S 400 gündemi çok sıcak, ABD “almayın” diye tehdit ediyor, CHP “S 400’ler gelmesin” diye baskı yapıyor. İste bu ortamda CHP’nin medya organlarında “anti S400 kampanyası” gibi yayınlar yapılıyor.

O yayınların en çarpıcısı, “S400’ler Cumhurbaşkanlığı külliyesinin etrafına kurulacak, külliyeyi koruyacak” şeklinde olanıydı.
Halk TV yayınında yorum yapan CHP’li gazeteciler, 15 Temmuz hatırlatması yapıp, “15 Temmuz'da uçaklar bombaladı ya, bir darbe daha olursa biz kendi uçağımızı vuracağız o füzelerle” iddiasını ortaya attı.
Geçtiğimiz yıldan bu yana bu yalanı dillendiren İP genel başkanı Meral Akşener de bu süreçte CHP yayın organlarının yürüttüğü yalan kampanyasına “o füzeleri nerede kullanacaksınız” diyerek ortakçı çıktı.

İpe sapa gelmez bir yalan.
İzahata da değmez belki ama CHP’liler ile müttefikleri seçim öncesi sosyal medyada bu yalanı yayıp, algı oluşturuyorlar.
O nedenle bu yalanı söyleyen CHP’liler nereden sufle alıyor, bunu ortaya çıkarmak önemli.

Şimdi bakalım, CHP’liler yalan söylerken kimleri kaynak alıp, hangi açıklamaları evirip, çevirip “Erdoğan S 400’lerle kendini koruyacak” palavrasını üretiyorlar.

Bu yalan haberin telifi İngiliz The Economist dergisine ait.
1 Aralık 2017’de yani Türkiye ile Rusya arasında S400 görüşmelerini n başladığı dönemde The Economist dergisindeki “Yolunu şaşırmış füzeler” adlı makalede “Türkiye S-400 füzeleri alıyorsa, bir bataryanın Ankara’ya konuşlandırılması anlamlı olur. Bu bataryanın ana görevi sarayı korumak olur” diye bir haber yayınladı.

İngilizler o makaleyi “Erdoğan S-400’ü Saray’ı korumak için mi alıyor” diye servis ettiler.

Akşener ile CHP’liler S400 meselesinin kızıştığı bu günlerde ABD’nin tehditlerini de arkasına sığınıp, “Amerika neden S400’lere karşı çıkıyor” sorusunun onlarca milli cevabını hasır altı edip, 2017’den kalma bir İngiliz palavrasını dolaşıma sokuyorlar.

CHP’lilerin yalanında bir de Rus izi var.

4-5 gün önce Rus Natsionalnaya Oborona Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İgor Korotçenko “darbe girişimi, Cumhurbaşkanını devirmeye yönelikti. Bu yüzden Erdoğan için S-400 alımı, sadece Türkiye’nin prestiji, Türkiye’nin güvenliğini güçlendirme, gökyüzünün anahtarını cebinde bulundurma meselesi değil, kısmen de olsa kişisel güvenlik unsurudur” diye bir görüş ortaya attı.

Rus uzman S400 alımının sebeplerini sıralarken “kısmen de olsa kişisel güvenlik” ifadesine de yer verdi.
Sputnik o görüşü yayınlarken “kişisel güvenlik” ifadesini manşete taşıdı, CHP’liler de hemen üzerine atladı.

Şimdi o meselenin nasıl çarpıtıldığını ve aslının ne olduğunu anlatalım.
Öncelikle  “S 400’ler kısmen de olsa kişisel güvenlik unsurudur” diyen Rus uzman bir derginin yayın yönetmeni olması dışında Rus silah pazarının önemli isimlerinden biri.

Kendisinin asıl unvanı “Rusya Dünya Silah Ticareti Analiz Merkezi Müdürü ve Rusya Savunma Bakanlığı Halk Konseyi üyesi”.

Yani bir bakıma Rus devletinin silah tüccarı diyebileceğimiz bir uzman.
CHP’lilerin balıklama atladığı yazısında “S 400’ler kısmen de olsa kişisel güvenlik unsurudur” dedikten sonra “S 400’ler külliyeyi korumaya yönelik mi” sorusunun gerçek yanıtını veren çok önemli bir açıklama daha yapıyor.
Başkan Erdoğan’ın bulunduğu bölgelerin korunması için gerekli olan silahı anlatıyor, o silahın adının S400 olmadığını söylüyor.

Eğer amaç Akşener ve CHP’lilerin iddia ettiği gibi külliye veya rezidansların korunması ise bunu yapacak olan silahın S400 değil, Tor M-2 olduğunun altını çiziyor.

“Tesisleri korumaya yönelik bir konu varsa Türkiye’nin Tor M-2 gibi kısa menzilli hava savunma füze sistemleri alması bu amaca uygun olur” diyerek meseleyi noktalıyor.