İstanbul ümmetin başkentidir
- GİRİŞ20.05.2019 09:41
- GÜNCELLEME22.05.2019 09:19
“İstanbul ümmetin başkentidir, İstanbul düşerse Kudüs düşer, İstanbul düşerse ümmet kaybeder”.
Bu sözler bir Filistinliye ait.
Hamas’ın en önemli liderlerinden Halit Meşal’e.
Meşal hafta sonu İstanbul’daydı.
İstanbul’daki Filistinlilerin kurduğu Kudüs ve Tarihimiz Derneğinin Eyüp Sultan’daki iftarına katıldı.
Türkiye’ye, Türk halkına, Başkan Erdoğan’a, Ak Parti’ye olan sevgisini, hürmetini biliyoruz.
Ama özellikle seçim süreçlerinde kamera önünde Türkiye’nin iç politikalarıyla ilgili konulara girmemeye özen gösterir.
Kendisiyle daha önce bir çok kez görüşmem oldu.
Her seferinde de bu hassasiyetine tanık olmuşumdur.
Ama bu kez parti ismi vermeden, İstanbul özelinde ayrı bir parantez açtığını gördüm.
Filistin başta olmak üzere Osmanlı bakiyesi topraklar son yüzyılın en ağır, en şiddetli işgal ve saldırılarına hedef oluyor bugünlerde.
Libya’dan Sudan’a kadar uzanan haritadaki bu saldırıların odağında Kudüs var.
ABD ile İsrail “yüzyılın anlaşması” adını verdikleri işgal planıyla Kudüs ve Filistin üzerinden islam coğrafyasının neredeyse tamamına yönelik bir projeyi hayata geçirmek üzereler.
LİBYA’DA KARŞILARINA TÜRKİYE ÇIKTI
Libya’da CIA destekli darbeci general Hafter’in 4 Nisan’da Trablus’a başlattığı saldırılar sürüyor.
ABD’nin tehditleri altındaki Türkiye bir taraftan seçim sürecinde diğer taraftan Doğu Akdeniz’de bir doğalgaz savaşının içerisinde, Suriye ve Irak’ta ise terörle mücadele halinde olsa da Libya’yı unutmadı.
Türk malı zırhlı araçlar ve SİHA’ların desteğiyle Cumartesi ve Pazar günkü saldırılar Libya’nın merkez hükümetine bağlı silahlı gruplar tarafından püskürtüldü.
Pazar günü Trablus’un yüzde 70’inin Hafter’e bağlı darbecilerden temizlendiği duyuruldu.
Darbeci General Hafter’in ordu sözcüsü kendilerine yönelik misillemede Türkiye’nin rolüne dikkat çekti. Türkiye’nin gönderdiği silahlarla karargahlarının vurulduğunu açıklayıp, Türkiye’yi batı ülkelerine şikayet etti.
SUDAN’DA TÜRKİYE’NİN ROLÜ
Bugün Sudan’da da bir darbe süreci var. BAE, İsrail ve ABD adına Sudan’ı da İsrail’e yönelik bir tehdit olmaktan çıkarmak için Sudan’daki askeri konseye baskı kuruyor. Şu açık ki tıpkı Libya’da olduğu gibi Sudan’daki direnişte de Türkiye’nin desteğinin rolü var.
YÜZYILIN ANLAŞMASININ ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL TÜRKİYE
Gelelim Filistin’e. Halit Meşal, İstanbul vurgusu yaptı, “İstanbul düşerse Kudüs düşer, ümmet kaybeder” dedi.
Çünkü biliyor ki Trump’ın açıklamaya hazırlandığı yüzyılın anlaşması planına karşı koyabilecek tek güç var o da Türkiye.
Türkiye ne kadar istikrarlı ve güçlü olursa Kudüs de Trablus da Hartum da o kadar güvende olacak.
KONSTANTİNOPOLİS’E KARŞI “İSTNBUL ÜMMETİN BAŞKENTİDİR”
Meşal’in “İstanbul ümmetin başkentidir” sözü de İsrail ve batı dünyasına bir mesaj barındırıyor.
Nasıl ki İsrail Başbakanı Netanyahu’nun oğlu, Avrupa Konseyinin Türkiye raportörü Kati Piri ve Yeni Zelanda’da camilere saldıran terörist, 31 Mart seçimleri öncesinde İstanbul’un Konstantinopolis olduğunu iddia ettilerse Meşal de Filistinliler adına “İstanbul ümmetin başkentidir” diyerek İstanbul’a göz diken tüm işgalci güçlere bir yanıt vermiş oldu aslında.
Bunca ağır saldırı ve kavganın ortasında Filistinli bir siyasi liderin Türkiye’ye destek sözlerinin ne kadar bir değeri olur ki, diye düşünülebilir.
Ama unutmayalım ki koca bir Osmanlı coğrafyasından bahsediyoruz. Buralardaki ülkelerin yöneticilerinin çoğu ABD-İsrail kuklası olsalar da, halklarının gözü, kulağı hep Türkiye’de.
Çok büyük, tüm batılı ülkeleri ve hatta bu coğrafyaya 1979’dan bu yana milyarlarca dolar yatırım yapan İran’ı dahi kıskandıracak boyutta bir Türkiye potansiyelinden bahsediyoruz.
İRANLILAR TÜRKİYE’Yİ BAKIN NASIL KISKANMIŞLAR
Şöyle bir örnek meseleyi daha anlaşılır kılabilir.
2011’de Filistinli bir heyet İran’ı ziyaret eder.
Mollaların oluşturduğu rejimi koruma konseyiyle görüşülür.
Konsey Başkanı, Filistin heyetine sitem eder, “biz size yıllardır dünyanın parasını gönderdik ama Gazze’ye bir kez bile, bir tane de olsa İran bayrağı asmadınız ama Erdoğan Davos’ta bir ‘one minute’ dedi diye Gazze’nin her yanını Türk bayraklarıyla donattınız” der.
Büyük bir sevgi, kıskandıran bir sevgi var ortada.
Bu sevginin karşılığı sadece dualar ya da bayrak asmalar veya sloganlar değil.
Milyonlarca kişiden oluşan koca bir islam aleminin Türkiye sevgisi bu.
Güç verildiği takdirde özgür olabilecek ve özgür olduklarında da her daim Türkiye’nin etrafında toplanacak bir kitleden bahsediyoruz.
Karşılığı sadece dua, temenni olsa ya da bayrak asma olsa İran ya da diğerleri bırakın milyarlarca dolar yatırımı tek kuruş bile harcamazlardı bu coğrafyaya.
Oysa onların parayla satın almaya çalıştığı ve hala alamadığı o potansiyel güç, Türkiye için bir selam vermek kadar yakın.
Yorumlar3