Aslında bu 4'ü ne zaman yan yana gelse kavga ediyor
- GİRİŞ08.05.2019 09:03
- GÜNCELLEME09.05.2019 09:44
YSK’nın seçim kararının hemen ardından Alman DW, İngiliz BBC, Fransız France 24 ve Amerikan VOA saldırıya geçti. Bu dört ülkenin yayın organları geçen hafta da bir ilke imza atıp Türkçe ortak kanal kurmuşlardı. Oysa Türkiye düşmanlığında “dost” olan bu 4 ülkenin kendi içlerinde, birbirlerine yönelik öyle düşmanlıkları var ki, tabiri caizse dördü ne zaman bir araya gelse kavga çıkıyor.
Almanya, İngiltere, Fransa ve Amerika.
Ortak menfaat dışında asla yan yana gelmeyecek olan dört ülke.
Menfaat odakları Türkiye düşmanlığı.
Dördünün de Türkçe yayın yapan kanalları var.
Şimdi çıtayı daha da yükseltip, ortak Türkçe yayın organı kurdular.
İstanbul seçiminin yenilenme kararı sonrası da hiç vakit kaybetmeden saldırıya başladılar.
Oysa bu ülkeler kendi aralarında problemler yaşıyor.
4’ü bir araya gelince kavga ediyorlar, kavgasız durdukları tek ortak payda var o da Türkiye düşmanlığı.
İngiltere’nin Almanya-Fransa ile arasında Brexit krizi var.
Amerika’nın hepsini karşısına alıp, başlattığı ticaret savaşı süreci devam ediyor.
4’lü yayın grubu ülkelerinin Avrupa ayağındaki İngiltere-Fransa-Almanya üçlüsünün Brexit dışında çeşitli gerilim alanları mevcut.
Örnek verecek olursak Kaşıkçı katliamı sonrası Fransa ile Almanya, Suudi Arabistan’a silah satışına devam edince, İngilizlerle aralarında kriz yaşanmıştı. Kaşıkçı meselesinde safları ayrıydı, neyse ki şimdilik bu sorun rafa kaldırılmış duruyor da, sesleri kesildi.
Avrupa’nın göçmen problemi de bu ülkeler arasındaki bir diğer kriz başlığı.
İngiltere ile Fransa bunun en çarpıcı örneği.
Özellikle İngiltere-Fransa sınırı kabul edilen Calais’teki göçmen sorunu ve kaçak geçişler, iki ülkenin arasını açan politik kavgalardan sadece biri.
Fransa’nın Afrika’daki sömürge faaliyetleri, Almanya’nın son dönemde Afrika’ya yoğun ilgisi AB’nin en güçlü ikilisi olarak görülen Almanya-Fransa arasındaki kırılgan fay hattı olarak göze çarpıyor.
Bu ikisi arasında Rus doğalgazına bağımlılığa karşı alternatif arayışlarında da keskin görüş ayrılıkları var. Almanya ile Fransa’nın hali hazırda saflaşmanın devam ettiği Doğu Akdeniz doğalgazı konusunda kapışmaları kuvvetle ihtimal.
4 ülkenin devlet politikaları dışında liderleri de birbirleriyle problemli.
Liderleri ne zaman bir araya gelse kriz çıkıyor.
TRUMP-TERESA MAY GERİLİMİ
Mesela ABD Başkanı Trump geçen yıl İngiltere Başbakanı Teresa May’ın davetiyle resmi ziyaret için Londra’ya gidecekti. Ziyaret büyük krize neden olmuştu.
Öyle ki Kraliçe Trump’ı reddetmiş, ziyaret iptal edilmiş, formatı değiştirilip “çalışma ziyaretine” dönüştürüldükten sonra ABD Başkanı Londra’ya kabul edilebilmişti.
Trump Haziran’da yine İngiltere’ye gidecek, yine gerginlikler yaşanacak.
TRUMP-MACRON KAVGASI
Trump’ın 2018 Kasım ayında Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la yaptığı görüşmede ortaya çıkan gerilimi de unutmamak gerek. Tokalaşma seanslarında kameralara yansıyan kriz resmi açıklamalarla da belgelenmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı “Avrupa Ordusu kurulmalı” deyince, Trump “biz olmasaydık, siz şimdi Almanca konuşuyordunuz” sözleriyle hem Macron’a sert karşılık vermiş, hem de Almanya-Fransa arasındaki tarihi düşmanlığı hatırlatmıştı.
TRUMP-MERKEL KRİZİ
Almanya Başbakanı Merkel’e gelince. Onun da Trump karşısındaki durumu Macron’dan farklı değil.
Beyaz Saray’da kameraların karşısına geçtiği Trump’a elini uzatmış ancak ABD başkanı o eli görmezden gelmişti.
ABD ile Almanya arasındaki problemlerin ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Almanya ziyaretini son anda iptal etmesiyle bir kez daha gördük.
ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın liderlerinin 2017 ve 2018’de katıldıkları G7 ve NATO zirveleri de tam anlamıyla krizlere sahne olmuştu.
MERKEL-TERESA MAY KRİZİ
Trump’ı kenarda tutacak olursak İngiltere Başbakanı Teresa May ile Almanya Başbakanı Merkel arasındaki gerginliği de hatırlatmakta fayda var.
10 Nisan’da May Brexit toplantısı için gittiği Berlin’de Almanya Başbakanı Merkel ile resmi görüşme gerçekleştirmişti.
Ancak Merkel protokolü hiçe sayıp hemcinsi olan konuk Başbakanı karşılamamıştı. Kimselerin “hoş geldin” demediği May aracından inip tek başına yürüyerek binaya girmek zorunda kalmıştı.
Devlet politikaları da liderleri de kavgalı olan bu dört ülke, Türkiye’de Türkçe ortak yayın organı kurdu.
Kendi içlerinde birbirlerine düşmanken, Türkiye düşmanlığında “dost” oldular.
Bir araya geldiklerinde birbirlerine giriyorlar, Türkiye düşmanlığında ise aynı yerde buluşuyorlar.
Zaten 4’ü de Türkiye düşmanlıklarını bireysel olarak kendi yayın gruplarıyla yapıyorlardı.
Belli ki bu yetmedi.
Bireysel yayınları devam ettirmekle birlikte bir de üstüne ortak yayına geçtiler.
Hep bir ağızdan “Türkiye’ye saldıralım” diye.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol