Bu ideoloji öyle bir ideoloji ki; bir gün gerçek olacak. Ve bunun için senin gibi sözde kahramanları ezip geçecek !

 Kalpleri mühürlü sizler, yok oluşunuzu fark edemeyecek kadar kör, size söylenenleri duyamayacak kadar sağır oldunuz!

Hırs, öyle bir bürüdü ki gözlerinizi, ideolojileri arkaya atıp, tek hedefi iktidar saydınız!

Buraya sizleri getiren ideolojiye şimdi sırtınızı dönecek kadar geçmişinizi unuttunuz!

Yol, ülkü, kader birliği dediklerinizi , yolda kazandıklarınıza değiştiniz!.

Müslüman kardeşinize tuzak kurdunuz!

Müslümana ateş eden adamı otoriteniz bildiniz!

Kızlarımızın başörtüsüne uzanan elleri demokratik ilan ettiniz!

Yaşına gelmeyen bebekleri katledenleri savunanları yanınıza soktunuz!

Ve nasıl bir basiretse bu, bunu İslamiyet için yaptığınızı söyleyecek kadar gülünçleştiniz!

Gözlerinizi bürüyen bu kanlı ihtirası susturun!

Gelen gençlikten korkun!

Üstad, seneler evvel üstüne basa basa “bu gençlik” diye boşuna işaret etmedi. İşte o gençlik görüyor, sorguluyor. Ama sizin gençliğiniz sorgulayamaz. Başka kaynak okuyamaz. Eleştirisel hiçbirşey duyamaz. Sizin dışınızda her şeye kör, sağır ve dilsiz olur. Tıpkı sizin gibi … Ulu Hakan'ın muazzam sözüdür, “tekerrür eden tarih değildir, hatalardır!”

“Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu;

Yine sen kesiyorsun, küfür uğrunda yolu!”

Bu cümleler hangi hatalılara söylenmişse, işte biz o tekrarları görüyoruz. Dini pis işlerine alet edip, siyaset dedikleri ; Müslümanlara eziyet edenlerle iş birliğine girme oyununa soyunanlar!

Oyununuz sona eriyor. Rabbim'in nuruna kimse engel olamayacak!

Her kim ki, dinimi, Rabbim'i pisliğine alet etmeye kalkar, herkesin laneti üzerine olsun!

“Ne İran'ı örnek bil, ne Libya'yı, ne Fas'ı

Gereken petrol değil, gerçek İslam kafası…”