İstanbul’da çalınan oylar nedeniyle seçim yenileniyor diye Batı dünyasından açık saldırı var.

Peki aynı güçler sınırlarımızın ötesinde neler yapıyor?

DOĞU AKDENİZ’DE DOĞALGAZ ÇETESİ KURDULAR

Türkiye, Doğu Akdeniz’de KKTC’nin haklarını korumaya çalışırken başta ABD olmak üzere İsrail, Fransa, İtalya, Yunanistan, Mısır gibi Akdeniz’e kıyısı olsun olmasın bir çok ülke Rumlar üzerine oluşturulan tek taraflı masalarda Türkiye’ye karşı doğalgaz savaşı başlattı.

KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEDEN DOĞALGAZ KRİZİNİ TEK TARAFLI İÇ ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Ortada çok ciddi bir kriz var, krizin çözümü etrafında doğalgaz kuyularının bulunduğu Kıbrıs adasının sadece Rumlar tarafından değil Türkler tarafından da temsil edildiğinin kabul edilmesinden geçiyor. Ancak söz konusu saldırgan güçler adada yalnızca Rum egemenliğini tanımak suretiyle bir gasp çetesi oluşturmuş durumdalar.

MAKARYOS HEYKELİ DİKEN İMAMOĞLU KKTC’DE TÜRKİYE’Yİ SUÇLADI

Doğu Akdeniz üzerinden Türkiye’ye yönelik saldırı ve tehditler devam ederken, CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu hafta sonu KKTC’ye gitti. “Türkiye’de demokrasi savaşı veriyoruz” diyen İmamoğlu’na adadaki Türklerden tepki vardı.
İmamoğlu Rauf Denktaş’ın anıt mezarını da ziyaret edip, anıt defterine tıpkı 2 Nisan’da Anıtkabir özel defterine yazdığı notun altına düştüğü gibi ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ diye imza attı.
Ekrem İmamoğlu Rauf Denktaş’ın özel defterine ise 2017 yılında Beylikdüzü’nde yaptırdığı Kıbrıs temalı heykeli hatırlaıp “İstanbul'da Beylikdüzü'nde sizlerin anıtını yaparak Türkiye'ye, İstanbul'a anlatmanın onurunu yaşıyorum. Ruhun şad olsun" yazdı.
Halbuki o anıtta Rauf Denktaş’la beraber Kıbrıs Türklerinin katili olan Makaryos’un da heykeli vardı. İmamoğlu Makaryos’tan bahsetmedi elbette. Ancak Doğu Akdeniz doğalgazı nedeniyle Rumlar üzerinden Türkiye’ye yönelik saldırı yürütenlerin seçim sürecinde Ak Parti’ye savaş açıp, İstanbul’a Makaryos heykeli diken İmamoğlu’na açık destek veriyor olmaları da aşırı derecede dikkat çekici ve atlanılmaması gereken bir hadise.

ABD ORTADOĞU’YU SAVAŞ GEMİLERİYLE ABLUKAYA ALDI

Bu süreçte dikkat çeken bir diğer önemli gelişme ABD’nin Ortadoğu’ya yolladığı yeni savaş gemileri oldu. Ayrıca patriot bataryaları da gönderildi. Tehdidin İran’a yönelik olduğu vurgulanıyor. İran ise tehdide tehditle karşılık verdi. Ortada tam bir savaş durumu var. ABD’nin Akdeniz’deki savaş gemilerindeki hareketlilik de gerilim arttıran bir diğer dikkat çekici unsurdu.

ABD İRAN ÜZERİNDEN TÜRKİYE’Yİ DE TEHDİT ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR

ABD ile İran savaşır mı bilinmez ama mevcut ortamda Türkiye’ye yönelik Amerikan tehditleri iyice artmış durumda. Seçim kararıyla birlikte ABD ve Avrupa’daki faiz lobisi ekonomik saldırıya geçti.
Amerika’nın  S400 ve F35 tehditleri devam ediyor.
İran’dan enerji alımına yönelik muafiyet sona erdi, ABD İran’la ticaret üzerinden de Türkiye’yi hedef alıyor.
Bir sonraki adımın ABD’nin Müslüman Kardeşler teşkilatını terör örgütü ilan edecek olması da yine Türkiye’ye yönelik baskıları beraberinde getirecektir.
Tüm bu süreç Doğu Akdeniz’deki şantajlarla birlikte okunduğunda Türkiye emperyalist güçlerin neredeyse tamamına görülmemiş bir direniş sergilemekte.

SURİYE’DE PKK SALDIRILARI

Batı Türkiye’ye seçim üzerinden saldırırken Suriye’de PKK teröristlerinin de Türkiye’ye yönelik tehditlerini tırmandırdığını görüyoruz. Özellikle Tel Rırat üzerinden Fırat Kakanı bölgelerine saldırılar yoğunlaştı. Türkiye Rusların çekilmesiyle Tel Rıfat’taki PKK teröristlerini bu süreçte mutlaka imha etmeli. ABD ile Türkiye arasındaki problemli bölgeler olan Münbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik atılacak adımlarda Tel Rıfat’ın stratejik bir önemi bulunmakta. Tabi bu arada PKK’nın Suriye’deki saldırılarına ağırlık verdiği bu süreçte terör örgütünün Kandil’den seçim çalışmaları yapıp, İstanbul için CHP’ye peş peşe verdiği destek çağrılarını da bir kenara not etmek gerek.

PKK SALDIRIRKEN ESED DE SALDIRIYA GEÇTİ

Suriye’de rejim güçleri ve özellikle de Ruslara bağlı Kaplan Tugaylarının son günlerde Hama ve İdlib’e yönelik saldırıları da arttı. Saldırılar nedeniyle Türkiye sınırına yakın noktalara göç akını başladı. Ruslar saldırıları İdlib’in kuzeyinden ziyade güneyine yoğunlaştırırken, Hama üzerinden Lazkiye’ye bir hat açmayı planlıyor.

SUDAN ÜZERİNDEN TÜRKİYE’YE TEHDİTLER

BAE’nin Sudan’daki darbe sonrası Sudan’daki askeri konseye yönelik baskıları da arttı. Bu baskılar Mısır’daki darbeci Sisi rejimi üzerinden yürütülüyor ve hedeflerinde Türkiye’nin Sudan’da Sevakin adası için yaptığı anlaşma var. BAE ile Mısır, Sudan’daki askeri konseye anlaşmanın iptali için dayatmada bulunurken Türkiye bir taraftan da Sudan’daki tasarrufları için mücadele veriyor.

FİLİSTİN ÜZERİNDEN İSLAM COĞRAFYASINI DİZAYN

ABD-İsrail ise Filistin’de Filistinlilerin bırakılmayacağı şekilde hazırlanan yüzyılın anlaşması adlı projenin hayata geçirilmesi için gün sayıyor. Bu projeyle birlikte Siyonist devletin büyütülmesi, Filistin unsurlarının imha edilmesi, bölgenin Ürdün ve Mısır üzerinden yeniden dizayn edilmesinin önü açılıyor. İsrail bu planı yaptırdığı takdirde Kızıldeniz’den Afrika ve Yemen’e kadar açılma fırsatını yakalayacak. Bu projeyle birlikte Libya’daki ABD-İsrail-BAE destekli saldırıları da unutmamak gerek. Neredeyse yedi düvelin Müslüman coğrafyasında yürüttükleri tüm bu kanlı planların karşısında ise adam akıllı durabilecek tek güç var o da Türkiye.