Soma mı? Orası neresi?
- GİRİŞ16.05.2014 08:27
- GÜNCELLEME16.05.2014 08:27
İşte yeni bir trajedi eseri …
Bugüne kadar maden işçilerini ağızlarına almayan politik veya apolitik herkes …
Bir patlama olur, yüzlerce insan olur …
Sonuç …
Zaten öfkeli olduğunuz hâli hazırda kim varsa mes'ûl odur. Haydi saldırın!
Ama kimse durup düşünmez …
Konuşmadan önce susup beklemez …
Araştırmaz ….
Çünkü bahaneye ihtiyaç vardır ve o da hazırdır! Ne beklensin ki?
Kimse durup esas trajedinin ne olduğunu anlamaya çalışmaz!
Bugün patlamayı protesto eden kaç kişi bir ay önce Soma'nın adını duymuştu?
Bugün patlamayı protesto eden kaç genç, bu ülkede hangi madenler nerede ve nasıl çıkartılıyor, biliyordu?
Soma nerede?
O madende ne çıkartılıyordu?
Çıkarılan maden için kazılan tünellerin gerekliliği nedir?
Yaşam odaları zorunlu tutulsun diyen kaç kişi yaşam odasının ne olduğunu biliyor?
Yaşam odaları 40 kişilik içeri hava bile sızdıramayacak kadar kapalı odalardır. Kömür aramalarında patlama ihtimalinde hiç kaçamayacakları kapanlardır o odalar … 40 kişinin kapalı kaldığı odalarda oksijensiz ne kadar yaşanabilir? Oksijen takviyesi yapamazsınız!
O trafo neden patladı, protestolardan vakit bulup ilgilenen oldu mu? Kazanın üstünden günler geçince ortaya çıkmaya başlar … Su baskını sonucu tünele dolan suları çıkartmak için kullanılan çok sayıda motor yüzünden trafo patlamıştır.
Aslında maalesef mesele bunların hiç biri değil. Mesele şu: Kızmak için aportta beklediğiniz insanlara saldırabilmeniz için bir sebep çıktı.
Herkes üzgün ..
Herkes ağlıyor..
Topluca sosyal medya profil foroğraflarımızı kararttık …
Topluca Orhan Veli'nin şiirini paylaştık …
Topluca küfür ettik …
Topluca yastayız …
Sonra ?
Birkaç gün sonra profil fotoğrafları değişecek .. Tabi önceleri kimse buna cesaret edemeyecek, ve herkes birbirini bekleyecek … Buldukları ilk fırsatta fotoğraflar değişecek, bahar paylaşımları çoğalacak , maden işçileri unutulacak … Ama orada birileri bu günleri unutmayacak … Bir ay sonra herkes tatil paylaşımlarına başlayacak …
Ama orada birileri tatil yapamayacak …
Çünkü birileri onları çoktan unutmuş olacak … Tâ ki; saldıracak başka bahane bulununcaya kadar … Yeni bahanenin arkasında sıralanacak Soma … o bahaneler o kadar artacak ki, Soma artık anılmayacak …
İşte esas trajedi bu … Bu sahte oyunlar …
Sedye kirlenmesin diye çizmesini çıkartan adamı herkes acıyarak seyrediyor …
Neden?
Hanginizin annesi ayakkabılarınızı neredeyse apartmanın kapısında çıkartmaz ki?
Hangi doktor bugüne kadar sedyeyi işgal ediyorsunuz diye kızmadı ki?
Etrafınızda bütün vâr olanlar öz güvenlerinizi sömürürken sesler çıkmadı da, şimdi mi o adama acımak aklınıza geldi?
Kendini düşünmüyor, malı düşünüyor diye …
Kendini düşünse, zaten o şartlarda, hiçbir yaşam güvencesi yokken çalışır mıydı? Orada çalışmak da zaten bir nev'i malı kendinden üstün tutmak değil mi?
Neye şaşırıyorsunuz?
Kime numara yapıyorsunuz?
Birbirimizi kandırmayalım …
İşte esas trajedi bu … Bu sahte oyunlar …
Esas trajedi, o işçilerin konuşulabilmek için ölmeye ihtiyaçlarının olmasıydı …
Esas trajedi, bizim onları konuşmak için ölmelerini beklememizdi …
Yorumlar1