“Unutulmasın ki emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “büyükelçiler ile iftar” programında bu cümleyi kullanınca, aklıma ilk gelen

Ukrayna’nın “proje” komedyeni Zelenski oldu.

ABD’nin “üşütük” Başkanı Trump’ın Beyaz Saray’da, Yardımcısı Vance ile birlikte…

Hatta bir adet de “gazeteci” ile birlikte fırçaladığı, dalga geçtiği zavallı Zelenski!

 Aslında bu “çirkin” tavırlara tepki göstermek geliyor içimden…

“Ne de olsa bir Devlet Başkanı, üstelik siz de ev sahibisiniz, ayıptır!” demek geliyor..

Amma velâkin, muhatabın kendisini başından beri “NATO uşağı” olarak konumlandırmasından dolayı yapamıyorum bunu.

ABD’nin senaryosunda figüranlığa rıza gösterenlerin akıbetleri böyle olur, ne yaparsın ki!

*

Malûm,

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı günden bu yana Zelenski’nin iktidara getirilme sebeplerini açıklamaya çalışıyoruz.

O günlerde olan bitenler…

Başkent Kiev’in caddelerinde Zelenski’nin fotoğraflarının yer aldığı “Halkın Başkanı” yazılı reklam afişlerine anlam veremeyen Ukraynalılar, gerçeği epeyce zaman sonra öğrenebildiler.

Afişler, başrolünde Zelenski’nin oynadığı “Halkın Hizmetkârı” adlı televizyon dizisinin “ön tanıtımı” niteliğindeydi.

Dizide, yolsuzluk batağındaki bürokratlar ile ülkenin kontrolünü elinde bulunduran oligarklar, “Olacak O Kadar” kıvamındaki bir dizi ile dalgaya alınıyordu.

“Komik Çocuk” Zelenski’nin o günlerde ciddiye alınacak bir tarafı yoktu ama…

Ustalıklı iletişim kampanyaları ile 5 yıl içinde devlet başkanı yapıldı.

Zelenski’yi “iktidara” taşıyan süreç,  “Turuncu Devrimi” ile başlamıştı. Patronluğunu ABD’nin yaptığı NATO imalatı hadiselerle yani…

Turuncu Devrimi, Arap Baharı, Gezi Olayları…

NATO’nun el attığı yerlerde büyük yıkımlar meydana geliyordu.

Patron ABD, kışkırttığı çevreler üzerinden hâkimiyetini pekiştiriyordu.

Başka yerlerde amaçlarına tam olarak ulaşanlar, bizdeki iktidarı deviremediler ama memleketimizi hayli yıprattılar

Faizleri fırlattılar, ekonomimizi alt üst ettiler, kamplaştırdılar.

Devamında da 15 Temmuz darbe girişimi ile bitirici yumruğu indirmeye kalkıştılar.

Türkiye bu badireyi de büyük hasarlar alarak atlatabildi.

Bugün karşı karşıya bulunduğumuz sıkıntılar, kısıtlılıklar, büyük ölçüde yakın geçmişteki NATO darbelerinden kaynaklanıyor.

 Ukrayna, Türkiye gibi değil tabii…

Biz  “dayak yiye yiye” iyice tecrübe kazandık.

Rusya ile ABD arasında sıkışıp kalmış Devletimsi bir yapı Ukrayna.

Halkının derin kimlik problemleri olan…

Avrupa’nın en stratejik bölgesinde yer alan, müthiş yeraltı yer üstü zenginliklerine sahip bir ülke.

Dünyanın gıda depolarından üstelik.

Ukrayna’yı Rusya’dan iyice kopartmak…

Zenginliklerine çökmek…

 AB ülkeleri köşeye sıkıştırmak, kendisine tamamen bağımlı hale getirmek için kullanan ABD, bunları yapabilmek için Zelenski gibi bir her şeye müsait bir kifayetsiz muhterisi, bir şaklabanı iş başına getirdi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliklerin “savaşa” evrilmesi ancak böylesine bir Tip’in başa getirilmesiyle mümkün olabilirdi zira.

Batı’nın sırt sıvazlamalarına aldanan, NATO üyeliği ve Batı ile entegrasyon hayalleri kuran Zelenski, ısrarla Rusya’yı provoke edince…

ABD ve Avrupa’daki neocon (yeni muhafazakâr) güçlerin maşası olmayı kabullenince…

Ukrayna halkını “vekil savaşçılar” olarak okkanın altına itince…

Bugünlere geldik…

Şimdilerde, aşağılandıkça aşağılanan…

Kötü Polis ABD ile İyi Polis İngiltere arasında “top” gibi oynanan bir figür Zelenski.

Bu şaklabanın, Beyaz Saray’dan hem Trump hem de Yardımcısı Vance tarafından iyice fırçalandıktan, “haddi feci halde bildirildikten” sonra kovulması büyük dram.

Daha da acısı, oradaki Trump yalakası bir “Gazeteci” tarafından “Takım elbisen yok mu?” denilerek alaya alınması…

Üşütük Trump ile kafadarları Zelenski üzerinden dünyaya mesaj verdiler aslında.

Demek istediler ki…

Ey bizim desteğimizle bir yerlere gelenler…

Sakın ola bize yamuk yapmaya, sözümüzden dışarı çıkmaya kalkışmayın!

Kılık kıyafetinizden düşünce kalıplarınıza kadar…

Kimlerle ne zaman savaşıp, kimlerle ne zaman barışacağınıza kadar…

Atletinize ve diğer iç çamaşırınıza kadar her şeyiniz bizimdir!

Ülkelerinizin tabii zenginlikleri de bizimdir…

Sizler…

Uşaklarımız!

Birer bekçiden ibaret olduğunuzu sakın ha aklınızdan çıkartmayın!

Bizim desteğimizle geldiğiniz yerlerde sakın ola bize yamuk yapmayın!

Sakın ola oranızı buranızı oynatmayın!

Bu mesaj, bütün dünyaya…

Arap ülkelerinin başına getirilenlere mesela…

Özellikle de Avrupa Birliği ülkelerinin atanmışlarına…

Trump şimdilerde Putin’e yaklaşarak AB’yi iyice kıskaca almış oluyor.

Türkiye, AB’nin en baba ülkeleri olarak bilinen Almanya ve Fransa’dan bin kat daha güvenli bir memleket şu anda!

Güvenli çünkü bin kat daha bağımsız!

Güvenlik endişelerinden dolayı ırkçılığın pençesine düşen Avrupa gittikçe karışacak, uzak olmayan gelecekte yaşanmaz hale gelecek…

Böyle olacak zira…

ABD, Rusya, Çin…

Süper güçler birlikte hareket ederler…

Büyük zâlimler, birbirleriyle atışır gibi yapsalar da…

Asla kapışmazlar.

Kullandıklarını “buruşturup kenara ata ata” devam ederler yollarına.

Sayın Cumhurbaşkanı, Büyükelçiler İftarı’nda kullandığı  “Unutulmasın ki emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti, eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır!” cümlesiyle emperyalizmin uşaklığını yapmaya hevesli bütün yönetimleri uyardı

Ben de…

Başta şahsım olmak üzere bütün vatandaşlarımıza “emperyalist senaryolar” hususunda dikkatli olma çağrısında bulunuyorum.

Biz dikkatli, uyanık olursak asla bölemezler.

Asla birbirimize düşüremezler.

Bütün vatandaşlarımdan Zelenski’nin ve özellikle de Ukrayna’nın başına gelenlerden ibret almalarını…

 ‘Yerli Zelenski’ler ve “küresel projeler” konusunda çok dikkatli olmalarını istirham ediyorum.