2 Nisan operasyonunun şifreleri

  • GİRİŞ03.04.2019 11:32
  • GÜNCELLEME04.04.2019 08:52

CHP ve müttefiklerinin adayı Ekrem İmamoğlu, tıpkı Venezuela’da kendi kendini “devlet başkanı” ilan eden muhalif Juan Guiado gibi davranıyor.

 

 

Guiado kendini devlet başkanı ilan edince önce ABD ardından bir çok batılı ülke tarafından tanınmıştı.
Bu durum resmen bir darbe girişimiydi.

Gelelim İmamoğlu’na.
Ekrem İmamoğlu twitter profilinde kendini “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” olarak tanıttıktan sonra Anıtkabir’e çıktı.
İBB Başkanı sıfatıyla ziyareti usule aykırıydı.
CHP heyeti olarak ziyaretini gerçekleştirdi.
Ama bu kez de şeref defteri protokolünü çiğnedi.
Anıtkabir şeref defterine yazdığı notun altına “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” diye imzasını attı.

 

 

Öncelikle ulu önder Atatürk’ün kurduğu CHP’nin bu korsan tavra karşı çıkması gerek.
İmamoğlu dahil hiçbir kimsenin Anıtkabir şeref defterine, “bakkal defteri” muamelesi yapmaya hakkı yoktur.

İmamoğlu Anıtkabir’de protokolü hiçe sayıp kendini “İBB Başkanı” olarak tanıttığı saatlerde İstanbul’da CHP’nin il başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan bir açıklama geldi.
Çalıntı oylarla, geçersiz oyların yeniden sayımı tartışmalarının devam ettiği sırada CHP’liler “bizim de oylarımız çalınmış” dediler.
İşte tam bu noktada Kaftancıoğlu, yeniden sayım sayesinde İmamoğlu’nun yaklaşık 5 bin oy daha kazanacağını iddia etti.

Ancak ne hikmetse aynı Kaftancıoğlu, oyların yeniden sayımının başlamasıyla, ağız değiştirdi, hatta attığı twiti sildi.
Sonra da İstanbul İl Seçim Kuruluna başvuru yapıp gece 23.00 sularında oy sayımını durdurttu.

Oylar sayılsa “bizim de oyumuz çalındı” diyen CHP’nin oyları 5 bin kadar artacakken ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bunu resmen açıklarken, bir anda fikir değiştirip, “sayılmasın” dediler.

İstanbul İl Seçim Kurulu da skandal bir kararla, CHP’nin bu başvurusunu kabul etti.

Ve daha enteresanı tam o dakikalarda Washington’dan Türkiye’deki yerel seçimle ilgili bir açıklama yapıldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino, seçim sonuçlarının meşru olduğunu ima edip, “kabullenin” dedi.
Yani ABD’ye göre oylar çalınmamış, yer değiştirmemiş, her şey usulüne uygun yapılmış, itiraza gerek yokmuş.

Peki gerçekten öyle mi?
Yani oylar çalınmamış veya yer değiştirmemiş mi?

Çok ilginç detaylar var.
Mesela Bağcılar’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisine ve onun adayına hiç oy çıkmayan sandıklar gördük.
Oysa ABD’de 2016’daki başkanlık seçiminde bile Trump’la Clinton’un sandıklarından Erdoğan’a oy çıkmıştı.

2 Nisan’da sandığa resmen darbe girişimi yapıldı.
Başrolde CHP var hep CHP üzerinden konuşuyoruz.
Ama unutmayalım ki, kazanıldığı iddia edilen başkanlık sadece CHP’ye ait değil.
CHP çatısında buluşan garip bir ittifak var.
Bu ittifaka gönül verenlerin bir ayağı Pensilvanya diğeri ise Kandil’de.
Bunları da hesaba katalım, mutlaka.

Seçim sürecinde Başkan Erdoğan’ın ısrarla vurguladığı bir konuyu da hatırlayalım, “beka meselesi”.
Buna karşı çıkanlar, şimdi neden daha mazbata almadan kendilerini başkan ilan ediyor?
Çalınan oylar ortadayken neden sayıma karşı çıkıyor?
Neden taa ABD’den “seçim sonucunu kabullenin” diye racon kesiliyor?
O raconun hemen dakikasında neden birileri skandal bir kararla oy sayımını durduruyor?
Madem beka falan yoktu, madem sadece belediye başkanı seçiyordunuz, o halde bu telaş, bu panik neden?
Birileri cevaplasın lütfen.
 

Yorumlar1

  • yıldırım 5 yıl önce Şikayet Et
    bizde merak ediyorduk neden bu şer ittifakı bu kadar sessiz diye maskeleri düştü ama Ankarayı kurban verdik İstanbulu vermeyelim. Fatihin dediği gibi ya İstanbul beni alır ya da ben İstanbulu alırım kararlılığı ile Fatihin emanetine lütfen zarar gelmesin
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat