet, iç çekişmeleri…

Mansur Yavaş, kendisinin “anketlerde İmamoğlu’nun çok önünde çıktığını”, bundan dolayı da “içerideki” bazı unsurlar tarafından devre dışına itilmek istendiğini, neredeyse net ifadelerle, tavırlarla ortaya koydu malûm.

Tüzük Kurultayı’nda “Ekrem İmamoğlu ekibinin” kendisine son dakika oyunları” oynadığını, isim vermeden söyledi mesela.

İstanbul’da, bazı CHP’li belediye başkanlarının gözaltına alınıp tutuklanmaları sürecinde, hep mesafeli duruşlar sergiledi.

Bazı açıklamalarında sahip çıkar gibi yaptı ama topa “şöyle bir. Kıyısından köşesinden” girdi.

Siz, önünüze gelen bütün anketlerde, partinizin sizden sonra en fazla teveccüh gören adayı olan İmamoğlu’na fark attığınızı görseniz…

Cumhurbaşkanlığı adaylığında “devre dışına itilmeye” göz yumar mısınız?

Ekrem İmamoğlu gibi, “hırslı, ihtiraslı” bir isim olsanız, Sayın Erdoğan’ın yükselişinin simgesi olan İstanbul Belediye Seçimi’ni, iki kere üst üste, hem de fark attırarak alsanız, daha fazlasını istemez misiniz?

İçerideki en ciddi rakibinizi kenara itmek için mücadele etmez misiniz?

“Ben bir adım geride durayım, üç adım geriden izleyeyim, tökezleyim, size de gün doğsun… Pışşşık!” diyerek, içerideki en güçlü rakibiniz Mansur Yavaş’ı hedef almaz mısınız?

Şimdilerde oralarda yaman bir çekişme var.

Taraflar birbirlerini kündeye getirmeye çalışıyor.

Bu çekişme, “kopuşla” sonuçlanır büyük ihtimalle.

Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’ndan çekinmez ve mücadeleden çekilmezse, “bazı sağ partilerin ortak adayı olarak” hedefine ulaşmaya çalışabilir mesela! 

Hiç şüphesiz, Erdoğan’ın liderlik ettiği bir ortamda, tarafların böylesine partiyi yıpratacak işlere girmeleri mümkün olmaz.

Böyle şeyler yapanları anında hizaya getirir Sayın Cumhurbaşkanı.

Ya hizaya getirir ya da gönderir!

Özgür Özel, bunun yüzde birini bile yapamayacak kadar zayıf bir Genel Başkan.
İmamoğlu’nun bazı ortamlarda kendisinin önüne geçmesine, Genel Başkan orada olduğu halde, ortamı yönetmeye kalkmasına şahitlik ettik hep birlikte.

Özgür Özel, iktidarın kendisini çektiği alanlara kolaylıkla gelmesiyle, saçma sapan, müsamere kıvamlı gösterileriyle,  CHP içerisindeki dağınıklığı toparlamaya güç yetiremeyecek kadar zayıf Genel Başkan görüntüsüyle, elbette Sayın Cumhurbaşkanı’nın işine geliyor.

Bugün baktığımda, birçok muhalefet unsurunun tam da Sayın Cumhurbaşkanı’nın istediği biçimde, istediği kıvamda olduğunu görüyorum.

Buradan “Erdoğan, sadece iktidar partisindeki koltukları değil, muhalefet partilerindeki koltukları da belirleyen bir Lider” yorumuna varmayı da, “akla ziyan komplo teorileri”ne ekliyorum.

Aslına bakarsanız var ya…

Muhalefetin bu kadar zayıf, bu kadar etkisiz, bu kadar “yeteneksiz” durumda olması hiç de hoşuma gitmiyor!

Şöyle, bir vakitlerin “güçlü liderleri” gibi liderleri olsa muhalefetin…

İktidar, ensesinde “kendisini yaptıklarının çok daha iyilerini yapmaya, bazı hatalarından da dönmeye zorlayacak kadar” kaliteli bir muhalefetin nefesini hissetse…

Bu etkiyle, sokaktaki vatandaşın sesine daha fazla kulak verir hale gelse…

Kameralar karşısına geçtiğinde, iktidara geldikleri takdirde memleketin hangi iç ve dış meselesini, hangi projelerle çözüme kavuşturacaklarını tablo tablo, grafik grafik anlatan bir muhalefetimiz olsa, özellikle de böyle bir Ana Muhalefetimiz olsa…
Bunu istemez miydiniz?

Ben bir vatandaş olarak, hele hele, siyaseti yakından takip eden bir gazeteci vatandaş olarak, o kadar çok isterim ki bunu…

O kadar olur yani!

Muhalefet çevreleri, saçma sapan “komplo teorilerine” sığınacaklarına…
Memleketi germeye, gerilimler oluşturmaya çalışacaklarına…

Memleketin meselelerine çözümler üretmeyi esas alan siyaset adamlarını, kadrolarını üretsinler…

Saçma sapan işler yapmayı da kessinler!

Serdar Arseven / Haber7

Yorumlar24

  • ömer 1 saat önce Şikayet Et
    chp kurulduğu günden bu yana sadece ve sadece sahip olma içgüdüsü ile hareket etmiştir, bu günde bunu devam ettirmektedir, iç ve dış meseleler yeni projeler gibi öngörüleri yoktur, sahip olma chp için her zaman yeterli olmuştur
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • XYZero 2 saat önce Şikayet Et
    madem bu kadar zeki ve herkezi,natoyu bile yönetebiliyor.niye başka birini arayalımki.dünyayı parmağında oynatan adam gibi adam Erdoğana oy vericez.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • ABBAS 4 saat önce Şikayet Et
    ah muhalefet luzumsuz işlerden gerçek muhalefetle uğraşsa herhalde türkiye böyle ikiye katlardı
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Muharrem Turhan 5 saat önce Şikayet Et
    Bu muhalefetle zor!
    Cevapla Toplam 10 beğeni
  • Türk 5 saat önce Şikayet Et
    CHP ile İ.oğlu ve Malsur a millet başarılı olun iktidar sizin diye çoook büyük bir çek verdi ancak bunlar çarçur ettiler. Batırdılar millet neden bi daha güvensin.
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat