Doğu Türkistan’daki zulme ses çıkar
- GİRİŞ09.11.2018 08:27
- GÜNCELLEME10.11.2018 10:06
Çin devleti son yıllarda özellikle 5 Temmuz Urumçi (2009) katliamından sonra Doğu Türkistan‘da yaşayan Uygur Türklerine yönelik çeşitli insanlık dışı politikalar uygulamakta. Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm hiçbir Müslüman coğrafyada yaşanmadı.
Kapalı bir devlet olan Çin’e karşı da BM’de herhangi bir yaptırım kararı alınmadı. Maalesef her zamanki gibi zavallı dünya sağır ve dilsiz kaldı. Doğu Türkistan’da şimdiye kadar görülmemiş işkenceler sistematik bir biçimde uygulandı. Ama bunların en ağırı toplama kampları. 1 milyona yakın Müslüman Uygur Türk’ü kadın ve erkek her gün Çin zulmü altında ya can veriyor ya da benliğini yitiriyor.
Buradaki genç kızlar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Bu emre karşı gelenlerse ya öldürülüyor ya da kısırlaştırılıp ağır işlerde çalıştırılıyor. İnsanlığın bittiği nokta Doğu Türkistan’da.
Buradaki Türklere yaşam hakkı yok. Hatta nefes almak bile yasak. Nasıl mı?
Türklere neredeyse hiç pasaport verilmezken önceden verilen pasaportlar da toplanmış. Özellikle Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır gibi Müslüman ülkelere çıkış tamamen yasaklanmış durumda. Çin, "vatanseverlik eğitimi" adı altında geçmiş yıllardan bugüne kadar Doğu Türkistan'dan çeşitli ülkelere seyahat eden (özellikle İslam ülkelerine) Türkleri kadın, erkek ve çocuk ayırımı yapmadan toplama kamplarında zorunlu eğitime tabi tutuyor.
Eğitimin süresi belirsiz ve bu süre zarfında kamp sakinleri aileleri ile görüştürülmüyor. Genç kadın ve erkeklerin kalma süreleri ise daha uzun ve nerede kaldıklarını kimse bilmiyor.
Doğu Türkistanlıların memleketlerindeki yakın akrabaları ile haberleşmeleri zaten yıllardır yasaktı, şimdilerde yasaklar daha da artmış durumda. Özellikle telefon, e-posta gibi iletişim araçlarıyla haberleşmeleri bu yılbaşından itibaren yasaklamış durumda. Doğu Türkistanlı Türkler genç yaşlı, kadın erkek ayrıt edilmeksizin rejim güçlerinin belirlediği meydanlarda karma toplu dans etmeye ve Çince Çin Komünist Partisi'ni öven türküler söylemeye mecbur edilmekte. Hastalık ve çeşitli nedenlerden dolayı meydanlara gelmeyenler ise cezalandırılmakta.
Salı günü, Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur, Kazak, Kırgız ve benzeri Müslüman Türk toplumuna yönelik baskı ve zulümlerini protesto etmek için İstanbul ve Ankara’da STK’lar sokaklardaydı. İnşallah yaraya merhem olmak için ilk adım atılır ve alçak zulüm bir an önce son bulur.
Son bulur ya da yeniden Hacı Baratlar, Osman Baturlar yetişir de Kızıl Çin’i titretir. Dualarımız Asya Kartalı şehit Osman Batur’a ve onun peşinden giden Türk yiğitlerinedir.
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar5