Küresel hesaplaşma süreci ile ülkelerin siyasi ve coğrafi sınırlarının belirginleşmesi arasında bire bir alaka var.

Geçen gün Baltık ülkeleri “Elveda Rusya” mottosu ile enerji altyapı sistemlerini Rusya’dan ayırarak Avrupa Birliği sistemine entegre olduklarını ilan ettiler.

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen törende Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de vardı.

Bu küçük görünen ama özel detay, bize küresel sürecin sınırlarını ve hesaplaşmanın da boyutlarını aktarmaktadır.

Trump, Gazze’ye Amerika’nın el koyacağını ilan ediyor.

Trump’ın Ürdün Kralı ile görüşmesinde, kralın kısık sesle dile getirdiği “Filistin Devleti” vurgusu, süreci etkileyecek türden gözükmüyor.

Şimdilik Trump nabız yokluyor. Ve bunu pervasızca yapıyor.

Mısır ve Körfez ülkelerinin tepkisini de ölçüyor.

Tehdit ediyor Kovboy!

Amerikan iç siyasetini es geçmemeliyiz.

Trump, müesses nizama karşı mı, yoksa ortaklaşa hareket mi söz konusu olacak?

Küresel paylaşım sürecinde ABD derin devletinin tutumu önem arz ediyor.

Amerika’nın Uluslararası Kalkınma Ajansı USAID’nin (dış yardımlar) kapatılması, başka bir beklenen hamleyi devreye soktu.

Bu sefer Çin, Amerikan yardımlarını alan tüm kurum ve kuruluşlara “Fon oluşturabilirim” diyor.

Yani Amerika’dan boşalan her alana Çin talip olduğunu ilan ediyor.

Bu durumda Orta Doğu dahi tüm dünyadaki süreci Trump tek başına istediği gibi yönlendirebilecek mi? Göreceğiz…

Trump’ın bu kadar rahat ve pervasız olması, bugüne kadar Körfez ülkeleri ve Mısır’ın ABD merkezli tutumları ile de alakalıdır biraz.

Avrupa, kendi geleceğini şekillendirmek için bazı tutumlarını revize etmek zorunda.

Trump ile birlikte ABD ne kadar fazla uzağa gidebilecek, onu bilmiyoruz.

Zaten süreç ve dünya düzeni sil baştan yeniden şekilleniyor.

Bu durumda sınırlar ve küresel ile bölgesel aktörlerin etki alanları, ülkelerin sahadaki güçlerine göre şekilleniyor.

Ukrayna ve Rusya savaşı, bu büyük sürecin esas fitili rolünde.

Henüz yeni başladı ve maalesef süreç sıkıntılı, kanlı ve acımasız bir yoldan devam ediyor.

Gazze kırılma noktası olacaktır.

Gazzelilerin dirayeti, metaneti dünyaya çok şey öğretiyor.

Trump henüz algılamıyor olabilir.

Lakin sahadaki gerçekler kendi gerekçelerini dayatıyor.

Türkiye, sadece söylem üretmiyor, aynı zamanda ürettiği söylem çevresinde konsolidasyon oluşturmaya gayret ediyor.

Başkan Erdoğan’ın Asya turundan çıkan mesajlara bakıldığında bunu açıkça görüyoruz.

İnsanlık tarihi çokça vahşi eylemlere şahitlik etmiştir.

O nedenle yüz karası dönemlerden bahsederken, medeniyet inşa edenlerin zaferinden daha fazla bahsediyoruz.

Bu süreç de tıpkı öyle…

Medeniyet inşasına öncülük edenler kazanacaktır.

Çünkü insanoğlu öldürenden, yok edenden yoruldu!

TÜRKİYE GAZETESİ