AK Parti’de seçim sonuçları analiz ediliyor. Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu açıklamalar sorunların farkında olduklarını gösteriyor. Ekonomiden tutun da kibre kadar hemen hemen her alanda meseleler ele alınmış. Kabul etmek gerekir ki milletimiz Ak Partiyi ciddi bir biçimde uyarmıştır. Burada çok önemli bir noktanın altını çizmek isterim.

Bazı medya mensupları ve siyasiler yaptıkları açıklamalarda “Yeniden Refah Partisi olmasaydı biz kazanırdık. Yeniden Refah Partisi kaybettirdi” diyorlar. Bir kısmı ihanetle suçluyor. Ben bu görüşe kesinlikle katılmıyorum. Neden mi?

Şu soruyu sorarak işe başlayalım. 

Ak Parti seçmeninin bir kısmı neden Yeniden Refah Partisine yöneldi? Ak Parti’de ne oldu da, ne bulamadılar da bu partiye kaydılar. Uzun yıllar Ak Parti’ye oy vermiş seçmen niye Yeniden Refah Partisi’ni tercih etti? Bu soruyu sormak lazım. 

Demem o ki Ak Parti nerede yanlış yaptı da bir kısım seçmen oraya yöneldi. Yeniden Refah Partisi kaybettirdi demek en kolay yol. Gerçeklerin üstünü örtmek olur. Biz seçmenin hangi ihtiyacına cevap veremedik de seçmen bizden ayrıldı demek lazım.

Seçmenin bir kısmı neden Yeniden Refah Partisi’ne yöneldi? Birinci neden ekonomi ve emekliler… Son yıllarda hayat pahalılığı çok arttı. En temel gıda peynir, yumurta, zeytin fiyatları kısa sürede 4 kat arttı. Vatandaşın geliri bu kadar artmadı. Bu noktada şunu da söylemek gerekir. Deprem bütçeye 100 milyarlık dolarlık bir maliyet getirdi. Hesapta olmayan bu maliyet ekonomiyi zora soktu.

Ekonomiye en büyük darbeyi bence EYT’liler vurdu. 3 milyona yakın bir kitle emekli oldu. Bu EYT’li emekliler içinde ben de varım, ekonominin ayarını iyice bozdu. İktidar, muhalefetin etkisi ile bu yasayı çıkarttı. Genç yaşta milyonlarca emekli ordusu oluştu. Bir yandan da büyükşehirlerde ev kiraları çok arttı. Emekli maaşları ev kiralarına yetmedi. Tam burada şunu belirtelim. Hatırlarsanız emekli, işçi ve memura en yüksek zammı rahmetli Erbakan Hoca vermişti. Maaşlara yüzde yüz zam yapmıştı. Emekli vatandaşlar ve toplum hâlâ bu zammı unutmadı. O nedenle bir kısım dar gelirli Yeniden Refah Partisi’ne yöneldi.

İkinci önemli nokta ise Cumhurbaşkanımız halkın sofrasında olan bir lider. Kasımpaşa’da yaşamış. Belediyede işçi olarak çalışmış. Halkı biliyor. Kibir, riya yok. O nedenle milletimiz yaklaşık 25 yıldır Erdoğan’a destek veriyor. Sn. Erdoğan bu dönemde çok büyük hizmetler verdi. Başörtüsünü serbest hale getirdi. Ayasofya’yı açtı. Milli sanayi ve üretime hız verdi. Karabağ’ın Ermenistan’dan kurtulmasına vesile oldu. Bütün bu hizmetler halkımızın takdirini kazandı.

 Ancak Sn. Erdoğan sayesinde bakan olan, belediye başkanı olan, bürokrat olan bazı kimseler sanki bütün başarı kendilerininmiş gibi davrandılar. Lüks arabalar, çakarlı arabalar milleti rahatsız etti. Bakanları bırakın il ve ilçe başkanlarının bir kısmı asansöre binmek için nöbetçi tutuyorlar. Beyefendi beklemeyecekmiş. Asansörleri bekletiyorlar. 

Hep protokol hep makam hem şatafat…

İşte bu noktada halktan kopma başladı. Halk sıradan mağazalardan giyinirken bazıları marka yarıştırmaya başladılar. İtalyan takım elbise, yok Fransız gömlek edebiyatı yaptılar. Bir dönemin beyaz Türklerine benzediler. Kardeşim milletin sofrasından daha şerefli bir sofra yoktur. Yerel seçimler oldu ülke genelinde bazı il ve ilçelerde vekilleri göremedik. Çaba yok, ruh yok. Dava yok.

Erdoğan derdi olan bir lider. Hep ne diyor. Makamlar geçici hepimiz o iki metrelik kefen bezine sarılı olarak gideceğiz. Hoca cenaze namazını kıldırırken Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek er kişi niyetine diyecek. Bu cümleleri kuran Erdoğan. Erdoğan bu dünyanın fani olduğunu bilen bir lider. Ancak bazıları günlük kazanım peşinde koşuyor. Cumhurbaşkanımızın gölgesinde seçim kazanmak kolay geldi. Bedenen ve ruhen obez hale gelindi. 

Bütün bu nedenlerden dolayı milletimizin bir kısmı Yeniden Refah Partisi’ne kaydı.

Kaybettiren Yeniden Refah değil bu halktan kopuk kibir siyasetidir. Bu noktada şunu belirteyim. 9 ay önce Sn. Cumhurbaşkanımıza millet teveccüh etti. 

Hâlâ ona güveniyor. Ona açık kredi verdi. Ekonomiyi düzelt ve kibir abidelerini partide tutma mesajı verdi. Bu konuda gerekli adımlar atılırsa Ak Parti yine milletin umudu olmaya devam edecektir.

Buradan Yeniden Refah Partisi’ne de seslenmek isterim. Ak Partide görev alamamış, vekil olamamış, makam peşinde koşmuş isimleri partiye kesinlikle almamalıdır. Kendi samimi kadroları ile yürümelidir. Reel politik adına, gündelik parti çıkarı adına, siyasi pragmatizm adına bu isimleri alırsanız bünyeye zarar verirsiniz. Davaya inanmış isimlerle yolunuza devam etmeniz gerekir. 

Süte su katarsanız elbette süt bozulur. Maya bozulur. İhlas bozulur. Yolda kalırsınız. 

Sinan Burhan / Yeni Akit Gazetesi