İmamoğlu'nun 2 günlük performansı
- GİRİŞ20.04.2019 10:47
- GÜNCELLEME22.04.2019 09:02
İmamoğlu’nun başkanlığı Saraçhane’deki İBB binasının önünde, bira içerek kutlanılan mitingiyle başladı.
Mitingden çıkanlar, İmamoğlu’nun başkanlığıyla PKK naraları attı, metro istasyonlarına PKK elebaşı için sloganlar yazıldı.
“Halkın adamı” İmamoğlu belediyeye kolunda 250 bin TL’lik saatle girdi.
İlk röportajını Barzani’nin televizyonu Rudaw’a verdi, seçimden önce biraz daha sıkıştırılsa, neredeyse “hiç tanımıyorum” diyeceği PKK destekçisi Demirtaş’a övgüler yağdırdı.
Belediye’nin çay ocağını mutfak diye yutturmaya çalıştı.
Yeni tanışma mizanseni yaptığı garson, Beylikdüzü’nden adamı çıktı.
O garsonun “personele musakka, size antrikot” diye anlattığı menüye tepki gösterip, kahramanlık hikayesi çıkaracaktı ki, belediyenin gerçek menüsü açıklanınca, çevirdiği tiyatro deşifre oldu.
Musakka dümeni tutmayınca yemeği belediyenin yemekhanesinde değil balıkçıda yedi.
Akşamında ise asıl bombayı patlattı. İstanbul’un dijital hafızasını kopyalatmak için kim oldukları belli olmayan 3 kişiye yetki verdi.
Bu ne acele? Ne gerek var böyle bir şeye?
“Mazbata, mazbata” diye bunun için mi tutturmuştu acaba?
Daha mazbatayı alır almaz, bismillah, İstanbul’un gizli bilgilerini aşırmaya teşebbüs etti.
İBB’nin veri tabanında İstanbul halkının, İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı ile MİT yerleşkelerinin planları da dahil olmak üzere bir çok gizli ve stratejik bilgi var, hepsini “verileri koruma altına alma” ayağıyla kopyalatmaya kalktı.
Yaptığı çok açık bir tehlikeydi. İstanbul’un güvenliğini riske atan bir hamleydi.
“Amaç verilerin kayıt altına alınmasıdır, kurum dışına bilgi çıkarılmayacak” diye savunmaya kalktı.
Ancak veri zaten kayıt altında olan bir bilgidir. Zaten kayıt altında olan verinin kopyalanmasının dünyanın her yerinde tek ama tek bir izahı vardır o da taşınacak olması yani kurum dışına çıkarılacak olmasıdır.
Neyse ki yargı devreye girdi, o skandal adımı durdurdu.
Ama İmamoğlu, İstanbul’un stratejik gizli bilgilerini kopyalattıktan sonra bu verileri ne yapacaktı?
Zaten başkanlık koltuğunda oturuyorsun, veriler senin elinin altında. İkinci bir kopyaya ne gerek vardı?
Önceki başkanların yapmadığı bir uygulama bu. Sen neden yapıyorsun?
Kaldı ki YSK süreci devam ediyor. Ya mazbata geri alınırsa o kopyalar ne olacaktı?
Eğer kopyalatmayı başarırsa, kaşla göz arasında o veriler, başkalarının eline geçmesin?
İşte burada da o başkaları meselesi var.
Çünkü İmamoğlu sadece CHP’nin belediye başkanı değil. CHP ile müttefiklerinin.
Resmi müttefik İP bir de gayri resmiler var.
“Seçilirseniz bizim oylarımızla seçileceksiniz o yüzden bizi yok sayarak siyaset yapamazsınız” diyen HDP eş başkanı Sezai Temelli o mesajıyla seçim öncesi İBB’de kendilerine kontenjan ayırtmıştı. HDP’nin bir tık ötesi de PKK terör örgütü.
İstanbul şehrinin stratejik bilgileri PKK terör örgütünün eline geçerse, bunun hesabını kim verecek?
Bir diğer gayri resmi ortak FETÖ.
“Kozmik oda” konusunda mahir olan FETÖ teröristlerinin İmamoğlu’nun kopyalattığı verilere ilgisiz kalacağını kim iddia edebilir?
YSK daha son sözü söylemedi ama İmamoğlu iki günde bunları yaptı.
Yaptıkları yapacaklarının teminatı.
Günlerce “mazbata mazbata” diye neden acele ettiği de şimdi daha iyi anlaşılıyor.
O nedenle Allah memleketi bilhassa da İstanbul’u korusun.
Yorumlar3