Medya ve siyaset, sokaktaki vatandaştan koparsa!

  • GİRİŞ25.02.2025 08:15
  • GÜNCELLEME25.02.2025 08:15

Siyasette iyi bir yeri olan Akademisyen arkadaşımız, “Evet, haklısınız, toplumdan kopuyoruz bazen!” dedi.

MİLAT’ta bu “kopuş”a dair bir yazı kaleme almıştık.

Politikacı- Akademisyen’in vurguladığı o yazı.

Demiştik ki-özetle- orada:

“Siyaset de medya da sokaktaki vatandaşın gerçek dertlerinden kopuk.  Böyle olunca, sokaktaki vatandaş da siyasetten kopuyor. Bunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu görebiliyorlar mı acaba?”

Evet, çok sıkıntılı bir durum.

Sokaktaki vatandaş, siyasetteki ve medyadaki bu “kopuş” halinden çok şikâyetçi.

Televizyonlara bakıyor, başka başka mevzular.

Bazıları, işi “Trump Magazin”e vurmuş…

Keyifler gıcır, otomobiller gıcır, pantolonlar gabardin!

Sokaktaki vatandaşın birçok derdi, sıkıntısı var.

Geçim sıkıntısından tutun, değerler erozyonuna kadar…

Ailenin çöküşüne, çocukların, gençlerin “farklı yerlere” savruluşuna kadar…

Bunlar siyasetin gündemine şöyle bir geliyor.

Bazıları, tehlikelere, sıkıntılara dikkat çekiyor ama genelde “kopuş tablosu” var.

İktidar Partisi, bakalım metal yorgunluğundan kurtulabilecek mi?

Ana Muhalefet iç kavgalarından vakit bulup, vatandaşla ilgilenebilecek mi?

Diğer partiler, gündem anaforundan kurtulup sokaktaki vatandaşla temas kurabilecek mi, ümit kaynakları olabilecek mi?

Bu sorulara “Evet, elbette!” diye karşılık veren seçmenlerin oranı gittikçe düşüyor.

Her seçmen grubunda, “partisinden memnun olmayanların” ya da “ehven-i şer” diyerek oy verenlerin oranı gittikçe artıyor.

Esas olan, “Benim partim en az kötüsüdür!” değil, “Benim partim hiç şüphesiz en iyisidir!” denmesi.

Ne yazık ki, bu özgüvenle konuşanların sayısı hızla azalıyor.

Daha kötüsü, “Hiçbir partiye oy vermeyi düşünmüyorum!” diyenlerin oranı artıyor!

Bu “kopuş” halini uzun zamandır gözlemliyor ve ikazlarda bulunuyorum.

Bu “ikaz” işine giren pek olmuyor; çünkü her partinin, özellikle de, İktidar ve Ana Muhalefet partilerinin etraflarında, yakınlarında “oralardan geçinen” çok sayıda “sözde kanaat önderi” var.

Bunlar, sıkıntıları gördükleri halde, bazıları özel görüşmelerimizde de şikâyet ettikleri halde,  “Aman tepki almayalım, aman menfaatlerimiz elden gitmesin!” diye topa girmiyorlar.

Biz bu konuda rahatız.

Bazen yanlış anlaşılsak da, derdimizi dile getirebiliyoruz.

Derdimiz, memleket meselesi.

Kalbimizdeki bu meselenin olması ve endişelerimiz bizi “konuşmaya, ikaz etmeye” mecbur kılıyor.

Söylemeden duramıyoruz, yapımız böyle!

Efendim;

Siyaset çözüm adresi olmalı.

Siyasiler, vatandaşa ümit vermeli.

Sokaktaki vatandaş, taleplerinin duyulduğunu, çözümler üretildiğini, üretilmeye çalışıldığını görmeli.

Muhalefet,  gerilim siyasetinden uzak durmalı.

İç sorunlarından da kurtulmaya çalışmalı!

Ümit vermeli!

İktidarı “projeleriyle” zorlamalı.

Vatandaş siyasetten kopmamalı, kopartılmamalı!

Yakın geçmişi “siyasete müdahalelerin” acı misalleriyle dolu olan, bunlar yüzünden çok büyük faturalar ödeyen bir ülke Türkiye.. Burada siyaset yapanlar, bu noktaya dikkat etmezlerse, neler olabilir?

Dünya karmakarışık, Türkiye’yi karıştırmak isteyenler de kol geziyor.

Siyasetçilerin bu ülke için yapabilecekleri en hayırlı iş, bir an evvel iç sorunlarından kurtulup, sokaktaki vatandaşın gündemine dönebilmek.

Onlar için “ümit” kapısı olabilmek.

Sokaktaki vatandaştan “İyice soğudum arkadaş!” şikâyetini duydukça, canım sıkılıyor.

Bize de, “Ekranlarda sokaktaki vatandaşa da yer verin!” talepleri ulaşıyor sürekli olarak.

Fildişi kulelerde siyaset de olmaz, gazetecilik de…

Siyaset de işini yapacak medya da…

Medyanın en önemli görevi, denetlemek!..

Medya, denetleyecek!

Yapıcı eleştirilerde bulunacak…

Sokaktaki vatandaşın sesini, yukarılara taşıyacak.

Bu olmazsa…

Vatandaş siyasetten iyice kopar.

Vatandaş siyasetten iyice koparsa…

Tribünler bile, futbol bile “siyasete müdahale” araçları olarak kullanılır…

“Patronlar” bile  ‘balans ayarı’ işlerine girer!

 “Siyasetin” çözüm üretememesi, ümit verememesi büyük boşluklar doğurur.

Bu boşlukları doldurmanın heveslisi de çok olur!.

Son birkaç ayda yaşadıklarımızı şöyle alt alta dizin…

Tabloyu göreceksiniz!

Bilmem anlatabildim mi?!

Milat Gazetesi

Yorumlar13

  • Rutruso 1 hafta önce Şikayet Et
    Çeyrek asırlık kayıp, 1 asırda düzelmez.. Başta ahlak
    Cevapla
  • Esra 1 hafta önce Şikayet Et
    Bazen halktan kopuyoruz demiş. Çok güldüm vallaha. Siz halkın yanında ne zaman yer aldınız. Elitler olarak her zaman yaşamlarinizi daha lükse zevke çevirmeyi başardiniz. Halk kim siz kim yaaaa
    Cevapla
  • Şefik 1 hafta önce Şikayet Et
    Sayın Yazar, hep siyasetçileri eleştiriyorsunuz. Bu zaten 50 yıllık alışkanlık. Peki ya Toplum. Bugünlerde Ukrayna'nın ne hale düştüğü ortada iken, insanların adeta ısrarla ibret almayıp, kendilerine bir Zelenski aramalarına ne diyorsunuz. Bu konuda eleştiri gerektirmiyor mu?
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • BURHANEDDİNRABBANİ 1 hafta önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en HACCAK ve GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN DEĞERLİ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı ağabeyim.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • CEYŞÜLİSLAM 1 hafta önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en HACCAK ve GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN DEĞERLİ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı ağabeyim.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat